Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz bugün, Ürdün’ün yaşadığı ekonomik krizden kurtulmasına yönelik çözümleri tartışmak üzere Mekke’de dört ülkenin katılacağı bir toplantı yapılması çağrısında bulundu.

Toplantıya, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir el-Sabah ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan katılacak.

Kral Selman dün Kral Abdullah ile ikili ilişkilerin geliştirilmesine odaklanan ve mevcut bölgesel gelişmeleri ele alan bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İki taraf, çeşitli alanlardaki ilişkileri pekiştirmek ve iki ülkenin Arap meselelerinin çıkarlarına hizmet etmek üzere çeşitli konularda koordinasyon ve istişareyi sürdürmek için istekli olduklarını vurguladılar.

Ürdün Kraliyet Divanı’ndan yapılan açıklamaya göre, Kral Abdullah, Kral Selman’ın davetiyle ilgili takdirlerini dile getirdi. Ayrıca iki ülke ve toplantıya katılan diğer Arap ülkeleri arasındaki kardeş ve stratejik ilişkilerin derinliğine vurgu yapıldı. Açıklamada ayrıca, Kral Abdullah’a Veliaht Prens Hüseyin bin Abdullah’ın eşlik edeceği belirtildi.

Kuveyt resmi haber ajansı KUNA, Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir el-Sabah’ın Suudi Arabistan’daki toplantıya resmi bir heyet ile katılacağını açıkladı.

Şeyh Muhammed’den Kral Selman’a övgü

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) resmi haber ajansı WAM’ın haberine göre, Şeyh Muhammed bin Zayed, Kral Selman’la bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, iki ülke arasındaki stratejik iş birliği ışığında kardeş ilişkileri geliştirme araçlarının güçlendirilmesi hakkında liderler görüş alışverişinde bulundu.

Şeyh Muhammed, iki ülkenin liderlerinin isteklerini gerçekleştirmek için ikili ilişkileri teşvik etme çabaları için Kral Selman’ın desteğini övdü.

Ürdün Senato Başkanı Faysal el- Fayez, Mekke toplantısına davetinden dolayı Kral Selman’a teşekkür ederek, Suudi Arabistan’ın her zaman Ürdün’ün güvenlik ve istikrarını arzuladığına ve herhangi bir ekonomik zorluğun üstesinden gelebilmesi için yardıma hazır olduğuna dikkat çekti.

Faysal el- Fayez sözlerine şöyle devam etti:

“Üst düzeye ulaşan kardeşçe ilişkilerimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Geliştirmeye istekli olduğumuz bu tarihsel ve köklü ilişkiler, iki ülkenin tutumuna öncülük ediyor.”

El Fayez, “Suudi Arabistan’ın ve Körfez ülkelerinin güvenliği ve istikrarının, ulusal güvenliğimizin ve sağlam temellerimizin bir parçası olduğuna inanıyoruz. Bu açıdan, Suudi Arabistan’a ve Körfez ülkelerine herhangi bir müdahaleyi reddediyoruz” açıklamasında bulundu.

Ürdün’ün Suudi Arabistan Büyükelçisi Ali el-Kayed, Ürdün’ü destekleme çabalarından ötürü Kral Selman’a, ülkesinin istikrarını ve güvenliğini sağlama konusundaki kararlılığını överken, bugünkü toplantıdaki çabalarının başarısını dört gözle beklediklerini ifade etti.

Büyükelçi Ali el-Kayed Şark’ul Avsat’a verdiği demeçte, “Suudi girişimi Ürdün’e derin ve samimi bir ilgiyi yansıtıyor” dedi.

Suriyeli mülteci sorunu

Filistin, Irak ve Suriye’den gelen mültecileri kucaklamanın bir sonucu olarak Ürdün’ün ekonomik krizden muzdarip olduğuna işaret eden Ali el- Kayed, Suriyeli mültecilerin Ürdün üzerinde büyük bir ekonomik yük oluşturduğuna ve sayılarının gittikçe arttığına dikkat çekti.

Bu bağlamda, Başbakan Yardımcısı Jawad Anani, bu girişimin Suudi Arabistan için yeni olmadığını işaret ederek, Ürdün’deki ekonomik krizi çözmek için Kral Selman’ın girişiminin önemini vurguladı.

Jawad Anani yaptığı açıklamada, Ürdün’de patlak veren ve 5 yıldır devam eden krizin sebepleri arasında dış etkilerin azımsanmayacak bir yeri olduğunu söyledi. Bu etkiler arasında farklı milletlerden çok fazla kişinin Ürdün’e sığınması ve bunun yol açtığı yükselen enflasyon oranları ile etkilenen ekonomik gelişmeye dikkat çekti.

Ürdün’deki ekonomik sorunlar

Anani konuşmanın devamında, devlet organlarının ve kurumlarının bazı mekanizmalarındaki sorunların varlığına ve yükselen işsizlik oranlarının çözülememesine dikkat çekti.

Ayrıca Anani, “Ürdün’ün IMF programının önerilerini uygulaması, rezervlerin çekilmesine yol açtı” dedi.

Ürdün, yıllardır başkent Amman’da ve diğer illerde gelir vergisi yasa tasarısına karşı daha önce benzeri görülmeyen halk protestolarına sahne oldu. Bu eylemler Hani el-Mulki hükümetinin istifasına ve Ömer el-Razzaz’ın yeni bir hükümet kurmak üzere atanmasına yol açtı.

Yeni Ürdün başbakanı, krizi tetikleyen gelir vergisi yasa tasarısını geri çekmeyi taahhüt etti.

Ürdün’ün eski Sabık Enformasyon Bakanı Dr. Nebil Şerif, Suudi girişiminin Ürdün’deki kötüleşen ekonomik krizin ardından doğru zamanda geldiğini söyledi.

“Bu Kral Selman için şaşılacak bir şey değil”

Dr. Nebil Şerif yaptığı açıklamada “Bu, Suudi Arabistan ya da Kral Selman için şaşılacak bir şey değil. Onalar her zaman Ürdün’e geri döndü, Ürdün’ün yanında oldu. Bütün bunlar Ürdün-Suudi ilişkileri ile ilgili tüm spekülasyonlara rağmen iki ülke ilişkilerinin gücünü gösteriyor” dedi.

Kral Selman’ın bu girişimine dikkati çeken eski bakan, “Söz konusu spekülasyonlara karşı tavrım açık ve net. Bu girişim ikili ilişkilerin sağlam olduğunu ve bazı taraflarca piyasaya sürülen spekülasyonlardan etkilenmediğini ortaya koyar. Biz Arapların kaderi ve geleceği bir. Herhangi bir Arap ülkesinde yaşananlar diğer ülkeleri de etkiliyor. Kral Salman tarafından atılan adım, dayanışma ve sürekli koordinasyona dayalı yeni bir Arap gerçekliği tesis edecek” dedi.

“Girişim, Suudi ve Körfez desteğinin devamıdır”

Zirvenin sonucunu belli olmasada minnettar ve heyecanlı olduklarını ifade eden Dr. Nebil Şerif “Devletlerimiz ve halklarımız arasındaki ilişkileri yansıtan dürüst bir kardeşlik hareketi olduğu için çok mutluyuz. Girişim, Suudi ve Körfez desteğinin devamı niteliğindedir. GCC ülkelerini toplayıp Körfez hibesinin 5 yıl boyunca Ürdün’e verilmesi kararını veren, merhum Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz’i unutmayacağız. Ürdün’e yapılan destek, Arap ulusal güvenliğine bir yatırımdır. Çünkü Ürdün’deki herhangi bir sarsıntı hiç kimseye fayda sağlamayacak” değerlendirmesinde bulundu.

Nebil Şerif, “Körfez İş birliği Konseyi (GCC), Kral Abdullah döneminde beş yıl boyunca 5 milyar dolarlık Körfez hibesi sağlamayı kabul etti. Anlaşmaya uymayan Katar hariç Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri, toplam 1,25 milyar dolarlık hisse ayıracaklarını taahhüt ettiler” açıklamasında bulundu.

İTT, Kral Selman’ı takdir etti

Dört ülkenin katılacağı toplantı hakkında açıklama yapan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Kral Selman’ın toplantı davetini ve Arap ve İslam uluslarının durumuna yönelik ilgisini takdir etti.

Teşkilatın Genel Sekreteri Muhammad bin Abdul Karim bin Abdulaziz Al-Issa, Kral Selman’ın girişimini değerli, onurlu ve yüce değerleri temsil eden bir girişim olarak nitelendirirken, “Kral Selman ve Veliaht Prens liderliğinde Suudi Arabistan, güvenlik ve istikrarın sağlanmasındaki önemli rolünü yerine getiriyor” dedi.

Suudi Arabistan’daki Üst Düzey Alimler Konseyi Genel Sekreterliği, toplantının düzenlenmesi konusunda yaptığı öncülükten dolayı Kral Selman’ı takdir etti.

Sekreterlik toplantıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kral Selman’ın kaygısı, ulusunun gayretinin yöneldiği dürüst tutuma işaret ediyor. Suudi Arabistan Krallığı’nın, himmetin korunması ve kelime-i tevhidin ikamesi için gerçek dini sabitelere dayandığını ortaya koyuyor” denildi.