Meksikalı seçmenler, 1 Temmuz’da yolsuzluk ve şiddete karşı duyulan öfkenin gölgesinde sandık başına gitti. Sol kanadın adayı Andres Manuel Lopez Obrador, Meksika’da, kanlı geçen seçimlerin galibi olarak yeni devlet başkanı seçildi.

Lopez Obrador, geçtiğimiz yıl 25 binden fazla cinayete tanık olan şiddet skandalı, yolsuzluk olayları ve uyuşturucu kartelleriyle mücadele etmeyi seçim vaatlerine dahil ederken yeni başkanın bundan sonraki süreçte ülkesinde nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu.

“Barışçıl bir dönüşüm gerçekleştireceğiz”

Lopez Obrador, başkent Meksiko’da oyunu kullanırken, seçimi de “tarihi” olarak nitelendirdi. Gazetecilere açıklamada yapan Obrador, “Gerçek bir değişim ve dönüşüm potansiyelini temsil ediyoruz. İnsanlar bir devamlılık ve gerçek bir değişim arasında karar verecek. Şiddetten uzak barışçıl bir dönüşüm gerçekleştireceğiz. Bu dönüşüm, aynı zamanda derin ve düzenli bir dönüşüm olacak. Meksika’nın karşı karşıya kaldığı gerçek bir sorun olan yolsuzluğu ortadan kaldıracağız” dedi.

64 yaşındaki Lopez Obrador, yaklaşık 1 asırdır Meksika’yı yönetmiş iki parti olan Kurumsal Devrimci Parti ve Ulusal Eylem Partisini “yönetim mafyası” olarak tanımlıyor.

Liderlerin oy oranları açıklandı

Ulusal Seçim Enstitüsü (INE), Ulusal Yenilenme Hareketi (MORENA) lideri Obrador’un oyların yüzde 48’ine ulaştığını, Ulusal Eylem Partisi’nden eski Kongre Başkanı Ricardo Anaya Cortes’in ise yüzde 27 oy aldığını açıkladı. Aynı şekilde Jose Antonio Meade Kuribrena yüzde 17, Jaime Rodriguez Calderon ise yüzde 6 oranında oyun sahibi oldu.

“Meksika’da değişimin ortasındayız”

Washington’daki Woodrow Wilson Uluslararası Merkezi’nde Meksika Enstitüsü Müdürü Duncan Wood seçimden önce yaptığı açıklamada, seçimi “tarihi” olarak nitelendirirken, “Son (ulusal) seçimlerde bile bulunmayan yeni bir partiye mensup, açık bir şekilde solcu ekonomik bir adayımız var. Sadece başkanlıkta değil, Kongre’de de iktidara ulaşabilir. Meksika siyasetinde bir değişimin ortasındayız” ifadelerini kullandı.

İş dünyası endişeli

Lopez Obrador, Meksika iş dünyasında tartışmalara yol açarken, bazı eleştirmenler, Obrador’un Venezuela tarzı bir sosyalist politika takip edeceği ve Latin Amerika’daki en büyük ikinci ekonomik gücü yok edebileceği uyarısında bulundu.

ABD ile ilişkiler

Meksika’nın yeni Devlet Başkanı, uluslararası ticaret ve göçmenlik karşıtı politikalar benimseyen Donald Trump yönetimindeki ABD ile dikenli ilişkiler ve ekonominin çöküşü de dahil olmak üzere çeşitli zorluklarla karşı karşıya.

Meksika tarihinin en büyük ve en kanlı seçimi oldu

88 milyon Meksikalı seçmen, bir dizi görevlinin yanı sıra Temsilciler Meclisi (500) ve Senato (128) üyelerini seçmek üzere sandık başına gitti.

Söz konusu seçim, 18 bin pozisyonu doldurmak üzere Meksika tarihinde yapılan en büyük seçim sayılmakta. Ülkede hizmet veren bir araştırma merkezine göre, Eylül ayında aday kayıt işlemlerinin başlamasından bu yana 145 siyasetçinin öldürülmesi çerçevesinde Meksika seçimleri, en şiddetli seçim olarak tanımlanıyor.