Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Merdiven de sensin yılan da sen! | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Dünyadaki en meşhur oyunlardan birisidir. “Merdiven ve yılan” oyunundan bahsediyorum. Çok fazla teçhizata ve araç-gerece ihtiyaç duymaz. Senden düşünce ya da bedensel bir efor sarf etmeni istemez. Gürültülü zafer ile yüz kızartıcı hezimet arasında heyecanın en üst doruklarına götürür. Bazen zirvelere bakarak sallanırsın, bazen de derinliklerden korkarsın. Sen ve şansın, zarın atışını ve sayının sana yapacaklarını beklersin.

Adet olduğu üzere söz konusu oyunun ne zaman ortaya çıktığını tespit etmek mümkün değil. Bu oyun Hintli mi, İngiliz mi yoksa eski bir Mısırlı mı? Çoğunlukla kaynaklar, kimin keşfettiği konusunda ya da ilk kimin keşfettiğini belirlemede farklı görüşlere sahiptir. Dünya halkının çoğu, neredeyse aynı zamanda benzer oyunları oynar. Sadece bazı detaylar farklılık gösterebilir. En nihayetinde kural tektir. İşte bu durum, herhangi bir oyuna uluslararası olma özelliğini verir. Oyuna gerekli sınırlar konulunca, oyun zamanın ve coğrafi sınırların ötesine sıçrama olanağı bulur.

Sonuçta küresel toplu vicdanın derin parçasından geçer. Şans vuruşunu bekler. Bazen seni zirveye çıkaracak merdiveni verir, ancak bazen de acımasız bir yılana başını kaptırabilirsin. Bu şekilde seni, yeniden bir rakamının olduğu tahtanın en altına götürür.

Genellikle hayatımızda bizi zirveye çıkaracak merdiveni bekleriz. Çoğunlukla aniden gelip istirahat zamanında saldıran yılanın ısırarak bizi uyandırmasını uzunca bekleriz.

Hayat yolcuğu, gel-gitler arasında yaşadığımız çelişkilerle doludur. Sadece başarısızlıkla nasıl yüzleşeceğimizi değil, aynı zamanda başarıyla yüzleşmeyi ve başarıyı uysallaştırmayı öğrenmeliyiz. Başarı, kazanmamız gereken en önemli savaşlardan birisidir. İnsanlar, başarısızlığın en çetin düşman olduğunu tasavvur ederler. Gerçekte ise, başarının bizi hezimete uğratmaması için daha fazla güce ihtiyacımız vardır.

Mesela Arap dünyasında önemli bir başarı gerçekleştiren ve insanların kulaklarından önce kalplerini açtığı yetenekli bir şarkıcı var. Evet, Sherine’den bahsediyorum. Genellikle çoğu açıklamaları kızgınlığa sebep olur. Hatta çoğu kere şakalaşma üslubunu aşar. Kasıtlı olarak yapmadığı bu davranışları, değerli Tunus halkından bir kısmını öfkelendirdi. Sherine’i tanıyanların çoğunda ise, Sherine’in kasıtlı yapmadığı konusunda sağlam bir kanaat var. Fakat bana göre Sherine, Kartaca’da verdiği son konserde kendisine bu kadar sevgi seli sunan Tunus halkından özür dilemesi gerekiyor.

Size Mısırlı yıldız Muhammed Saad’ın yaklaşık 15 yıl önce “El-Limby” karakteri aracılığıyla gerçekleştirdiği başarı örnek olarak verilebilir. Muhammed Saad, herhangi bir dramatik karakterin sanal ömrünün olacağını düşünmemişti. Halkı doyum derecesine ulaştırmadan önce başka bir karakteri araştırması gerekiyor. Ümmü Gülsüm, çoğu kez bir klibi ikişer, üçer ve dörder kez tekrarlardı. Fakat Ümmü Gülsüm, klibi beşinci kez tekrarlasa bile daha fazla alkış alamayacağını bilirdi. Bunun için dörtte dururdu.

Sanatçı, halka samimi ve özel bir şey takdim ettiği zaman merdiven bulup onunla zirveye çıkabilir. Aynı zamanda kendisini ansızın sokmaması için merdivenin altında gizlenen yılanı da araştırması gerekiyor. Merdiven de sensin yılan da sen. Bunun için hilekarlık yapma ya da diğer bir tabirle kendinle oynama!..