Tişa B’Av günü sebebiyle, Kudüs’teki ağlama duvarına İsrail polisinin sıkı koruması altında yaklaşık 13 bin Yahudi geldi. Bunların arasından bin 263 fanatik yerleşimci Mescid-i Aksa Camii’nin avlusuna girdi.
İbrani takvimine göre ağustos ayının dokuzuncu günü Tişa B’Av günü olarak kabul ediliyor ve binlerce dindar Yahudi dua etmek için bölgeye geliyor. Polis, dün öğleden sonra sayıları 13 bini bulan Yahudiler’den bin 263’ünün sıkı koruma altında Mescid-i Aksa’nın avlusuna girmesine izin verdi. Bu yerleşimcilerden bazıları giriş kurallarını ihlal etmeye çalıştı. Polis içlerinden 4 kişiyi yakaladı ve oradan uzaklaştırdı.
Kudüs’teki İslami Vakıflar İdaresi Basın Sözcüsü Firas Dibs, sabah saatlerinden öğlene kadar 870 Yahudi yerleşimcinin Mescid-i Aksa’ya girdiğini söyledi. İşgal polisi, yerleşimcilerin taşkınlık yaptığı saatlerde camiye girmek isteyen Müslümanlar’ın çoğunu ve vakıflar dairesi personelini engelledi.
Dibs, bazı yerleşimcilerin cami korumaları onları yakalamadan ve İsrail polisi tarafından kovulmadan önce, Mescid-i Aksa Camii avlusunda yere yattıklarını söyledi. Dibs, bunlardan 3 kişinin Mescid-i Aksa’nın taşlarını çalmaya çalıştıklarını ve yine aynı şekilde yakalanıp oradan uzaklaştırıldığını sözlerine ekledi.
Dün Tişa B’Av günü olması sebebiyle, binlerce Yahudi’nin katılımı ile Kudüs duvarları etrafında yürüyüş düzenlendi. Kendilerine TOMA araçlarıyla desteklenmiş yaklaşık 3 bin polis eşlik etti. Şehir merkezindeki Şam kapısına ulaşan yerleşimci gruplar, İsrail bayraklarını sallayarak, trompet çaldılar. Grup, Aslanlı Kapı’ya kadar ilerlemeye devam etti. Onlarca yerleşimci pazartesi akşamı Mescid-i Aksa’nın kapılarına geldi. Ancak genç Kudüslüler’den oluşan gruplar Meclis Kapısı’nda onları yakaladı. Aralarında çatışma patlak verdi, fakat uzun sürmedi.
Fetih Hareketi, Mescid-i Aksa’ya giren ve taşkınlık yapan yerleşimcileri cesaretlendirmeye devam etmemesi yönünde İsrail hükümetini uyardı. Fetih Hareketi’nden yapılan açıklamada, Mescid-i Aksa avlularına ard arda yapılan bu saldırıların, Siyonist aşırılığın bir uzantısı olduğunu, bunların Kudüs’teki İslam ve Hıristiyanlık’a ait kutsal mekanların ihlali için davet etmek anlamına geldiğinin altını çizdi.
Baskınların devam etmesinin İsrail hükümetinin Aksa’nın ‘zamansal ve mekansal bölünme projesi’ için yeni bir onay anlamı taşıdığı belirtilen açıklamada, “Mukaddes değerlere zarar vermek, siyasi boyuttan dini boyuta taşınacak bir çatışma meydana getirerek, kimsenin kontrol altına alamayacağı bir infiale yol açar” ifadeleri kullanıldı.