Lübnan İçişleri Bakanı Nihad Meşnuk, 2008’de Beyrut’ta askeri darbe yapan ‘Hizbullah’’ın seçim listesine atıfta bulunarak, ‘Beyrut halkının, Mayıs 2008’in yedinci listesini seçmeyeceğini’ vurguladı.
Kimsenin, Beyrut’un on yıl önce Hizbullah tarafından silahlı saldırılara uğradıktan sonra, Hizbullah’ı seçeceğine inanmadığını belirten Meşnuk, İsrail ajanları tarafından Suudi Arabistan’a yönelik başlatılan ihanet ve saldırgan söylemleri eleştirerek, bu saldırıların Suudi Arabistan’a zarar vermekten çok güçlendireceğini vurguladı.
Beyrutluları birinci sınıf insanlar olarak nitelendirerek öven İçişleri Bakanı Meşnuk, Hizbullah kadroları tarafından Beyrut’un seçim mekanizmaları hakkında yapılan açıklamalara değindi. Uzun zaman önce bahsedilen ve atlattığımızı düşündüğümüz söylemleri yeniden okuyoruz. Sanki bugün kullanılmak üzere saklanmış gibi görünüyor. İsrail tehdidini aşan bir iç tehlikeden bahsedenler, İsrail’den daha fazla kötülük yapan insanlar.
En ciddi olan durumun ise, bu söylemlerde bulunanların, Suriye’den Irak’a ve Yemen’e kadar bütün savaşlarda Araplara yönelik saldırılarda yer alan tehlikeli bir grup olması olduğuna vurgu yapan Meşnuk, en tehlikelisinin Hizbullah’ın gençlik yapılanması ‘Saraya el-Mukaveme el-Lübnaniye’ (Lübnan Direniş Seriyyeleri) isimli silahlı grubun, Beyrut’ta, Aramun’da ve Başamun’da fitne seriyyeleri olarak kiralandıklarını söyledi.
Açıklamalarına devam eden Meşnuk şunları söyledi:
“Büyük şahsiyet Velid Canbolat, bu seriyyeleri ‘aşağılık ayaktakımı’ olarak tanımlamamı ve mezhepçi söylemlerde bulunduğum gerekçesiyle beni eleştirdi. Mezhepçi söylemlerde bulunmadığıma inanıyorum. Onlara altın değerinde sözler söyledim, mezhepçi değil. Ben ne geçmişte mezhepçi söylemlerde bulundum ne de gelecekte bulunurum. Fitneci seriyyeler, konusu tartışmalı bir konudur ve tartışmalı olarak kalacaktır. Bazı dinimizin ve mezhebimizin bazı gelenekleri varken, sözlerim nasıl mezhepçi olabilir?” ifadelerini kullandı.
En tehlikeli olanların, İsrail ajanlarının Suudi Arabistan aleyhinde başlattığı ihanet ve saldırganlığı övenler olduğunu belirten Meşnuk, yalnızca Suudi Arabistan’ın gücünü artırabilecek olan fitne füzelerine sevinenlerin hayal kırıklığına uğrayacağını söyledi.
Beyrut’taki bir ya da iki listenin olduğuna işaret eden Meşnuk, listelerin vatanseverliğinden şüphe etmediğini ancak bu listelerde, onu hak etmeyenlerin olmasının şehre karşı büyük bir hata olduğunu kaydetti. Ancak seçim yasasına göre, en azından bir sandalye almaya hak kazanamayan listelerin ve aldığı oyların tamamen düştüğünü skorun sıfırlandığını belirtti.
Beyrut hakkında duyduğu tüm istatistiklerin, üyeleriyle ilgilendiği listenin seçim barajına ulaşamayacağını doğruladığını söyleyen Meşnuk, “Bu yüzden barajı geçebilmek için listemizin birkaç bin oy daha alması gerekiyor. Sonuç olarak, rakam düştüğünde Hizbullah, aynı sayıda oy ile daha fazla oy kazanmış olacak. İstedikleri istatistik şirketine gitsinler, eğer seçim barajını geçebileceklerini söylerlerse, onlardan açıkça özür dileyeceğim ve oyumu onlara vereceğim. Ama eğer bunu aşamayacakları ortaya çıkarsa, Hizbullah’a hizmet eden adaylar olacaklar” şeklinde konuştu.
Meşnuk, Beyrut’un kamu yönetimindeki görevlerinden yoksun olduğu ifadesine itiraz ederek, “Beyrut’un ilk kategori işlerinden ne kadar pay aldığını bilmiyorum. Ancak elde ettiği çok daha fazla” dedi. İçişleri Bakanı konuşmasını şöyle tamamladı: “Beyrut’un mazlumluğundan dem vuran konuşmaların sahipleri, duymak istemeyenlerdir. Bunlar, burada bulunan kardeşlerin (birinci kategorinin çalışanlar) tüm bölümlerdeki temizliği, başarıları ve bütünlüğü, onlara karşı silah doğrultan başkalarının bütünlüğünün eksikliğini ortaya çıkarmaktadır.