Pence, Kolombiya’dan başladığı Latin turunda Venezüella üzerinde kurmak istedikleri baskıyı vurgulayacak.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Başkan Trump’ın , Venezüella’ya ‘Askeri seçeneğe’ başvurma olasılığıyla tehditler savurduğu bir baskı ortamında, büyük önem kazanan Latin Amerika turuna dün başladı.
Karakas’taki siyasi kriz üzerine, bölgesel bir diplomatik tepki koordinasyonu için, ABD’nin bir müttefiki olarak Washington’dan yılda milyonlarca dolar alan Kolombiya’ya ve ardında Arjantin, Şili ve Panama’ya giderek bir haftalık gezisini tamamlayacak.
ABD yönetiminde üst düzey bir yetkilisinin Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamaya göre, tura Venezuela krizi ve ‘ABD’nin gelecekteki partner ve arkadaşları’ bakışı hakim olacak.
Yetkili isminin gizli kalması koşuluyla ajansa şunları söyledi, “Biz, Maduro sistemine karşı söz ve fiil olarak netiz. Diğer dört ülke de bizim tarafımızda. Biz Maduro sistemine baskı yapmaya devam etmek istiyoruz. Diplomatik ve ekonomik seçenekler gibi bütün mevcut araçlardan bahsedeceğiz. Maduro’ya karşı sadece ABD baskı yapmayacak, aksine bölgedeki tüm tarafların baskısına maruz kalacak”
Ama Trump’ın, cuma günü yaptığı, ‘Venezuela’ya karşı askeri seçenek dahil bütün olasılıklar masada” açıklamasından sonra, Latin Amerika ülkeleri de Karakas’ın ‘demokratik yönetimin ihlali’ şeklindeki sert tepkisinde birleşip açıklamayı kınadılar. Brezilya, Şili, Kolombiya, Meksika ve Peru bu tür bir mesajı reddettiler.
Latin Amerika ülkelerinden birçoğu için, bu ifadeler ABD’nin 1989 yılındaki Başkan Manuel Noriega’yı devirmek için Panama’yı işgal etmesi dahil, bölgedeki önceki askeri maceraları ve buna ilaveten Washington’un diktatörlere hükmedebilmesi için ayaklanmalar ve kanlı operasyonlardaki CIA’nin rolüne dair acı anıları akla getirdi.
ABD, Devlet Başkanını hedefleyen pek nadir görülen bir hareket ile Maduro’ya ve parti yetkilisi olan 24 kişiye yaptırım uyguluyor. Yaptırımlar, Maduro’nun Kurucu Meclisi kurması üzerine geldi.
Trump’ın olası bir askeri harekat tehdidinden sonra, Maduro rejimi, ABD’yi dünyanın en büyük petrol rezervleri olan Venezüella petrol rezervlerinin kontrolünü ele geçirmek için Başkan’ı devirmek amacıyla muhalefet ile birlikte plan yaptıklarını söyleyerek suçlamalarını arttırdı.
Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Başkan Trump’ın tehditi, Güney Amerika’yı ve Karayipleri bölgemizdeki istikrar, barış ve güvenliğe kalıcı şekilde zarar verecek şekilde anlaşmazlığa itmeyi amaçlamaktadır” dedi.
Savunma Bakanı General Vladimir Padrino López, Trump’ı ‘deli’ diye vasıflandırarak tehdit içeren ifadelere tepki gösterdi.
Diğer taraftan, solcu müttefikleri Bolivya, Küba, Ekvador ve Nikaragua emperyalist düşman karşısında Venezuela’yı desteklediklerini ifade ettiler.
Latin Amerika’daki diğer ülkeler de, Washington’un istediği gibi, ABD askerlerinin bu ülkeye gelip Venezüella’ya karşı siyasi bir hamle gerçekleştirmesini şiddetle kınadılar.
Brezilya Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Demokratik bir arada yaşama esasıyla, hem içeride, hem de uluslararası ilişkilerde şiddet veya herhangi bir güç kullanımı seçeneğinden vazgeçmelidir.” dedi.
Meksika Dışişleri Bakanı Luis Videgaray, Twitter’da paylaştığı mesajında, “Venezüella’daki kriz, içeride veya dışardaki askeri bir harekatla çözülemez” dedi.