Beyrut: Yusuf Diyab/ Şarku’l Avsat
Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri liderliğindeki Kurtuluş ve Kalkınma Bloğu üyesi Milletvekili Yasin Cabir, Lübnanlı liderlere, “ ‘Ulusal Birlik Hükümeti’ kurabilmek için bazı tavizler verme” çağrısında bulundu. Cabir, ülkesinin “bu hassas aşamada daha fazla çatlak oluşturacak ‘Çoğunluk Hükümeti’ne dayanamayacağını” söyledi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn 28 Eylül’de ulusal birlik hükümeti kurulmasında başarı sağlanamazsa çoğunluk prensibiyle yeni hükümetin oluşturulabileceğini söylemişti.
Avn, “Ulusal birlik hükümeti veya çoğunluk prensibine dayanan hükümet seçenekleri var. Ulusal birlik hükümeti kurulamıyorsa o halde çoğunluk ilkesine dayanan hükümet kurulsun ve katılmayanlar dışarıda kalsın” demişti.
Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, genel seçimlerin ardından Başbakan Saad Hariri’yi 24 Mayıs’ta yeni hükümeti kurmakla görevlendirmişti. Ancak başta bakanlıkların paylaşılması olmak üzere siyasi taraflar arasında yaşanan çekişmeler nedeniyle Lübnan’da hala hükümet kurulamadı.
Geçici hükümetin yetkileri
Milletvekili Cabir, Lübnan’ın meşru bir hükümet kurma hususunda dünyaya olumsuz bir imaj oluşturduğu için geçici hükümetin yetkilerinin genişletilmesini de eleştirdi.
Mevcut aşamada İsrail ile askeri bir çatışmayı olası görmeyen Yasin Cabir, “Bölgeyi uçuruma iten düşman İsrail’e kimse güvenmiyor” dedi.
Elektrik krizine dair eleştirilerini de yineleyen Cabir, “Lübnanlı yetkililerin elektrik krizinin çözümü için ulusal bir plan geliştirmek üzere Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplantı düzenlemesi” çağrısında bulundu.
Enerji Bakanı Sezar Ebi Halil’i “gemilerden elektrik alarak tek bir çözüm benimsemek” ile suçlayan Milletvekili, Dünya Bankası’nın Lübnan’a elektrik sağlamak için 1,5 milyar dolarlık bir destek ve bu sektördeki reforma katkıda bulunma teklifi sunduğunu belirtti.
Milletvekili Yasin Cabir, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Lübnan’ın karşılaştığı tüm zorluklar ve tehditler, hükümet kurmaktan sorumlu yetkililerden kaynaklanmıyor. Taif Anlaşması’ndan sonra Lübnan rejimi, yönetimi hükümetin elinde birleştirdi ve bu hükümet, tek başına karar alıyor” dedi.
Tüm yetkili ve liderlere, “ulusal birlik hükümeti ile sonuçlanan bir çözüme ulaşmak için taviz verme” çağrısı yapan Cabir, çünkü çoğunluk hükümetinin daha fazla çatlak oluşturan bu durumda oluşturulamayacağını söyledi.
Yasin Cabir, “Özellikle dış zorlukların büyüklüğü ile birlik ve sorumluluk gerektirmesi dolayısıyla içsel bir çatışmaya girmemiz ve her şeyin yanlış yönde ilerlemesi akıllıca mı?” şeklinde konuştu.
Yeni Lübnan Hükümetinin doğuş şansı azaldıkça, Temsilciler Meclisi’nin düzenlediği “Zorunlu Yasama” toplantıları gibi toplantı ve acil karar alma çağrısı yapılarak, iş yürütme hükümetinin yetkilerinin genişletilmesini isteyen sesler çoğalıyor. Ancak Cabir, iş yürütme hükümeti çerçevesi dışında dış hükümete geniş yetki verilmesini reddediyor.
Bu çerçevede “Geçici Hükümet ve Temsilciler Meclisi’nin yaptığı şey arasında büyük fark var” diyen Cabir, “Hükümet boşluğu ışığında parlamento, sürekli karışık bir hale gelir. Hükümetin yokluğunda ülkedeki işlerin yürümesi için kararlar alınması ve yasa çıkarılması zorunluluğu var. Yetkileri genişletecek herhangi bir yön, makul bir süre içinde meşru hükümet kurma umudunu yok eden çok kötü göstergeler ortaya koyuyor. Ayrıca dünyaya ve yatırımcılara Lübnanlıların ülkelerini ve anayasal kurumlarını yönetme konusunda nitelikli olmadıklarına dair olumsuz bir mesaj veriyor” ifadelerini kullandı.
Yasin Cabir, Lübnan karşısındaki İsrail tehditlerini de hafife almazken, durumun yakın bir zamanda savaşa dönüşeceği ihtimaline de yakın bakmıyor.
Konuya dair, “Lübnan’ın karşı karşıya olduğu ekonomik, sosyal ve psikolojik savaş, askeri savaş tehditlerini ortaya çıkarmak için yeterlidir” diyen Milletvekili, “En garip olan durum, İsrail’in tüm tarafları ‘Hizbullah roketlerinin Beyrut Havalimanı yakınlarına gizlendiğini söylemeye’ ikna edememesi! Yani bu durum, İsrail’in bu havalimanı aracılığıyla seyahat eden çok sayıdaki yolcudan memnun olmadığı anlamına geliyor” dedi.
Milletvekili sözlerinin devamında ise “Düşman İsrail’e kimse inanmıyor. Onun tarafında her zaman bir risk var. Bu devlet, herhangi bir macera yaşatabilir, bölgeyi uçuruma itebilir. Her şeyi hesaba katmalıyız” ifadelerini kullandı.
Elektrik krizi
Elektrik krizine de değinen Cabir, mevcut yönetimin ülkeyi büyük bir çöküşe sürüklemekle suçladı. Yasin Cabir, Enerji Bakanı’nın Lübnan’da çok az maliyetle elektrik üretmek için Alman menşeli Siemens firması tarafından ortaya koyulan girişimleri reddettiğini ve bunun da medyada ve sosyal medya organlarında geniş bir tartışma yarattığını vurguladı.
Eski Ekonomi Bakanı olan Cabir, elektrik mevzusunun yeni olmadığına, ancak şu an politik boşluk nedeniyle ortaya çıktığına dikkati çekti. Milletvekili, “Enerji mevzusu 8 yıldan fazla bir süredir devam ediyor. Bu konuya dair geçerli yasaları uygulamamak için kasıtlı bir direnç var” diyerek, “Lübnan Elektrik Kuruluşu’nun 8 yıl boyunca yönetim kurulu olmadan faaliyet göstermesi ve yıllık açığının 2 milyar dolar olması akıllıca mı? Enerji Bakanlığı, bir idare ya da bir yönetim makamı değil, bir mütevelli bakanlıktır. Elektrik krizi ulusal bir felakettir ve devletin maliyesindeki büyük açık kapsamında devam edemez” dedi.
Milletvekili Yasin Cabir, Enerji Bakanı Sezar Ebu Halil’i, Siemens firmasının Lübnan’ın tüm bölgelerinde enerji üretimi ve dağıtımı için tesisler inşa etme teklifini ihmal etmekle suçladı. Bu çerçevede milletvekili şöyle konuştu:
“Almanya tarafından sunulan teklif, belgelendirilmiştir ve söylenti değildir. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Beyrut ziyareti sırasında Enerji Bakanı ve Siemens Direktörü arasında düzenlenen toplantıya katılmış kamu ve özel sektörden arkadaşlarım var. Toplantının, dünyanın üçüncü ekonomisine sahip bir ülkeye liderlik eden Almanya Başbakanı’nın resmi ziyareti çerçevesinde gerçekleştiğini açıkladılar. 50 Alman şirketin temsilcisi de Lübnan’ın yanına geldi. Enerji Bakanı, Alman teklifini nasıl ihmal etti? Alman şirketin çok az bir maliyetle sağlayabileceği destek yolunu görüşmek için bir çalışma ekibi gönderme zahmetine nasıl girmedi?”
Elektrik sektörünü kurtarma, sadece Alman girişimi üzerinde sınırlı değil. Öyle ki Cabir, Dünya Bankası’nın, Lübnan’daki elektrik sektörünün reformu için 1,5 milyar dolarlık bir destek sağlama teklifinde bulunduğunu belirtti. Ancak bu teklifin Enerji Bakanlığı tarafından geri çevrildiğini, müzakere için herhangi bir temsilci gönderilmediğini ve ne yazık ki bu sektöre dair tek bir bakış açısı olduğunu vurguladı. Cabir, “Enerji Bakanlığı kimsenin babasının malı değildir ve elektrik mevzusu ulusal bir karar gerektirir. Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın, uluslararası şirketlerin varlığında Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir toplantı düzenlemesini ve elektrik krizine yönelik açık, şeffaf ve nihai bir plan geliştirilmesini talep ediyoruz. Türk gemileri elektrik üretse bile, elektrik transferi ve dağıtımı için bir planımız yok. Zor bir mali durumdayız, büyük kayıplarımız var ve Lübnanlıların çektiği acıları sona erdirecek kalıcı bir çözüme ihtiyaç duyuyoruz” şeklinde konuştu.