Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Milletvekili Samir Cisr: Müttefiklere koltuk dağıtma devri sona erdi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Beyrut: Yusuf Diab

Lübnan Müstakbel Milletvekili Samir Cisr, ittifak olmaksızın seçimlere girmeyi bütün taraflar için faydalı hale getiren yeni seçim yasası yürürlükte olduğu sürece seçim bölgelerinde başarılı olacağını belirtti.

Cisr, Şarkul Avsat’a verdiği demeçte, ‘Lübnan Kuvvetleri’ Partisi gibi eski müttefiklerle herhangi bir seçim anlaşmasına dair bir işarette olmadığını söyledi.

Cisr, ‘Lübnan Kuvvetleri ile olan ilişkinin güçlü ve köklü olduğunu; birçok seçim bölgesinde bir araya geldiklerini; önümüzdeki günlerde belirli bir anlaşmaya varılırsa bu anlaşmanın her iki taraf arasındaki dengeyi gözetmesi gerektiğini’ ifade etti.

Yeni seçim kanununun geniş anlaşmalara kapı aralamayacağını savunan Cisr, “Bana göre tüm tarafların çıkarı, birbiri ile anlaşmamakta yatıyor. Zira nisbî sistem, büyük partilerin koltukların tamamını ya da birçoğunu elde ettiği çoğunluk sisteminden farklı olarak büyük partilere birkaç koltuk kaybettirecek. Müstakbel’in müttefiklerine ve dostlarına koltuk dağıtmaya zorunlu olduğu eski denklem sona erdi. Bu seçimlerde bunu yapmayacağız” ifadelerini kullandı.

Tüm kamuoyu araştırmaları, Müstakbel’in mevcut parlamento bloğunun üçte birini (33 milletvekili) kaybettirecek bu yeni kanunla ağır bir yenilgiye uğrayacağı konusunda hemfikirler. Milletvekili Samir Cisr de, “Müstakbel Hareketi’nin birçok koltuğu kaybetmesi son derece doğal. Zira ülkedeki en büyük siyasi güç. Ancak bizim için geçerli olan diğer partiler ve kuvvetler için de geçerlidir” diyerek bu ihtimali dillendirdi. Bununla birlikte hareketinin ana müttefiklerinden vazgeçmediğini savunarak ‘nisbîliğe dayalı seçim kanununun bütün partilere halkoyundan elde ettikleri gücü kanıtlamak adına savaşa tek başına katılmayı dayattığı ve bunun herkesin yararına olduğu; zira egemen unvanlar üzerindeki ittifakların hala mevcut olduğunu bilerek herkesin buna tutunacağı’ değerlendirmesinde bulundu.

Eski Adalet Bakanı Cisr, “Cumhurbaşkanı olarak Mişel Avn’ın seçilmesi ile sonuçlanan siyasi uzlaşma ve birkaç yıllık boşluğun ardından bir hükümetin kurulması, 14 Mart Cephesi’nin dağılmasına yol açtı. Çünkü bu ekipten bazıları bu uzlaşmaya karşıydı. Ama tabi bu, Lübnan’ın çoğunluğunun isteklerini temsil eden 14 Mart projesinin sona erdiği anlamına gelmiyor. Aralarında Müstakbel Hareketi’nin de yer aldığı birçok taraf, 14 Mart projesinin gerektiğinden çok daha fazla devam etmesini istiyor. Devam da edecek. Çünkü siyaset ve egemenlik alanında Lübnan’a birçok başarı sağladı. Egemenlik düzeyinde kabul edilebilir bir denge sağladı.” açıklamasını yaptı. Meclis seçimlerinin ardından devlet yapısının sabitelerine dayalı projelerinin tamamlanması ve Lübnan ordusu ve meşru güvenlik kurumları tarafından korunan egemenlik ve otoritesinin kurulması adına 14 Mart Yapısı’nın geri getirilmesine yönelik temennisini de sundu.

Birçokları siyasi uzlaşının Lübnan’ı saran yangınlar gölgesinde istenen iç istikrarı getirdiğini yadsımıyor. Cisr ise ‘Hâlihazırda Lübnan’ın kavuştuğu güvenlik istikrarının siyasi istikrarın bir neticesi olduğuna ve bunun tam tersinin de mümkün olacağına’ vurgu yaptı.

Kalkınma ve ilerlemenin ancak siyaset ve güvenlik alanında bir istikrarın varlığı ile mümkün olduğuna ve bu durumun İtalya’da (Emniyet Güçleri ve Orduya Destek İçin 2. Roma Konferansı) ve Paris’te (4. Paris Konferansı) düzenlenecek dış destek konferanslarının başlığı olacağına işaret etti. Bunun yeniden yapılanmada ve altyapının geliştirilmesi ve genişletilmesinde büyük bir rolü olacağını ve özellikle de devletlerin çoğunun Suriye’nin yerle bir edilmesinin yükünü üstlenen Lübnan’a destek olmak istediklerini belirtti.

Tüm tarafların Paris 4 Konferansı’nı memnuniyetle karşıladığına zira bazıları uygun olmayan gerekli değişimleri dayatan bu konferanstan zarar görecek olsa da ekonomik sürecin bununla harekete geçeceğine dikkat çekti.

Cisr, Suudi heyetin Lübnan’a olan ziyaretini övgüyle değerlendirerek bunun Lübnan ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilere dair dolaşan olumsuz söylentileri boşa çıkardığını söyledi. İletişimin kardeş iki ülkenin menfaatine uygun olarak gerçekleştiği; Lübnan’ın tüm zorlu zamanlarda Krallığın yanında yer aldığı ve Suudi Arabistan’ın da aynı şekilde on yıllardır Lübnan’ın meşru kurumlarına desteğini sürdürdüğüne dikkati çekti.

Başbakan Saad Hariri’nin Riyad’a yönelik ziyaretinin önemine ve bu ziyaretin eski bakan Eşref Rifi’nin arkasındaki halk desteğine yansımalarına ve onun seçim şansına dair sorulan bir soru karşısında Cisr, “Ziyaret, Lübnan hükümetinin başkanına yöneltilen resmi bir davetin ardından geldi. Bölgesel ve uluslararası ilişkileri olan Başbakan Hariri’nin imajını ve gücünü zayıflatmak için yayılan tüm söylentileri boşa çıkardı. Bu söylentiler en hafif tabirle evhamdır ve bu ziyaret bu söylentileri ortaya atanların güvenilirliğini etkileyecektir.” demekle yetindi.