Mısır, ABD’nin yaptığı yardım programında kesinti yapmasının, insan haklarının ihlal edilmesi ile bağlantılı olduğu iddialarını yalanladı. Mısır İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, tutukluların kaybolduğu iddiasının tamamen yanlış olduğunu, bazı tutukluların terör örgütlerine katılmak ve onların yanında savaşmak için yurtdışına kaçtığını ifade etti.
Diğer taraftan Mısır Dışişleri Bakanlığı, ABD Kongresi’nde, Temsilciler Meclisi ve Senato arasında 2018 yılı bütçesinin dış ödenekleri konusunun görüşülme aşamasında olduğuna ve şu ana kadar bu konuda kesin bir karar alınmadığına vurgu yaptı.
ABD Senatosu’ndan iki heyet, “Mısır’ın insan haklarını ihlal ettiği” gerekçesiyle Kahire’ye yapılan askeri ve ekonomik yardımlarda kesintiye gidilmesi yönünde oy kullandı.
Dış yardımlar heyeti, ABD Kongresi’ne sunduğu projede, askeri yardımların 300 milyon dolar azaltılmasını, ekonomik yardımların ise 112 milyon dolardan 75 milyon dolara düşürülmesini öneriyor.
Haberlere göre, ABD Senatosu’ndaki dış yardımlar heyeti, kongrede iki gün önce yapılan oylamada, Mısır’ın insan hakları sicili dolayısıyla Kahire’ye yapılan askeri yardımlarda 300 milyon dolar kesinti yapılması önerisinde bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı, Mısır’ın insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle, ABD’nin Mısır için senelik olarak ayırdığı 1,3 milyar dolarlık yardımdan 95 milyon dolarlık kesintiye gitmişti.
Bu yardımların askıya alınması kararı, 30 Eylül’den önce alındı. Çünkü, Mısır’a verilen senelik yardım bu tarihte onaylanıyor. Bu kesintiler, 2014’ten bu yana Mısır’a verilen 65,7 milyon dolarlık askeri yardımlar için de geçerli olabilir… ABD Kongresi, Senatör Patrick Leahy tarafından sunulan ve insan hakları ihlal eden hükümetlere yardım edilmesini yasaklayan Leahy Yasası uyarınca dondurmuştu.
Ancak Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, “ABD Senatosundaki dış yardımlarla ilgilenen heyeti, ABD’nin 2018 bütçesinde hiçbir kesinti yapılmadan Mısır’a yapılan askeri ve ekonomik yardım programına özel ödenek ayrılmasını da içeren kanun tasarısını onayladı. Ancak, Senato’daki teftiş heyeti programda kesinti yapılması talebinde bulundu… Bu nedenle takip edilen prosedürlere uygun olarak, Temsilciler Meclisi ile Senato arasında bu konuyla ilgili görüşmeler sürüyor” dedi.
70’li yıllardan beri ABD’nin Ortadoğu’daki güvenli bir müttefiki olan Kahire, ABD himayesinde İsrail ile yaptığı barış anlaşması gereği ABD’den yıllık 1.3 milyar dolar askeri yardım alıyor.
Geçtiğimiz ağustos ayında ABD yönetiminin, ABD’nin Mısır’a yaptığı yardımlarda kesintiye gideceğini açıklaması sonrası, Washington-Kahire ilişkilileri gerginleşirken, bundan saatler sonra Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtilmişti. Trump’ın görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve bu ilişkileri etkileyecek her türlü engelin aşılması için çalışacağını belirttiği ifade edilmişti.
Bu telefon görüşmesi, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin, Washington’un Mısır hükümetinin insan hakları ve demokrasi konusunda ilerleme kaydedemediği gerekçesiyle Mısır’a yaptığı yardımlarda 95,7 milyon dolarlık bir kesinti yapma ve 195 milyon doları gecikmeli olarak ödeme kararı aldığını açıklamasından sonra gerçekleşti.
Bu sırada ABD merkezli, İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Mısır hapishanelerindeki işkence olaylarından bahseden ve içinde oğullarını kaybeden ailelerin ifadelerinin de bulunduğu 63 sayfalık bir rapor yayınladı. Ancak Kahire, bu gibi vakıaların olmadığını söylüyor.
Örgüt, Mısır Cumhurbaşkanı’ndan, evleri veya ofislerinde bulunan herhangi bir kişinin tutuklanmasının yasaklanması, tutuklamaların ilgili polis bölümlerinde ve resmi hapishanelerde yapılması yönünde İç Güvenlik Bakanlığı’na talimat vermesini istedi.
İnsan Haklarını İzleme Örgütü, yaptığı açıklamada, söz konusu raporu yayınlamalarından bir gün sonra, örgütün web sitesinin Mısır hükümeti tarafından engellendiği öne sürdü.
Diğer taraftan Mısır İçişleri Bakanlığı’ndaki bir yetkili, “Mısır hapishanelerinde işkence yapılmıyor. ABD merkezli örgütün, iki mahkûmun kaybolduğu yönündeki iddiası asılsızdır” diyerek bu mahkûmların bazılarının terörist gruplara katılmak ve onların yanında savaşmak için yurtdışına kaçtıklarını, bazılarının da aileleri ile ihtilafa düşükten sonra evlerini terk ettiklerini belirtti.
Yetkili, “Anayasa mahkemesinin kanunlara uygun olmayan bir kararıyla tutuklama dönemi biterken, Mısır’daki cezai ve siyasi tutuklanma dosyaları kapatılmış oldu. Mısır’da insan kayıpları olduğu söylentilerinin yayılması, devletin imajını kötülemek için yapılıyor ve özellikle terörist ihvan örgütü yurtdışından bunu gerçekleştiriyor” diyerek mahkûmların ailelerinden kendilerine gelen şikâyetlerin objektif bir şekilde değerlendirildiğine ve Mısır hapishanelerinde insan haklarına ihlal eden bir uygulama olmadığına işaret etti. İçişleri Bakanlığı’ndaki yetkili, bakanlığın bu konuda herhangi ferdi bir aşırılık gerçekleştirildiğini öğrendiği zaman konu hakkında derhal soruşturma başlattığını, bakanlığın, cezaevlerindeki mahkumların sayısı konusunda uluslararası standartlara ulaşmak için çok iddialı bir planı olduğunu belirtti.