Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Mısır, başlattığı ‘Köklere Dönüş’ girişimi ile Yunanları İskenderiye’ye çekiyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İskenderiye: Emine Hasani

“İskenderiye’yi şehrimiz olduğu için seviyoruz. Nil sularından içen biri Mısır’ı asla unutmaz…” 65 yaşındaki Elias Ulymus, Mısır Göç ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı’nın düzenlediği ‘Köklere Dönüş’ heyetinde, eşi ve arkadaşlarının da aralarında bulunduğu topluluğa yaptığı ve bu sihirli şehre dair anılarını paylaştığı konuşmasına bu cümlelerle başladı. Halen Yunan ve Kıbrıslı misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Mısır’a gelenler Akdeniz’in güzel gelininde silinmez anılar biriktiriyor…

Yunan ve Kıbrıslı heyetin ziyaretinin amacı ‘Köklere Dönüş’ girişimi kapsamında 20. yüzyılın ilk yarısında İskenderiye şehrinde yaşayan Kıbrıslı ve Yunan vatandaşlarını turizmi canlandırmak için bir kez daha İskenderiye’yi ziyarete teşvik etmek… Ziyaretteki etkinliklerin başında üç ülkenin başkanları tarafından düzenlenen bir seremoninin yanı sıra kentin arkeolojik alanlarını kapsayan bir turizm programı da bulunuyor…

Elias Ulymus’un yaptığı konuşmaya eşi Maria Polimo da katılıyor ve çat pat telaffuz edebildiği Mısır lehçesiyle, “İskenderiye’yi çok seviyorum. Yemeklerini seviyorum. Attarin mahallesindeki restoranlarda satılan güvercin dolmasına hayranım. Herise, revani, bakla ve felafele aşığım” diyor.

Konuşması sırasında yaşadığı duygu yoğunluğuyla gözleri büyüyen Maria sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Yunanistan’daki evimde halen muluhiye, bakla ve felafel pişiriyorum. Mısırlıların bu yemekleri nasıl yaptıklarını çok iyi hatırlıyorum. Hepsi mükemmel yemekler. Mısır kimyonunu seviyorum. Yunanistan’da onun gibisi yok. İskenderiye’yi her ziyaret ettiğimde Reml İstasyonu’ndan aldığım şeker kamışı suyunu da özlüyorum.”

Polimo, İskenderiye’de doğup büyüyen, iyi Arapça konuşan yaklaşık 50 yıldır evli olduğu eşiyle tanışma hikayesini anlatıyor. İskenderiye’yi halen düzenli olarak ziyaret ettiklerinden bahsediyor. Çocuklarının da Akdeniz’in gelinine hayran olduklarını, sık sık ondan bahsettiklerini söylüyor.

Yunanların İskenderiye’ye duyduğu bu yoğun sevgi hiç de garip değil. Milattan önce bu sağlam ilişkinin kurallarını koyan ataları Büyük İskender’di. Böylece Mısır medeniyetinin Yunan uygarlığından ayrılması çok zor bir hal aldı.
İskenderiye büyüleyici bir kültür ve medeniyetler şehri olarak kabul ediliyor. Topraklarında şehri ana vatanı olarak gören Yunan bir nesil yetiştiriyor. Şehir merkezine ayak bastıktan sonra 20. yüzyılın ilk yarısında Mısır’da yaşayan Yunanların önde gelenlerinin isimlerini taşıyan dükkanlar bulabilirsiniz.

İskenderiye, Akdeniz havzasında türünün en büyüğü olan Greko-Romen Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Halihazırda geliştirme aşamasında olan koleksiyonda Yunan tarihinde 160 bin Greko- Romen eserin yanı sıra çeşitli türlerde 40 bin parça daha bulunuyor. Yunan Deniz Kulübü, Yunan Azarita Derneği, atalarının cesetlerinin bulunduğu antik ‘eş- Şatibi’ mezarlığı, Ras et- Tin, el- Enfuşi ve Mustafa Kamil Mezarlığı ve şehrin ünlü surlarının sütunlarının bulunduğu Serapis Tapınağı gibi eski anıtların yanında ünlü Yunan Şairi Konstantinos Kavafis’in evi de İskenderiye’de bulunuyor.

Uzun yıllardır Mısır’da yaşayan ve heyetle birlikte İskenderiye’ye gelen Yunan Ellen gülümseyen yüzü ve düzgün Arapçasıyla şunları söylüyor:

“Evlenip Yunanistan’a gidene kadar uzun yıllar burada ailemle birlikte yaşadım. Ancak kardeşimle birlikte heyetle geri döndüm. Annem ve babam tüm hayatlarını burada geçirdiler. Babam buraya defnedildi. Mısır’ı anavatanım, Yunanistan’ı da ikinci ülkem olarak kabul ediyorum. Babam buraya 4 yaşındayken gelmiş. Ömrü boyunca burada yaşadı. Ben de burada doğdum. Şatıbi Okulu’nda eğitim aldım. 22 yaşına geldiğimde Mısır’dan ayrılıp evlenmek üzere Yunanistan’a gittim.”

Ellen, çocukluğundaki arkadaşlarını ve komşularını hatırlıyor. Arkadaşlıklarının onlarca yıldır devam ettiğini söyleyen Ellen, Mimi ve Fifi’yi hatırlıyor. Halen onlarla ve çocukları ile bağının kopmadığını, görüşmeye devam ettiklerini söylüyor. Onları ve eskiden yabancı azınlıkların toplandığı ticaret merkezi sayılan Reml İstasyonu bölgesindeki Safiye Zağlul Caddesi’ndekieski evini ziyaret etmeye çalışacağın söylüyor.

Eskiden İskenderiye’nin doğusundaki Reml el- Meyri bölgesinde yaşayan Yorgo Barzios içtenlik dolu konuşmasında şunları söylüyor:

“Burada yaşanan hiçbir şeyi unutmuyorum. İskenderiye’de doğdum ve Yunan azınlıkla birlikte ülkede ayrılana kadar hayatımın bir dönemini burada geçirdim. Arkadaşım Fethi, kardeşi Hasan ve adı Seyyid olan birini daha hatırlıyorum. Sokakta birlikte top oynardık. İskenderiye kelimesi dahi beni mutlu ediyor. Birçok şehri gezdim. Anca İskenderiye tek aşkım olarak kalacak. Gittiğim her şehirde onunla gurur duydum. Bir Fransız, Nice kentinde bana, ‘Bizim muhteşem bir deniz manzarasına sahip sahil yolumuz var’ dedi. Gülümsedim ve ona henüz İskenderiye’ye gidip oradaki sahil yolunu görmediğin söyledim.”

80 yaşındaki bir diğer adam da kardeşinin çocuklarına hayatının bir kısmını geçirdiği bu şehri sık sık anlattığını ve onunla birlikte İskenderiye’ye geldiklerini söylüyor. Tüm Yunanların İskenderiye’ye gelerek bu şehrin güzelliğini görmelerini diliyor…