Mısır Parlamentosu Başkanı Ali Abdel Al, Mısır anayasasına yönelik herhangi bir değişikliğin olası olmadığını belirtirken, Halk Meclisi’nin gündeminde, değişiklik projesi bulunmadığını ve bunun sadece bir milletvekili tarafından önerildiğini kaydetti.
Dün Washington ve New York’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Abdel Al, Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olağanüstü durum yasasına binaen önümüzdeki Mart ayında yapılmasının planlandığını açıkladı. Bu bağlamda cumhurbaşkanlığı seçimleri ve olağanüstü durum yasasının devamlılığı arasında bağlantı bulunmadığını söyledi. Toplantılarının çok verimli geçtiğini ifade eden Başkan, özellikle ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster, Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan, Demokrat Azınlık Lideri Nancy Pelosi ve Cumhuriyetçi Parti’nin çoğunluk lideri Steve Scalise ile görüşmelerine dikkat çekti.
Başkanın, Senatör Ted Cruz, Savunma İstihbarat Komitesi’ndeki çok sayıda yetkili, ABD Ticaret Odası, Şarku’l Avsat Enstitüsü ve Washington ve New York’taki Mısırlı azınlıkla da görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.
Mısır Halk Meclisi komitelerinden dokuz liderin de bulunduğu heyete başkanlık eden Başkan Abdel Al’ın yedi günlük ABD ziyareti, 2008 yılından bu yana düzenlenen ilk ziyaret niteliği taşıyor.
Öte yandan ABD ve Mısır arasındaki ilişkiye değinen Abdel Al, bunun bir stratejik ilişki olduğunu söylerken, “Washington, terörle mücadele ve Orta Doğu’da istikrarın sağlanması için Mısır’a büyük önem veriyor. Ayrıca Mısır ve İsrail arasındaki barış anlaşmasının korunması, Hamas ile Filistin yönetimi arasındaki uzlaşı ve Mısır – Libya doğu sınırındaki istikrar konularında da aynı durum söz konusu…” ifadelerini kullandı. Abdel Al ayrıca, heyetin ziyaretinin New York’taki Manhattan bölgesinde yaşanan korkunç terör saldırısıyla da aynı zamana denk geldiğini belirtti. Bu bağlamda birçok Mısırlı polisi öldüren militanlara atıfta bulunarak, özellikle Suriye ve Irak’taki DEAŞ’a karşı elde edilen başarıların, örgüt militanlarının Libya’ya akın etmesine ve Mısır- Libya doğu sınırındaki tehdidin artmasına yol açtığını vurgulayan Abdel Al, iki ülke arasındaki terörle mücadele görüşmelerine ve işbirliğine daha fazla önem verilmesi gerektiğini kaydetti.
Abdel Al, Mısır’ın ekonomik durumuyla ilgili olarak da, “Hiçbir şey gizleyemiyoruz. Durum Mısır’da pembe değil, zorlu ekonomik ve güvenlik şartlarımız var. Ayrıca Libya tarafından teröre, doğu sınırında ise tünel sorunlarına maruz kalıyoruz.” şeklinde konuştu.
Diğer taraftan anayasanın değiştirilme durumuna değinen Parlamento Başkanı Abdel Al, anayasanın kutsal bir kitap olmadığını belirttiği önceki açıklamalarına rağmen, değişiklik konusunda herhangi bir niyet taşımadıklarını kaydetti. Konuyla ilgi söylentilerin ise, “bir milletvekilinin, anayasa değişikliğine dair bir önerisi sonucunda ortaya çıktığını, bu bağlamda parlamentoya 20 ila 30 bin önerinin sunulduğunu, ancak bu önerilerin çoğunun bir kanun olarak görülmediğini” vurgulayarak, “Meclis gündeminde, anayasa değişikliği yok.” dedi.
Abdel Al, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Mart ayında gerçekleşeceğini belirtirken seçimlerin, Ulusal Konsey, İdari Savcılık, Ulusal Yargı Konseyi ve diğer yargı organlarından temsilcileri kapsayan Ulusal Seçim Komisyonu tarafından denetleneceğini ifade etti. Başkanlık seçimleri ve olağanüstü halin devam etmesi arasında hiçbir bağlantının bulunmadığını vurgulayan Başkan, “Mısır’daki güvenlik durumu, olağanüstü halin devam etmesini gerektiriyor. Aksi takdirde Mısır kuvvetleri, birçok polisin hayatını kaybettiği terör saldırısına dair hızlı hareket edemez.” şeklinde konuştu.
Mısır Parlamentosu heyetinin, yetkililer ve Temsilciler Meclisi Tahsisat Komitesi üyeleri ile gerçekleştirdiği görüşmelere dair ise, “ABD yardımları, ister askeri ister ekonomik olsun, Mısır bütçesinin küçük bir yüzdesini oluşturuyor. Ancak bu yardımları sürdürmek önemli, çünkü bize iki ülke arasındaki ilişkilerin sabit ve stratejik olduğu mesajını veriyor. Aynı şekilde iki ülke arasındaki ilişkilerin sağlamlığı ve kuvvetliliği hususunda sembolik bir değer taşıyor.” ifadelerini kullandı. Ayrıca bu yardımların, Mısır- İsrail barış anlaşmasının bir sonucu olduğunu belirtirken, ABD’nin genel olarak dış yardım programlarını aşamalı olarak azaltma eğilimi olduğunu kaydetti. Ve “ABD’li yetkililere, yardımların önemli olmadığını, aksine siyasi sembolizmin kalıcılığının ve devamlılığının önemli olduğunu açıkça belirttik.” dedi.
Öte yandan Mısır’ı Destekleme Koalisyonu Başkanı (Mısır Parlamentosu’ndaki en büyük blok) ve Temsilciler Meclisi Üyesi Muhammed es-Suveydi, nakdi rezervin 40 milyara yükseldiğini ve bu oranın ABD’nin Mısır’a yaptığı yardımlardan çok daha fazla olduğunu belirtti.
Diğer taraftan ABD’li taraflarla gerçekleştirilen görüşmeler, ABD Kongresi tarafından birçok eleştiriye maruz kalan Mısır’daki sivil toplum yasalarına da değindi. Bu bağlamda Abdel-Al, “Mısır’da 49 bin STK bulunuyor. Hiç kimse bunların faaliyetlerini reddetmiyor. Bu kurumların devamlılığına dair büyük isteğimiz var. Ancak Mısır’ın STK’larla ilgili yasaları hakkında, Avrupa ve ABD yasaları dışına çıkmayan bir yanlış anlama var. Ayrıca kurumların inşası ve çalışmaları hususunun kontrolü alanında Mısır’dan daha katı ülkeler mevcut.” dedi. Yeni yasanın üç temel ilkeye dayandığını belirten Abdel Al, “Bu ilkeler, ‘finans kaynaklarının açıklanması, şeffaflık ve kurumların para muhasebesi kurallarına uyması’ olduğunu söyledi. Ayrıca kuralların tüm kurumları kapsadığını ifade ederken, “Mısır’da 22’si ABD’li 97 yabancı kurum bulunuyor. Sorunumuz, sokaklardan ve camilerden toplanan paralardı. Terör korkuları ışığında, bu paraların nereden geldiğinin öğrenilmesi gerekiyordu.” açıklamasında bulundu.
Mısır Parlamentosu Başkanı, ABD’nin çekincelerinin, sivil toplum yasaları çerçevesinde yaptırım uygulanmasına dair olduğunu belirtti. İnşa ve harcama hususunda herhangi bir yaptırım olmadığını açıkça zikrettiklerini söyleyen Başkan, “Amaç, paranın teröristlerin elinde olmadığına emin olmak.” dedi.
Başkan Abdel Al ayrıca, Temsilciler Meclisi’nin kiliseleri inşa ve restore etme kararına da övgüde bulundu. Bu bağlamda kilise inşa etme standartlarının, camilerle aynı olduğunu ve kararın vatandaşlık fikrini pekiştirecek bir adım niteliği taşıdığını kaydetti.
Öte yandan Abdel Al, ekonomik reform programı ve parlamento heyeti tarafından ABD Ticaret Odası ile yapılan görüşmeler hususunda da “Ticaret Odası, ABD’deki en önemli ekonomik karar alma kollarından biridir. Mısır’ın ekonomik reform doğrultusunda attığı adımlara dair hem teşvik hem de takdir edildik.” dedi. Ayrıca finansal kurumların, 2008’den bu yana bu reform adımlarını talep ettiği, ancak eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat döneminde yüksek fiyatlar sebebiyle düzenlenen gösterilerin ve çıkan olayların tekrarlanmasına yönelik korkulardan ötürü bu adımların atılmadığı belirtildi.