Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Mısır-Sudan krizinin kronolojisi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Mısır ve Sudan arasında, son birkaç ayda yaşanan kriz çözülmüş gibi görülüyor. Etiyopya tarafından Nil Nehri üzerinde kurulan Nahda Barajı ve Mısır-Sudan sınırındaki Halayib üçgeninde yaşanan sorun nedeniyle başlayan kriz, Sudan’ın Kahire Büyükelçisi’ni geri çağırmasıyla zirveye çıkmıştı. Ancak, Sudan Dışişleri Bakanı İbrahim Gandur, Sudan’ın Kahire Büyükelçisi’ni Mısır’a geri göndermeye hazırlandı açıklandı.

Gandur’un açıklamaları, Perşembe günü, Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştiren ve Sudan ile Mısır tarafından Dışişleri Bakanları ve İstihbarat Başkanları’nın katıldığı dörtlü toplantı sonrası geldi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in ve Etiyopya Başbakanı Haile Mariam Desalegn’e, geçtiğimiz ay Etiyopya’nın başkenti Adis Ababa’da düzenlenen üçlü zirve sonrası yaptıkları açıklamalarda, Kahire ve Hartum arasındaki krizin çözüm yoluna girdiğine işaret etmişti.

Anlaşmazlıklar

Mısır-Sudan sınırında bulunan tartışmalı bölge Halayib Üçgeni, son dönemlerde iki ülke arasındaki krizin eksenini oluşturuyor. Sudan, 1958 yılından bu yana Halayib Üçgeni’nde hak iddia ediyor. Mısır ise 2016 yılında Sudan tarafından öne sürülen Halayib Üçgeni üzerine müzakere yapılması ve konunun uluslararası tahkime götürülmesi teklifini reddediyor.

Sudan’ın Kahire Büyükelçisi’ni geri çağırması, iki ülke arasındaki krizin zirve noktasını oluştururken, Mısır Dışişleri Bakanı, Sudan’ın büyükelçisini geri çağırmasının Halayib Üçgeni kriziyle bağlantılı olduğunu belirtmişti.

Baraj sorunu

Etiyopya tarafından Nil Nehri üzerinde inşa edilen ve Nil sularını azalttığı görülen Nahda Barajı konusunda, Sudan’ın gösterdiği tavır da Mısır tarafını rahatsız ediyor. Hartum ve Adis Ababa yönetimleri, istişare ofisinin Nahda Barajı’na dair raporuna dayanıyor.

Mısır Cumhurbaşkanı, Nil sularının Mısır açısından hayat memat meselesi olduğunu, kimsenin Mısır’ın Nil Nehri üzerindeki hakkına el uzatmasına ve Mısır’da bir su krizi yaşanmasına izin vermeyeceğini söylemişti.

Mısır, Nil Nehri sularının yüzde 55.5’i oranında paya sahip bulunuyor ancak Kahire yönetimi, nehir sularını depolayacak Nahda Barajı’nın Mısır’ın Nil sularındaki payını azaltacağından kaygı duyuyor.

Hartum yönetimi ise Mısır’ı Darfur’daki isyancı gruplara destek vermekle suçlarken, Kahire yönetimi bu suçlamaları reddediyor. Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in, geçtiğimiz Mayıs ayında, Mısır’ı Darfur’daki isyancılara destek vermekle suçladığı açıklamasına cevap veren Sisi, Mısır’ın başka ülkelerin iç işlerine karışmadığını ve provokatif siyasetlerden uzak durduğunu söylemişti.

İletişim ve rahatlama

Mısır ve Sudan Dışişleri Bakanları, Adis Ababa’daki dörtlü zirve sonrası yaptıkları açıklamalarda, karşılıklı iletişim mesajları verdi. Mısır Dışişleri Bakanı Samih el-Şukri, zirve sonrası yaptığı açıklamada, dörtlü zirvede bütün konuların samimiyet ve şeffaflıkla ele alındığını söylerken, Sudan Dışişleri Bakanı İbrahim Gandur da zirvenin “İki ülke arasındaki ilişkilerde tarihi bir eşik olduğunu” dile getirerek, Kahire Büyükelçisi’nin yeniden göreve başlamasının yakın olduğunu ve bu konuda hazırlıkların başladığını ifade etti.

Sevakin iddiası yalanlandı

Mısır’ın kaygılarını gideren Gandur, Türkiye’nin Kızıldeniz kıyısındaki Sevakin Adası’nda askeri üs kurmasına dair iki ülke arasında herhangi bir görüşme olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Aralık ayında Sudan’a gerçekleştirdiği ziyarette Sudan Devlet Başkanı el-Beşir ile Osmanlı İmparatorluğu tarafından kurulan Sevakin Adası’nın geçici süreliğine restorasyon amacıyla Türkiye’ye devredilmesi konusunda anlaşmıştı.

Kızıldeniz, Mısır’ın başat ekonomik dayanaklarından biri olan Süveyş Kanalı nedeniyle Mısır açısından stratejik bir önem taşıyor. Türkiye ve Mısır ilişkileri, 2013 yılında, İhvan-ı Müslimin üyesi de olan eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin yoğun halk protestoları sonucunda ordu tarafından görevinden uzaklaştırılması sonrası gerilmişti. İki ülke arasındaki gerginlik, son olarak Ortadoğu’daki doğalgaz rezervleri konusunda yaşanan anlaşmazlıktan sonra artmıştı.

Suçlu her zaman basın!

İki ülke yetkilileri kriz boyunca sürekli olarak medyaya suçlamalar yönelterek, medya organlarından daha gerçekçi olmaları ve krizi derinleştirecek tavırlardan uzak durmaları çağrısı yaptı.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Mısır’daki basın organlarını Sudanlı yetkililerin açıklamalarına dair yaptıkları yorumlarda daha dikkatli olmaları konusunda uyararak, “Mısır medyasından, öfkeleri ne kadar büyük olursa olsun Sudan ve diğer tüm konularda hakaretvari nitelemelerden kaçınmalarını rica ediyorum. Yakışık almayan yorumlardan kaçınmamız gerekiyor” demişti.

Sisi, Kahire’nin kuzeyindeki Menufiye kentinde katıldığı hizmet projeleri açılış töreninde konuya dair yaptığı konuşmada, “Biz medya ve sosyal medyada yaptığımız yorumlarla Mısır’ın ve Mısır halkının ilkelerini yansıtıyoruz. Bütün Mısırlılardan bu konuya dikkat etmelerini rica ediyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, Mısır’ın kardeş ülkelerine düşmanlık etmeyeceği vurgusunu sık sık yapan Sisi, “Ey Mısırlılar size şunu kesin olarak söylüyorum, aynı şekilde Sudan ve Etiyopya’daki kardeşlerimize de söylüyorum: Mısır kimseye komplo kurmaz ve başkalarının iç işlerine karışmaz” şeklinde konuştu.