Nobel Barış Ödülü ‘siyasi sabır’ kriterine göre verilse, Mısır, Gazze dosyasını yönetmedeki rolü nedeniyle hiç tartışmasız bu ödüle layık görülürdü. Mısır hâlâ iki ana mesele altında Gazze dosyasıyla uğraşıyor. Birincisi Gazze ve İsrail. İkincisi Fetih ve Hamas.
Sonuçlar kritik. Yani bir finale ulaşmak imkânsız görünüyor. Bunu Mısır’ın üstlendiği rol ve etkisinin başarısı temelinde değerlendirmek mümkün değil. Çünkü bu rolün temelinde, çok önemli bir siyasi başarı yatıyor. Muazzam engellere rağmen bu dosyaları masaya yatırmak ve zor işlere devam etmek bir başarıdır. Bu çabalar, yalnızca Gazze için değil tüm Filistin için uzun vadede olası feci bir sonun yaşanmasını engelleyecek bir boşluktan kaçınılmasıdır.
Taraflar arasında işbirliğinden söz etmenin imkânsız olduğu bir durumda eğer Mısır üstlendiği bu rolü bırakırsa ya da rolünü ağırdan alırsa, Gazze ile İsrail ve Fetih ile Hamas arasındaki gerginlikler artar. Bir bölünme yaşanması halinde ise imkânsız olarak görülen felaketin eşiğine gelinir. Böyle bir durumla karşılaşılması halinde, Filistin’in siyaset ve çözüm denklemindeki etkisi sona erecektir.
Bazen Mısır’ın Gazze dosyasından elini çekip tarafları kendi kaderleriyle baş başa bırakacağına dair söylentiler yayılıyor. Mısır’ın bu fısıltılara ya da böyle şeylerin söylendiği yüksek seslere kızgın olabileceğini tahmin ediyorum. Ancak Gazze dosyasından elini çekmeyecektir. Bu durum karmaşık ve kontrol edilemez bir krize dönüşürse, bunun sadece sınırlarından bir adım uzaklıkta yaşanacağını biliyor. Ulusal güvenliğini tehdit eden bir çatışma ortaya çıkıp devam ederse olası risklerin çoğalması kaçınılmaz olur. Bu da, Mısır’ı zayıflatan ve onun ahlaki, politik ve stratejik etkilerini kuşatan gündemlere kapıları ardına kadar açar. Böylece Kahire’nin etkisi hedef alınır.
Ancak, yoğun çabaları 12. yılına ulaşan Mısır, rolü ve çabaları için etkili yollar bulmak zorunda. Mısır’ın yalnızca bir boşluğu doldurmasından daha fazlasını yapmasına ihtiyaç var. 12 yıl süren çabalar ve sayısız toplantılar, bilinmez bir vakte kadar sürebilir. Mısırlılar ve özellikle de konuyla ilgilenen ekip, Filistinlilerin durumunu tüm yönleriyle ve en küçük ayrıntısına kadar biliyorlar. Gazze’nin ve tüm Filistin’in kaderini İsrail’in merhametine bırakmaması gerektiğini de. İsrail, bombardımanları ve ölümleri iki katına çıkarmak, Gazze halkının açlık ve sefalet içindeki halini kullanmak, Filistin yönetimi karşısında güçlü, ancak kendileri karşısında zayıf bir Hamas istiyor. Gazze’nin İsrail için bir güvenlik malzemesi ve Filistin halkını gerçek bir devletin doğuşundan mahrum eden stratejik bir ayrıntı olarak kalması gerektiğini düşünenler arasında hararetli bir tartışma yaşanıyor.
Şu an adeta bir açık hava hapishanesi haline gelen Gazze’de milyonlarca Filistinli zor şartlar altında yaşıyor. Bu haldeyken, toplantılarda lüksü ve taraflar arasında ortak noktaları aramak, felaketin devamını kesinleştiren bir reçeteden başka bir şey değildir.