“Kum’dur bu.
Düşüncelerin ve kadının enginliği…”

Merhum şair Mahmud Derviş’in Kum Kasidesi bu sözlerle başlıyor. Bu dize, kum tanelerini düşüncelerin derinliklerine dönüştüren kadının hikayesini de anlatabilir.

Mısırlı sanatçı Tağrid Yusuf, kumu harika tablolara dönüştürdü. Ülkesinin toprağını, ilk bakışta anlaşılamayacak bir ustalıkla kumu üç boyutlu bir şekilde kullanarak, düşünce ve yaratıcılık eserlerinin bulunduğu sanatın gökyüzüne yükseltip bu teknikte öncü oldu.

Sanatçıların tekniklerini yenilemesi gerektiğini ifade eden Yusuf, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “İster fikri açıdan olsun ister resim yapmak için kullanılan malzemelerde olsun her zaman eserlerimde yeni olanı sunmaya çalışıyorum. Sanatın yeniyi taşıması gerektiğine ikna oldum. Bu yüzden, kum gibi sıra dışı hammaddelere başvuruyorum. Yumurta kabukları, zeytin çekirdeği, meyve çekirdeği, hamur gibi farklı doğal malzemeler de kullanıyorum” dedi.

Uzun zamandan beri kağıt üzerine çizim yapmayı sevdiğini söyleyen Yusuf, eşinin uzun saatler çalışmasıyla birlikte vaktini evinin duvarlarını tablolarla süslemek için harcamaya karar verdiğini ve bunu hobi haline getirdiğini belirtti.

Yusuf’u tanıyan herkes onun resim alanında ne kadar yetenekli olduğunu da biliyor. Uzmanlık alanı felsefe olmasına rağmen Yusuf, yeteneğini geliştirmek için güzel sanatlar ve grafik eğitimi aldı.

Doğal ürün ve hammadde kullanarak bir ilke imza attı

Eserlerinde daha fazla estetik arayışında olan Yusuf, tecrübe ve hayal gücünü besleyen eşsiz teknik kullanımını sağlamak için hammadde ve yeni araçlar denedi. Yusuf sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendimi birçok hammaddeyi kurgusal bir şekilde şekillendirmeye ve onları tabloların üzerine uygulamaya çalışan hayalperest bir hasta olarak görüyorum.”

Aradığını çöl kumlarında bulan Mısırlı sanatçı, iç dünyasında hep kurguladığı doğayı ve fıtratı anlatan sanatını, 3 boyutlu figürlerle sergiledi. Sanatçı bu çalışmalarıyla niteliği ve eşsizliği yakaladı.

Tablolarının çoğunda uzun uğraşlarla işlediği kumu kullanan Mısırlı sanatçı, İslami motifleri de ele aldı. Yusuf, doğayı en güzel biçimiyle tasvir eden resimlerinde akarsuları, hayvanları, dağları ve taşlarıyla birlikte doğanın tüm güzelliklerini kullanıyor. Bir diğer koleksiyonunda ise eski Mısır yaşamının özelliklerini ve Antik Mısır’dan kesitleri ele alıyor.

Çalışmaları hakkında konuşan Yusuf, “İlk sırada önem verdiğim şey, Mısır kimliği ve özgünlüğü. Amerikan kültürünün gençler arasında yaygınlaştırarak, kimliğin yok edilmeye çalışıldığı bir savaşın içinde yaşıyoruz. Bu yüzden çalışmalarımda Antik Mısır ve kırsal görüntüleri kullanıyorum. Mısır insanın gerçek fıtratını göstermek için çiftçiler ve köyleri çiziyorum” diye konuştu.

Bu temayı elde etmek için doğal malzemeler ve kum tanelerini kullanan Yusuf, birkaç hafta önce çoğunlukla kumla yapılan kabartmaların ve 3 boyutlu nesnelerin kullanıldığı 60 adet tablodan oluşan bir sergi düzenledi.

Sergisi hakkında konuşan Yusuf, “Bu mücadeleye aşığım. Resme derinlik veren çok katmanlı ya da çok boyutlu tablolar yapıyorum. Bir tablomda Firavun Tapınakları’ndan birini, şeffaf plastik bir tabakanın üzerine resmettim. Arkasında güçlendirilmiş başka plastik katmanlar, kumlar ve karton bulunuyor. Bu tablonun çatısında bulunan kıvrımlarda şu anki formuna ulaşana kadar çeşitli malzemeler kullandım” dedi.

Eserlerinde fazla miktarda kum kullanan Yusuf, “Bu bilinmeyen bir yöntem. Avuç dolusu kuru kum kullanan, eliyle parmaklarıyla cam bir zemin üzerinde kumu sanatsal olarak şekillendirenler var. Cam şişeler içinde renkli kumlar koyularak yapılan farklı bir sanat daha var. Bu iki tarz benim kullandıklarımdan tamamen farklı. Çok sayıda eleştirmen ve sanatçı sergimi ziyaret ederek, benim yeni bir sanat okulu açmamı söyledi” diye konuştu.

Kum Şiiri

Kum’dur bu.
Düşüncelerin ve kadının enginliği…

Başlangıçlarım ben.
Bitişlerim ben….

Hoşça kal… Mesafeler.
Hoşça kal … Mekanlar…

Başlangıçlarım ben.
Bitişlerim ben.