Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Modernizm, insan ruhunu yoruyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Dünyanın bilimsel algısı, modernist algının sonucudur. Gün geçtikçe insanlığı derin bir çelişkiyle karşı karşıya bırakmıştır. Bunun nedenleri ise, bilimsel toplumu kendine rol model alan toplumumuz ve gerçeğe artan şüpheyle birlikte dürüstlüğe olan bağlılık. Kimse aldatılmak istemez. İncelemeden ya da kontrol etmeden görünene inanmamak için sarf edilen içgüdüsel bir istek var.

Fakat kişi dürüstlük çabalarıyla birlikte salak olmayı da reddediyor. Gerçeğin içinde de güvensizlik var. Çünkü gerçek yalanı doğurur. Bu durum özellikle netlikten vazgeçme konusunda henüz eğitilmemiş insan ve gençler için kafa karıştırıcı bir durum.

Öyleyse biz iki durumda kendini gösteren bir yol ayrımındayız, birincisi; herkesin samimiyetiyle ilişkilidir. Öyleyse, bu fikir somut delillere ihtiyaç duymaktadır. İkincisi; elde edilen neticelere dair şüphelerle ilişkilidir. Bu durum da modern çağ insanının önüne çeşitli krizler çıkarmaktadır. Durum olumlu gözüküyor ama aynı zamanda kişi, aradığı hakikate dair şüphe duyduğu ve kesin bir sonuca ulaşma umudu olmadığı sürece barışçılığı ve varlığının güvenliğini kaybetmektedir.

Bilim nispeten sabit bir dünyada yaşar ve kesin bir çözüm için nihai bir taahhüde karşı koyar. Herhangi bir kesinliğe karşı bahse girmez. Yüksek matematiksel bir ruhla düşünerek kolayca geçici cevaplar verebilir. Olasılık ve orantılılığın en üst düzeylerinde onunla kucaklaşır. Kendisi için zorluk çıkarmayan durumu, değişimi, durmaksızın ilerleyerek kabul eder. Kötümserlik, acı, sürekli güvensizlik duygusu ve kurtuluş umudunun belirleyici semptomları kişiyi manevi yorgunluk durumuna düşürür.

Belki de bu bilimsel vizyonun en önemli dışavurumlarından biri, özgürlük ve hoşgörü inancını gerektiren liberalizm fikrini bulmamızdır. Kimse gerçeği, elinde tam olarak tutamadı. Nitekim gerçeği tam olarak bulan toplumlar da birbirlerini yok ettiler.

Modernizm şaşkın bir birey yaratmanın daha iyi olduğunu vurgulayan bilimsel köklerin sahibidir. Zengin ve canlı olan dürüst ise aslında o fakir ve ölüdür. Modernizm, yani dünyanın bilimsel anlayışı, bizim için soğuk, kuru, sert ve aktif bir dünya yarattı. Gurur, kahramanlık duygusu, özgürlük duygusuyla varoluş ve cesurlukla yüzleşen, sıcaklığı, huzuru ve güveni sağlayacak eski algıların karşılığında birey samimi ve ahenkli bir ilişki içinde varolmanın bütün ayrıntılarına bağlanır. Aslında modernlik bizi asla kıskanılmayacak bir ikilem içinde bıraktı.

Modernizm, hareketsizlik, dinamizm ve sabitelerin zamanı ve nesnel kanıtları olmayan her şeyin marjinalleştirilmesidir. Bilim, kimi zaman reddedilecek kadar acımasız olsa da başarıdan başarıya koşturacak derecede baştan çıkarıcı ve çekici, insanlığı uyuşturucu derecesinde alışkanlığa sürükleyecek kadar da sarsıcıydı. Bilim, somut kanıt arayışı, metafizik cevapların giderek artması ile kabul edilmemesi arasındaki çaba ve aşırı akılcılıktan ortaya çıkmıştır.

Modernist olduğunu iddia etmen doğal olarak ilmi düşünmeni gerektirir. İlmi düşünmenin ise bedeli ağırdır… Bu durumda, modernist olmadan sahip olduğun düşüncelerin sana verdiği iç huzura büyük bir darbe vurmuş olursun. Böyle bir durumda da Alimlerin, insanlığın hakikatine dair yaptığı araştırmalarla ortaya koyduğu fikirlere muhalefet etmeni beraberinde getirecektir. Tehlikelerle dolu uzun bir yolculuk gibi. Modernizme bulaşmak, her zaman güllerle kaplı bir yolda yürümek değildir. Zaman zaman ayağına diken batmasıdır.