Moskova: Raid Cebr
Moskova yönetimi, İsrail’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Rusya tarafından Şam’a teslim edilen S-300 füze sistemlerinin hedef alınabileceğine işaret etmesi üzerine Tel Aviv’e ‘kendine hâkim olma’ çağrısı yaptı. Kremlin yönetimi, İsrail’den sağduyu ile hareket etmesini istedi. Rusya’daki diplomatik çevreler de Moskova’nın Tel Aviv ve Tahran arasındaki gerilimin azaltılması ve iki ülke arasında diyalog kanallarının açılması için çaba sarf ettiği görüşünde.
Moskova, Suriye rejimine gelişmiş S-300 füze sistemi verilmesi kararının arkasında durarak ABD’ye ve İsrail’e mesaj gönderdi. Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Ryabkov, Suriye rejiminin kendi topraklarını savunma hakkı olduğunu belirterek Şam’a gelişmiş füze sistemleri verilerek ülkede istikrarın sağlanmasının hedeflendiğini söyledi. Ryabkov, bunun provokatif bir hareket olmadığını vurguladı.
Ryabkov açıklamasında “ABD’liler Rusya’nın attığı her adımı, nerede ve hangi gerekçelerle olursa olsun istikrarı sarsıcı olarak görüyor” diyerek söz konusu füze sistemlerinin hava savunmasına özel olduğuna ve bölgeye yerleştirilmesi ile Suriye’de istikrarın sağlanmasının hedeflendiğine dikkat çekti. Ryabkov, füze sistemlerinin istikrarı sarsıcı hiçbir yönünün olmadığını, bilakis bölgede durumun normalleşmesine katkıda bulunduğunu dile getirdi.
Rusya Dışişleri Bakanı yardımcılarından Sergey Vershinin de yaptığı açıklamada Washington’a sert bir sert çıktı. İsrail’e ise daha yumuşak bir dil kullandı. Tel Aviv’e sağduyulu olması ve hızlı kararlar almaması yönünde çağrısında bulunan Vershinin, İsrail’in S-300 füzelerini vurma tehditlerine cevaben şunları söyledi:
“Rusya, İsrailli dostlarımızın bölgedeki adımları konusunda sağduyulu olmalarını umuyor. Biz bölgedeki adımlarımızın terörle mücadelenin önemli olduğu gerçeğine göre atıyoruz. Suriye terörle mücadele dışındaki meselelerin hesap yeri olmamalarıdır.”
Vershinin ayrıca İsrail ile İran’ın er ya da geç müzakere masasına oturmak zorunda kalacağını söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman da konuya dair yaptığı son açıklamada S-300 füze savunma sisteminin Suriye rejimine teslim edilmesinin bölgedeki merkezlere yönelik saldırılarını durdurmayacağını belirtmiş ve İsrail’in Rusya ile ilişkilerinin normale dönmesine önem verdiğini belirtmişti. Liberman, Şam rejimi tarafından kullanılması halinde S-300 füze sistemlerini imha etmeye hazır olduklarını vurguladı.
Rus bir kaynağın Şarku’l Avsat’a aktardığına göre Moskova; Tel Aviv ile Tahran arasında diyalog kanalları açılması konusunda çalışmalar yürütüyor. Rusya böylece gerginliğin azaltılmasını ve sürtüşme yaşanmamasını hedefliyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, birkaç gün önce yaptığı açıklamada Moskova’nın İran ve İsrail arasında müzakere yapılması için uygun bir platform temin etmeye hazır olduğunu duyurdu. Bu tutum, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu tarafından haftalar önce dile getirilen ılımlı tavrı destekler nitelikte olarak yorumlandı. Şoygu açıklamasında İsrail ile İran arasındaki gerilimin şiddetle değil diyalog yolu ile ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekmişti.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre her ne kadar Sergey Şoygu’nun açıklamaları, İsrail-Moskova ilişkilerinde gerilimi yaşanmasına neden olan İl-20 uçağının düşürülmesinden önce yapılmış olsa da Rus milletvekilleri tarafından yapılan açıklamalar Kremlin’in Şoygu’nun da belirttiği yönde hareket edeceğine işaret ediyor. Duma Meclisi Güvenlik ve Savunma Komitesi’nden bir yetkili yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Rusya, Suriye meselelerinde aktif olarak yer alıyor ve Ortadoğu’da etkin bir rol oynayan iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için uygun ortamın hazırlanmasını hedefliyor. Genel hedef Ortadoğu’da durumun normal hale gelmesidir. İran ve İsrail arasındaki durum gerçekten çok karışık ve bu bölgede gerginlik yaşanmasına neden oluyor. Bu da iki halkın geleceğe umut ve güvenle bakmasını engelliyor. Söz konusu durum genel olarak Ortadoğu’da ortamın daha da gerilmesine neden olurken Suriye’deki sorunun nihai bir şekilde çözülmesine de katkıda bulunmuyor.”
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin’den yapılan açıklamalar da Moskova’nın ABD’nin Suriye’nin Tenef bölgesinden çekilmesinin istendiği ve ABD kontrolü altındaki Rukban Mülteci Kampı’nın kapanması konusunda ısrarın sürdüğü yönündeydi.
Moskova’nın Rukban Mülteci Kampı’ndaki insani durum konusunda endişeli olduğunu belirten Vershinin şu ifadeleri kullandı:
“Kamp, ABD’nin gayri meşru şekilde kontrol altına aldığı Tenef bölgesinde bulunuyor. Oradan çekilmeleri gerek. Ne yazık ki Tenef bölgesinde teröristlere güvenli sığınak sağlandığına dair işaretler var.”
Rukban Mülteci Kampı’nın kapanması ve burada kalan Suriyeli göçmenlerin Suriye’nin diğer bölgelerindeki daimi sığınma alanlarına yerleşmesi gerektiğini söyleyen Vershinin, bunun mutlaka hayata geçirilmesi gereken bir adım olduğunu belirtti. Söz konusu adım için çalışmaların sürdüğünü söyleyen Vershinin konuya dair karşılaşılan en büyük sorunun bölgenin ABD’nin kontrolü altında olması olduğunu kaydetti.
Cuma günü Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Rusya’nın Suriye rejimine uçaksavar S-300 füze sistemi temin etmesinin Suriye’deki askeri gerilimi artırdığı ve 7 senedir süren iç savaşta siyasi bir çözüme ulaşılması umutlarını söndürdüğü belirtildi.
Moskova tarafından üç gün önce yapılan açıklamada Moskova’nın Suriye rejimine S-300 füze savunma sistemini teslim ettiği duyurulmuştu. Eylül ayında yaşanan bir olayda rejim güçleri Rusya’ya ait bir casus uçağını düşürmüş ve ardından Moskova, saldırının arkasında İsrail’in olduğunu söylemişti. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Agnes Von Der Mühll sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “Fransa, Rusya’nın Suriye rejimine gelişmiş hava savunma sistemi vermesini endişe ile takip ediyor” ifadelerini kullanmıştı.