Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Moskova, Washington ile gizli görüşmeler yürütüyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Moskova, genel olarak Batı’ya, özel olarak da ABD ve İngiltere’ye karşı Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi kararının arka planındaki suçlamalarını arttırdı. Nitekim Rusya Savunma Bakanlığı, Londra ve Washington’un Suriye’deki, özellikle de Doğu Guta’daki teröristlere destek ve koruma sağladığını iddia etti. Üst düzey bir Rus diplomat da “Moskova ile Washington arasında başta Suriye olmak üzere tartışmalı konuları görüşmek için gizli iletişim kanalları” olduğunu belirtti.

Doğu Guta’da yaşanan gelişmeler, 5 Mart günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasındaki telefon görüşmelerinin de ana gündemini oluşturdu. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, iki tarafın son gelişmeleri ve insani çöküşü hafifletmek amacıyla 2401 sayılı karar hükümlerini uygulama çabalarını görüştüğünü belirtti. Peskov ayrıca, “İki lider, sivillerin savaş bölgelerinden tahliye edilmesinin ve insani yardımların Doğu Guta’ya ulaşması için alan sağlanmasının önemine değindi” dedi.

Ayrıca Rusya başkanlığının sunduğu verilerin, müzakerelerin gidişatı konusunda Fransa verileri ile farklı olduğu belirtildi. Aynı şekilde Kremlin, Macron’un “Putin’i insani kararlara saygı göstermesi için Şam’a baskı yapmaya zorladığı” yönündeki iddialara değinmekten kaçındı. Aktarılana göre görüşmede, bombardımanların durdurulması ve sivillerin korunması konusunda Moskova’nın rolünün önemi üzerinde de duruldu.

Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, Rusya’nın 2401 sayılı kararın yükümlülüklerine uymadığı yönündeki suçlamalarına karşı Washington’a güçlü bir hamle başlattı. Bakanlık tarafından yayınlanan bildiride, ABD’ye “Rusya’yı Doğu Guta’da ihlallerde bulunmakla suçlamadan önce uluslararası kararların içeriklerini inceleme” çağrısında bulundu. Bildiride, “Washington’un kontrolü altındaki silahlı gruplar, Astana anlaşmalarının aksine, çatışmasızlık alanlarının sınırlarını değiştirmek için 2018 yılının başından bu yana Harasta’daki (Doğu Guta) Suriye hükümeti birimlerine günlük olarak saldırı gerçekleştiriyor” ifadelerine yer verildi.

Militanların yoğun saldırılar düzenlediği aylarda Washington veya ABD’nin Avrupalı müttefiklerinden bir kınama açıklaması gelmediği belirtilen bildiride, “Ancak Suriye ordusunun ABD yanlısı grupları püskürtmesinin hemen ardından Doğu Guta’daki sağlık kuruluşlarının bombalandığına dair geleneksel sahte suçlamalar ve kimyasal silah kullanıldığı iddiaları ortaya atıldı” denildi.

Bu açıklamalar, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın Washington ve Londra’ya “Suriye’deki teröristleri korumak için doğrudan çalışmalar yürüttükleri” yönündeki suçlamaları ile de çakıştı. Bu bağlamda yapılan yazılı açıklamada, Doğu Guta’daki duruma dair İnsan Hakları Konseyi kararının, “sahadaki gerçeklikten kopuk” olduğu belirtildi. Açıklamada, İnsan Hakları Konseyi’ndeki Washington ve Londra temsilcilerinin Rusya’nın önerilerine dair reddinin bu iki ülkenin Doğu Guta’daki militanlara sağladıkları desteğin bir yansıması olduğu vurgulandı.

Rusya’nın Cenevre’deki BM temsilcisi Gennadiy Gatilov, kararın “Şam’ı, 2016 yılında Halep’in doğusunda uygulanan senaryo uyarınca siyasallaştırıp eleştirme” amaçlı olduğunu kaydetti.

Gatilov, İngiltere girişimlerinin “insani veya kanuni arka planı içermediğini” belirtirken, “Hükümet güçlerine karşı silahlı grupları desteklemeyi amaçlayan ve insan hakları ofisi tarafından siyasallaştırılan girişimleri destekleyenlerin gerçek niyetlerini ortaya koymak için karara değişiklikler ekledik” dedi.

Rus temsilci, İngiltere ve ABD’nin genel olarak Suriye’de özel olarak da Doğu Guta’daki teröristlere verdikleri desteğin, Rusya’nın İnsan Hakları Konseyi karar taslağına dair bazı önerilerini reddetmeleriyle kanıtlandığını söyledi. Gatilov ayrıca, “Önerdiğimiz değişiklikler, çatışmayı tırmandırmak istemeyen, Suriye krizine gerçek bir şekilde çözüm bulmaya ve terör tehlikelerini yok etmeye çalışan tüm ülkeler tarafından desteklenmelidir. Aksi halde bu kararı ortaya koyanların, Doğu Guta krizini çözmekle ilgilenmediği ve teröristleri aktif olarak desteklemeye devam ettikleri sonucuna varılabilir” şeklinde konuştu.

Gennadiy Gatilov, özellikle Londra ve Washington’un ‘Rusya tarafından önerilen değişikliklerin oy çoğunluğuyla reddedilmesine neden olan’ çağrılarını da eleştirdi. Bu bağlamda yetkili, “Önerilerimize dair oylama, çifte standarttın da pratik olarak ispatıdır” dedi.

“Oylama sonuçlarını dikkatlice inceledik ve bunun, çifte standarttın uygulandığının net bir örneği olduğu sonucuna vardık. Siyasi nedenlerden ötürü bazı devletler, teröristleri ve sivillere yönelik terör saldırılarını kınamayı reddetti. Böyle bir pozisyonu kabul etmemiz mümkün değil” diyen Gatilov, Rusya’nın siyasi amaçlarla Suriye’deki terörizmi kınamayı reddeden ülkelerle aynı konumu benimsemeyeceğini vurguladı.

Öte yandan Rusya’nın Washington üzerindeki baskısına ve Suriye’de terörizmi destekleme suçlamalarını tırmandırmasına rağmen, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov’un 5 Mart’ta yaptığı açıklama dikkat çekici nitelikte. Zira Ryabkov açıklamasında “Moskova ve Washington arasında farklı düzeylerde Suriye konulu diyalog kanallarının var olduğunu” belirtti.

Bu bağlamda Washington ile kurulan ilişkilerden sorumlu bir diplomat, tarafların başta Suriye olmak üzere birçok konu hakkında gizli diyaloglar yürüttüğünü söyledi. Diplomat, “Diyaloglar, iki ülkenin dışişleri bakanlıkları da dahil, farklı kuruluşlardan temsilcilerin katılımıyla çeşitli düzeylerde gerçekleşiyor” diyerek, gizli kanalların açıklanmadığını vurguladı. Diplomat ayrıca görüşmelerin, Washington ve Moskova’da pratik olarak da gerçekleştiğine dikkati çekti.

Diğer taraftan Ryabkov, ülkesinin Washington’a hafta sonu Etiyopya’da dışişleri bakanları düzeyince bir toplantının yapılması önerisinde bulunduğunu söyledi. 5 Mart sabahına kadar, iki ülkenin dışişleri bakanlarının gündemlerini düzenleme imkanları konusunda hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını belirten Ryabkov, böyle bir toplantının faydalı olacağına inandıklarını vurguladı. Bakan Yardımcısı ayrıca, “Görüşülecek konular birikiyor. Bu sebeple ABD’ye bazı önerilerde bulunduk ve cevap bekliyoruz” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 9 Mart’ta Angola, Namibya, Mozambik, Zimbabve ve Etiyopya’yı kapsayan Afrika turuna başlayacak.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da bu hafta Afrika turu düzenleyecek.