Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Mübarek bin London… Araplar gelişmeden daha güzel! | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Halkın ya da Rubülhali’nin adlandırdığı gibi Arap kumsallarına âşık İngiliz seyyah Wilfred Thesiger geçen yüzyılda, belki de günümüzde, Batılıların zihninde doğunun büyüleyici sihrini yeni biçimlerde ifade eden bir örnektir.

Çöl halkı ve Arap vahaları, kendisini Mübarek bin London ismiyle tanıdı. 1910 yılında dünyaya gelen Thesiger, 2003’ün ağustos ayında hayata gözlerini yumdu. Thesiger, Büyük Saray’ın kurucusu ve Arapların övünç kaynağı Şeyh Zayid bin Sultan el-Nehyan’la iyi ilişkilere sahipti.

Mübarek bin London’ın tehlikeli ve eğlenceli seyahatlerini gerçekleştirmesindeki esas başarı, şahsen Şeyh Zayid’e aittir. Zira İngiliz seyyah, Salim bin Kebine ve Salim bin Gabişe gibi bedevi arkadaşlar eşliğinde Selale’den çıkıp Abu Dabi’ye ulaştığı dönemde Şeyh Zayid, Al Muwaiji köyünde ikamet ediyor ve El Ayn’da yönetim işlerine bakıyordu.

Thesiger, uçak, otomobil, asfalt yol ve klima çağına girmeden önce güzide “Leica” kamerasıyla, yok olan Arap çağını fotoğrafladı. O dönemde uysal develer, Arap çöllerinde araç olarak kullanılıyordu. Bu asır geçip gitti. Ben, bugün size Batı’nın Doğu’ya ve materyalist kirliliğinden uzak yerlere romantik duygular besleyen bir sembolünden bahsediyorum. Bu dürtü, bazı Batılıların yeryüzündeki uzak yerleri keşfetme maceralarıyla ilgiliydi.

Şeyh Zayid, ekonomik, bilimsel, askeri ve siyasi bakımdan halkının kalkınmasına ve güç kazanmasına önem verdi ve bunu gerçekleştirmek için ciddi bir şekilde çalıştı. Batılı bir seyyahın kişisel hedefiyle Arap bir liderin genel hedefi arasındaki zıtlık hakkında bir hikâye anlatılır. Özetle Abu Dabi Emirliği, modern kalkınma sürecine başladıktan sonra Thesiger ya da bilinen adıyla Mübarek bin London, Şeyh Zayid ile bir araya geldi. Zayid, Thesiger’e “Bugün bizim durumumuzu nasıl görüyorsun?” diye sordu. Thesiger, Zayid’e “Gelişmiş olarak görüyorum. Fakat ben, ilk defa gördüğüm masumiyeti, sadeliği ve doğallığı kaybetmenizden endişeleniyorum.” dedi. Bunun üzerine Şeyh Zayid, kendisine “Bizim düşündüğümüzden farklı düşünüyorsun. Sen geçici, maceraperest bir seyyahsın. Fakat biz, halkımızın güçlenmesini ve medenileşmesini istiyoruz. Aynı zamanda bunu yaparken geçmişimizi ve tarihimizi de unutmayacağız” diye yanıt verdi.
Bu yanıtın büyük maceraperest Thesiger’i ikna edip etmediğini bilmiyoruz. Ancak Thesiger’in medeni yaşamdan nefret edip vahşi yaşamı sevmeye devam ettiğini biliyoruz. Thesiger, Kenya’da yaşamayı tercih ettiğini ve İngiltere’ye sadece zorunlu hallerde gittiğini pek çok kez dile getirdi. Belki de bu dürtü, güçlü ve çağdaş bir geleceğe daha fazla tutunan Dubai, Abu Dabi ve Riyad’a yönelik düzenlenen bazı kampanyaları açıklama konusunda diğer dürtüler arasında yer alabilir.

Duygusal ve romantik açlığı giderdiğiniz ve izlenme pozisyonunda kaldığınız zaman sizi seviyorlar… Daha fazlası değil!