Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Mugabe…Başka bir örnek | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Eğer takdir-i ilahi yazdıysa Robert Mugabe’nin 100 yaşını doldurmasına sadece 7 yıl kaldı. Fakat Mugabe, kendisi için tasarladığı sandık içerisinde şahsını esir alan ve kendisinden ayrılmayı reddeden kör inatçılığa örnek olmakta ısrar ediyor.

Robert Mugabe, Joshua Nkomo’yla birlikte ırkçı Ian Smith rejimine karşı devrime önderlik yaptı. 1965 yılında Güney Rodezya’nın İngiliz tacından bağımsızlığını kazanmasından sonra, devrimin şiddeti arttı. Zimbabveliler, devrimin etrafında toplandılar ve mücadele eden grupları terk etmediler. Uluslararası kurumlar ve dünya halklarının büyük çoğunluğu, zafer kazanana kadar Zimbabvelileri destekledi. 18 Nisan 1980 tarihinde bağımsız Zimbabve Cumhuriyeti ortaya çıktı.

Mugabe, liderlik koltuğunu 37 yıl işgal etti. Özellikle 1987’den beri Cumhurbaşkanı Yardımcısı olan Nkomo, 01.07.1999 tarihinde vefat ettikten sonra Robert Mugabe, hilafetiyle ilgili konuşma yapmayı reddetti. Nkomo, vatandaşlarının gözünde ‘Zimbabve’nin babası’ydı. Nkoma’ya duyulan sevginin hacmiyle Mugabe’nin cumhurbaşkanlığı koltuğundan ayrılmasını isteyerek Harare sokaklarını dolduran yüz binlerce insan arasındaki büyük farkı siz hayal edin.

Niçin Mugabe, kendisini bu duruma düşürdü?

Cevap, halkın takdirinin bulunduğu ve etrafında çeşitli halkların olduğu devrimci bir liderden, diktatör bir yöneticiye dönüşüm yolunda önceden aynı yoldan geçmiş birçok yöneticide mevcut. Hükümranlık balı kendisini ayarttı. Baskın bir şahsın asla yenilmeyeceğini, hayatta olduğu müddetçe iktidarının daimi olduğunu ve kendisi tarafından seçilecek birisi aracılığıyla kendisinden sonra da iktidarının devam edeceğini zannederek, hükümranlık balından içmeye başladı. Zimbabve Cumhurbaşkanı Mugabe, bu isteğini gizlemedi, birkaç yıldır bunu açıktan söyledi ve ölene kadar iktidarda kalacağını dile getirdi.

Dikkat çekici durum ise, Mugabe’nin arkadaşları ve kendisinden önce benzer yolda ilerleyenler, ‘yoldaş’, ‘lider’, ‘komutan’ ya da ‘usta’nın isteğini gerçekleştirmeye istekli göründüler. İsim ne olursa olsun belki de hepsi birbiriyle bağlantılı isimlerdir. Bu, sadece sahibini ele geçiren bir egoizm değildir. Artık egoizm hastalığının iyileşmesi de mümkün değildir. Tam tersine bu, kazanımlarının devam etmesini garantilemek için isteklerinin gerçekleşme şartıdır. Onların artık egoizm olmaksızın yaşayabilmelerini tasavvur etmek mümkün değildir. İlletleri ortaya çıkmaya başladığında, aniden liderin hilafeti konusunda rekabet edenlere zarar vermeyen problemli bir virüs belirdi. Bu bağlamda Mugabe, tek başına değildir. Her an bir rakip ortaya çıkıyor. Kollar hareket etmeye, sonra zulmetmeye başlıyor. Diller konuşmaya, sonra sokmaya başlıyor. Cumhurbaşkanının kulakları ise, sadece gaipten gelen fısıltıları duyuyor. Bu ses, kalbe en yakın ve diğerlerinden daha iyi bir yere sahip. Başkaları tehlikeyi hissediyor. Savaş zilleri çalıyor. Topun ağzıyla özgürlüğü soluyan her toplumda çatışmayı bitiren ordudan daha iyi kim var ki?

Mugabe örneğinde, kendisinden 40 yaş küçük olan genç eşi First Lady Grace vardı. Yaşlılığında kocasına bakıp yanında oturmak için ikna olmadı. Aksine dünyanın en yaşlı liderinin etrafındaki siyasetçi ve askerlerle rekabet etmek için ısrar etti. First Lady Grace, emekleme ile yürüme arasındaki mesafeyi hızlıca kat eden bir hasımdır. Diğer rakiplerle mücadele etti. Rakipler arasında Grace gelene kadar tehlike çanları çalmadı. Grace, Cumhubaşkanı Yardımcısı Emmerson Mnangagwa’ya üç hafta önce ‘Yılanın başı ezilmeli’ dedi ve ertesi gün Emmerson hemen görevden uzaklaştırıldı.

Birkaç yıl önce Umman asıllı Kenyalı Prof. Dr. Ali Emin Mazrui, Afrikalı devrimcilerin yönetim tecrübelerinin çoğunun başarısızlıkla sonuçlandığını ve devletlerinin durumlarının emperyalizmin altındayken daha iyi olduğunu ifade etti. Akıllı birisi, yabancı biri tarafından yönetilmek ister mi? Tabi ki hayır. Ancak devrimcilerin yaptığı kötülüklerin seleflerinin yaptıklarını aştığı zaman, mantığın reddettiği bir istekle gönül eğlencesi başlar. Mugabe, istifaya zorlanmak yerine aklının sesine karşılık vermesi gerekiyordu. Evet, aklının sesine karşılık verdi; ancak kalbiyle dinleyen akıl edebilir.