Türk muhalefeti, 24 Haziran’da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento erken seçimlerine hazırlık yolundaki hamlelerini yoğunlaştırdı.
Ana muhalefet partisi CHP ve Türkiye’de ‘Demir Lady’ olarak nitelendirilen Meral Akşener liderliğindeki milliyetçi İYİ Parti ittifak yaptı. Böylelikle, önümüzdeki seçimlerde yasal bir sorunla karşı karşıya kalma ihtimali olan İYİ Parti, 15 CHP’li milletvekilinin saflarına katılımıyla söz konusu risk ortadan kalktı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 15 CHP’li vekilin İYİ Parti’ye geçtiğini TBMM’de açıklama yaparak doğruladı.
Gözlemciler CHP ve İYİ Parti ittifakını seçimlere katılma şansı zayıf olan İYİ Parti’yi kurtarmak için yapılan bir ‘B’ planı olarak görüyor.
İYİ Parti, 15 milletvekilinin katılımıyla parlamentoda grup kurabilecek. Yaklaşan parlamento ve yerel seçimlerde parti, çalışmalarda yer alabilecek.
Türkiye’deki seçim yasasına göre, siyasi partiler 81 ilin en az yarısında şubelere sahip olmalı, kuruluş ilanları seçimlerin duyurulmasından en az altı ay önce yapılmalı ya da seçimlere katılmak için 20 milletvekilini içeren bir meclis grubuna sahip olmalarını gerekir.
Bu gelişmeler ışığında, muhalefet kanadındaki ittifak trafiği hız kazandı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasında dün bir görüşme gerçekleşti. İki lider olası ittifak ve cumhurbaşkanlığı adaylarını ele aldı.
“Erken seçim prensibimiz değil”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken seçim kararının ardından ilk kez Star ve NTV ortak yayınında soruları yanıtladı.
Erdoğan “MHP Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmemden sonra erken seçim kararı alındı. Önceden planlanmamıştı. Erken seçim prensibimiz değil. Müttefikimizin talebi durumu değerlendirmemizi gerektirdi” açıklaması yaptı.
CHP’nin cumhurbaşkanlığı adayı konusuna da değinen Erdoğan, “Gönlüm, ana muhalefetin başındaki zatın bu yarışta olmasını ister. Kendisi meydana çıksın. Milletin ona hangi oranda oy vereceğini görmesinde fayda var” diye konuştu.
“Bu erken seçim değil, baskın seçim”
Öte yandan, erken seçim kararını değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, hükümetin ülke ekonomisini zayıflattığını söyleyerek, “Bu erken seçim değil, baskın seçim” ifadelerini kullandı.
Ekonominin şu anda Türkiye’deki iktidar partisinin karşı karşıya kaldığı en büyük sorun olduğunu belirten Karamollaoğlu, “Şu anda en büyük problemleri ekonomi. Ülkemiz yanıyor, para bulamıyorlar. Problemlere çözüm üretemiyorlar. Bugüne kadar güttükleri mantığı değiştirmedikleri müddetçe de bir çözüm bulma imkanları gözükmüyor. Bütün imkanları tükettiler borç bile bulamıyor ama iktidarda da kalmakta ısrarlılar” dedi.
Gül, isteksiz görünüyor
Karamollaoğlu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü aday olması konusunda ikna etmek istese de, Gül, seçimlerde, uzun yıllar birlikte yürüdüğü, AK Parti’yi birlikte kurmuş olduğu arkadaşı Erdoğan’la karşı karşıya gelmek konusunda isteksiz görünüyor. Ancak bazı gözlemciler, tüm muhalefet partileri bir aday üzerinde hemfikir olursa adaylığı kabul edebileceğini söylüyor.
“Abdullah Gül’ün oyu yüzde 48,5”
Ak Parti’ye yakınlığıyla bilinen ANAR Araştırma Şirketi’nin sahibi İbrahim Uslu, “Sayın Gül bir partinin adayı olmak istemiyor. Muhalefetin ortak adayı olması durumunda adaylığa sıcak bakacağını düşünüyorum” ifadelerini kullanırken, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün anketlerde yüzde 48,5’e yakın oy toplayacak lider olduğunu söyledi.