Rusya tarafından düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Konferansı’nın ilk oturumuna ilişkin taraflar netleşti. Suriye muhalefeti iki gruba ayrıldı. İlk grup Rusya’nın tarafsızlığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle konferansa katılmayı reddederken ikincisi ise Birleşmiş Milletler (BM) garantörlüğünde Soçi’ye katılımı şart koştu.
Suriyeli muhalifler, ulusal iradelerin yıkılıp Suriye krizinin uluslararası boyut kazandığını ve bundan sonra BM ile irtibatın temel kriter olduğunu yadsımıyor. Bu bağlamda Suriyeliler, siyasi harita için BM’nin himayesini istiyor. Ayrıca Moskova da konunun çözümüne yönelik siyasi çabaların korunması için uluslararası garantörlüğü talep ediyor.
Yüksek Müzakere Komitesi Siyasi Danışmanı Nemrud Süleyman, “BM ve Rusya, Soçi konusunda geçen haftadan bu yana görüşmeler gerçekleştirdi. Ancak henüz çözüm bulamadılar” açıklamasında bulundu.
Süleyman, Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Soçi’nin Cenevre’nin bir parçası olduğuna ilişkin açıklamalarını işaret etti. Açıklamasında “Rusya’nın uluslararası bir destek almadan bu konferansı düzenleyeceğine inanmıyorum. Ruslar uluslararası sistem düzeninin ne anlama geldiğinin farkındalar ve görüşmeler bu düzlemde devam ediyor. Staffan de Mistura’nın Rusya’yı ziyaretinin temel nedeni de bu” dedi. Rusya’nın uluslararası normları yok sayamayacağını vurgulayan Süleyman aynı zamanda ABD’nin de onayı olmadan da konferansı düzenleyemeyeceğini belirtti.
Süleyman, Soçi çağrısında Dışişleri Bakanlığı’nın değil, Rus Savunma Bakanlığı’nın etkisi olduğunu belirtti. Açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Rusya Suriye’de askeri bir misyona sahip olduğu için siyasi başarıların da meyvelerini toplamak istiyor. Bu da onları konferans için istekli kılıyor. Ruslar, BM’nin olmadığı bir konferans düzenleme riskini göze almazlar. BM’nin konumu Ruslarla görüştükten sonra netleşecek. Soçi ancak Cenevre’nin bir parçası olarak hizmet edebilir. Uluslararası taraflar bireysel unsurları ele almaz. Her partinin şartları, konumu ve temsil ettiği çevresi vardır. Siyasi çözüm sürecinde Suriye muhaliflerini temsil eden müzakere heyeti uluslararası kabul gören resmi bir kurumdur. Henüz bir karar almış değiller. Yaşananların incelenmesi ve gözlemlenmesi sürüyor. BM, Soçi Konferansı’na katılırsa, muhalefet de katılır. Çözüm için uluslararası destek gerekir. Bu temel ölçüttür. BM’nin tutumu muhalefetin pusulasıdır.”
Muhalefet kanadından askeri bir kaynak Rusya’nın görüşmelerdeki rolüne ilişkin Şark’ul Avsat’a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Rusya savaşı sona erdirmek, haklarımızı ve devrimi korumak için garantör olamaz. Soçi bir Rus şehridir. Biz Rusya’yı işgalci ve saldırgan bir devlet olarak kabul ediyoruz. BM katılsa bile Rusya, Suriye’deki çözüm için garantör olamaz. BM’nin konferansa katılması, rejimin yanında olan ve onun emirlerini korumaya çalışan Rusya’nın saldırganlık vasfını kaldırmaz. Suriye halkına hizmet eden herhangi bir diyalog veya konferansın gözetiminde olamaz.
Suriye geçici hükümetindeki Savunma Bakanı Abdulcabbar el Akidi de sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Putin’in Soçi’deki temsilcisi devrim için büyük bir hizmet sundu. Esed’in ayrılmasını isteyenler için Soçi’de yer olmadığını açıklamasından sonra herkesin yolunu daralttı. Soçi’ye gidecekler, şehit kanlarının ve devrimin hainidir. Düşman olarak görülmelidir” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, güney cephesindeki muhalif grupların Soçi Konferası’nı boykot ettikleri ve kendileri için bir şey ifade etmediğini duyurmalarından bir gün sonra geldi.