17 yaşındaki Adem, Fransa’nın kuzeyindeki Calais’te kendisi gibi henüz reşit olmayan yaklaşık yüz kişi ile aynı kaderi paylaşıyor. Adem’in İngiltere’ye gitme umudu, Londra ve Paris yönetimlerinden yapılan açıklamalarla suya düştü. Şehirdeki kuruluşlar, mülteciler arasında yeni bir krizin çıkmasından endişeli.

Fransa’daki bir sanayi bölgesinde ikamet eden benzer durumdaki Çad vatandaşı bir diğer mülteci de insani yardım kuruluşlarının yemek dağıtmasını beklerken bozuk Fransız aksanıyla yaptığı açıklamada ”İngiltere’ye gitmek için buraya gelmiştim” dedi. Yağmurda futbol oynayan onlarca gençten bir diğeri de “Geçen aralık ayından bu yana Paris’teyim. Hiçbir şeye sahip değilim. Dışarıda yaşıyorum” ifadesini kullandı.

18 Ocak tarihinde düzenlenen Fransa-İngiltere zirvesinde iltica başvurularının Londra tarafından hızlandırılması gündeme gelmişti. Zirveden bu yana Fransız yerel yetkililerin gözlemlerine göre, Doğu Afrika, Paris ve Belçika’dan gelen 150 civarında mültecinin Fransa’nın kuzeyindeki Calais’e geçtiği ifade ediliyor.

Pazartesi gününden bu yana Calais’e 70 kilometre uzaklıktaki geçici acil barınma merkezi, çoğu genç 118 kişiyi ağırlamak üzere açıldı. Ancak çoğu Calais’e geri döndü. 2016 yılının sonlarında 8000 mültecinin yaşadığı ve “orman” olarak isimlendirilen bölgedeki kamp kapatılmıştı.

İnsani dramın önüne geçilemiyor

14 yaşındaki Eritre Tsvigi, çorbasını içerek karnını doyurmaya çalışıyor. İsteği ise İngiltere’ye gitmek. Tsvigi yaptığı açıklamada ”Fransa’ya sığınmak istemiyorum. İngiltere’ye gitmek istiyorum. Çünkü kardeşim orada kalıyor” diyor.
Barış Örgütü adına 10 yıldır gönüllü olarak görev yapan Yulan Bernard, ”Mültecilere yönelik bilgilendirmeler oldukça kötü. Maalesef yapılan açıklamalar durumu düzeltmiyor. Aksine daha da kötüleştiriyor” diyor.

İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada en az 480 çocuğun hukuka uygun bir şekilde ülkeye kabul edileceği duyuruldu. Açıklamada, 19 Ocak 2018 tarihinden önce Yunanistan, İtalya ve Fransa’da bulunan çocukların söz konusu programa uygun oldukları belirtildi.

İngiltere tarafından yapılan açıklamaya göre ise anlaşma uyarınca, iltica dosyalarını inceleme zamanını azaltmak için reşit olmayanların yirmi beş günden altı aya kadar beklemesi gerektiği ifade edildi.

Mülteci Vatanı Fransa isimli örgütün verilerine göre İngiltere, 2017’nin başından bu yana sadece 8 çocuğu ülkeye kabul etti.

Göçmen Topluluğu Örgütü adına konuşan Sabriya Jifi, ”İnsanlar kızgın. Hayat şartlarının zorluğu durumu gittikçe daha da karmaşık hale getiriyor” ifadelerini kullandı.

Barış Örgütü’nden yapılan açıklamalarda mültecilerin sayısının 800’e ulaştığı fakat yetkililerin 600 kişi olduğu açıklamasında bulunduğu kaydedildi.

Güvenlik güçlerinin ormanda kurulan çadır ve kulübeleri kaldırmak için yürüttüğü operasyon sırasında polislerle mülteciler arasında çarpışmalar yaşandı.

Barış Örgütü’nün Başkanı Jean-Claude Lenoir yaptığı açıklamada “Yanlış anlaşılmaların ve yayılan yanlış söylemlerin sonucunda yaşanan gerginlik bize gösteriyor ki bu türden tedbirler almanın şu an zamanı değil” dedi. “Operasyonlar sırasında 16 yaşındaki Eritre gözüne ağır bir darbe aldı” ifadesini kullandı.

Yetkililerden yapılan açıklamalarda ise şiddet eylemlerinin “kaçakçılık girişimleri” üzerine meydana geldiği savunuldu.

Yaşananlar sırasında bölgede bulunan gönüllü çalışanlardan Blondin Solay, “Gençler yorgun. Çözüm olmadığını düşünüyorlar” dedi.