Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Müslüman Kardeşler, aşırılığı yaymak için Avusturya’nın parasını kullandı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Avusturya Dışişleri Bakanlığı ve İstihbarat kurumu tarafından hazırlanan raporda, Müslüman Kardeşler’in yerel Müslüman toplumlarda aşırılığı yaygınlaştırmak için Avusturya hükümetinin ve okulların fonlarından yararlandığını ve Arap ülkelerinde Müslüman Kardeşler’i aktif hale getirmek için başlangıç noktası olarak Avrupa topraklarını kullandığı belgelendi.

Son yıllarda, birçok Avrupa hükümeti Müslüman Kardeşler ve diğer İslami kuruluşlara yönelik politikaları değerlendirmeye başladı.

Bu eğilim, İngiliz hükümetinin 2014 yılında ‘Müslüman Kardeşler’in İngiltere’deki varlığının ve resmi politikanın onunla nasıl baş etmesi gerektiği konusunun tekrar gözden geçirilmesine karar verdiğinde başladı.

Bazı İhvan muhaliflerinin umduğu gibi terör örgütü olarak ilan edilmese de, Müslüman Kardeşler’in ideolojisi ve hedeflerine yönelik suçlamalar yapıldı.

Rapor, grubun, bazen kurumsal hedeflerini gerçekleştirmek için terörizm ve seçici şiddet kullandığına dikkat çekerek, özellikle siyasal konuşmadaki aldatıcı tarzı konusunda uyardı. Raporda, İngiliz hükümetine, İhvan’a bağlı olanlarla ortak olarak temas kurmamaya dikkat etmesi tavsiye edildi.

Benzer sonuçlar, Avrupa kıtasının diğer bölgelerinde de ortaya çıkmaya başladı.

Geçtiğimiz mart ayında, İsveç hükümetine bağlı, İsveç Acil ve Sivil Savunma Ajansı tarafından, grubun İsveç değerlerini ihlal ederek, ülkede bir paralel toplum oluşturduğunu ortaya koyan Müslüman Kardeşler üzerine tartışmalı bir rapor yayınlandı.

Bu rapor ve diğerleri tarafından gündeme getirilen en büyük kaygı, Müslüman Kardeşler’e sadece göz yumulacağı değil, onlara meşruiyet verilip, Avrupa’da etkinleşmeleriydi.

Müslüman Kardeşler aktivistleri tarafından kurulan ve yönetilen, ilgili ülkelerdeki Müslüman toplulukların temsilcisi olarak özel bir konuma sahip olan kuruluşlar var. Bazı büyük camileri ve İslami okulları kontrol etmeye başladılar. Mültecilerin yeniden yerleşimini organize ettiler, genç imamları yerel dilde savunma yapmak için eğittiler. Eğer dış fonlar faaliyetlerinde onlara yardımcı olduysa da, Avrupa hükümetlerinin tecrübesizliği buna izin verdi.

Topluluk hakkındaki endişelerin giderek arttığı son ülke ise Avusturya.

Ülke, Müslüman Kardeşler’in önde gelen aktivistlerinden Yusuf Nada’nın, 50 yıl önce Avusturya’nın Graz kentine gelişinden bu yana, Kardeşler’in faaliyetleri için bir alan olmuştur. O tarihten bu yana, grubun Mısır, Suriye ve Filistin şubelerinin önde gelen üyeleri Avusturya’ya yerleşerek rahat bir çalışma ortamında engellenmeden yaşıyorlardı.

Avusturya Entegrasyon Fonu ve Anayasa’nın Korunması ve Terörle Mücadele Federal Dairesi’nin desteğiyle Dışişleri Bakanlığı ve İstihbarat kurumu tarafından hazırlanan 60 sayfalık rapor, 11 Eylül’de yayınlanacak.

Viyana Üniversitesi, Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü ile işbirliği içinde hazırlanan rapor, Müslüman Kardeşler konusunda uzman olan ve İngiliz hükümetinin 2014 yılındaki İhvan raporunun da danışmanı olan Amerikan-İtalyan Dr. Lorenzo Vedeno tarafından yazıldı.

Raporda, Avrupa kıtasında Müslüman Kardeşler örgütünün etkinleşmesinin, gruba sadece Arap topraklarındaki isteklerini sürdürmek için yeni varlıklar ve imkanlar sunmakla kalmadığını, aynı zamanda Müslümanların entegrasyonunu zayıflatarak Avrupa’ya da zarar verdikleri görüşünü destekliyor.

Diğer bulguların yanı sıra, raporda, topluluk üyeleri arasında Avusturya topraklarının kullanımı ile ilgili görüş ayrılıkları olduğu açıklandı. Bazıları için, Avusturya temelde güvenli bir ev ve kendi ülkelerine dönüş için bir başlangıç noktası. Örneğin, yıllarca Graz’da baş imam olarak görev yapmış olan Eymen Ali, daha sonra Başkan Mursi’ye başdanışman olarak atanmak için Mısır’daki evine geri döndü. Diğerleri içinse, Avusturya’nın kendi içinde dini-politik kültürün dönüştürülmesi hedefi var.

Bazı İhvan üyeleri, Avusturya hükümeti ve Müslüman vatandaşlar arasında resmi sözcüler haline geldi. İhvan’a bağlı ve Avusturya hükümetinden maaş alan okul öğretmenlerinin çocukların zihinlerini bozduğu kamuoyunda tartışılıyor.

Avrupa’daki güvenlik kurumları ve politikacılar, bu sonuçları giderek daha fazla benimsiyorlar. İngiltere gibi, İhvan’a karşı adımların atıldığı ülkelerde, İhvan üyelerine ve onlara bağlı olanlar buna şiddetle karşı çıkıyor.

Fakat Avusturya’daki bu son rapor, bu hareketin kıtadaki topluluklara karşı gelebileceğinin bir başka göstergesi.