Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Müslüman Kardeşler ve İran’a kuşatma | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump’ın, göreve gelmesinin üzerinden geçen altı ay, İran’ın mezhebi yayılmacı politikasına karşı bir proje koyması için yeterli oldu. Bölgedeki büyük boşluk, Suudi Arabistan’ın Irak’tan uzaklaşması sonucu oldu. Eski Başkan Barack Obama’nın molla rejimi ile nükleer anlaşma sağlamak için uzlaşma önceliği içeren dış politikası sebebiyle, İran müzakereleri uzatmayı başardı ve bölge ülkelerdeki yatırımlarını genişletti. Son 6 ay içinde birçok şey değişti ve birçok arenada İran’ı kuşatacak ciddi bir proje netleşmeye başladı.

Suriye’nin güneybatısı ve güneyinde ateşkesin geçerli olacağı bölgeler konusunda ABD ile Rusya’nın son anlaşması, Suriye’nin güneyinden Ürdün ve İsrail’i tehdit eden İran’ın önlenmesi bağlamında önemli bir gelişme oldu.

ABD’nin yayınladığı bir Suriye haritası, coğrafi bölgenin ve lojistik yolların sistematik bir şekilde İran etkisi altında olduğunu gösterdi.

ABD’nin, dört havaalanı da dahil, Suriye’de onlarca üssü var. ABD, o bölgeye hakim olan Kürt milisler ile yaptığı stratejik anlaşmalar sayesinde kuzey Suriye’de doğrudan yer alıyor.

ABD, Moskova ve Benjamin Netanyahu hükümeti ile hiçbir şart olmadan Hizbullah’ı vurma konusunda da anlaşmaya girmişti.

Suudi Arabistan-Irak ilişkilerinde 27 yıldır görülmemiş yaşamsal belirtiler başladı. Son olarak, Irak İçişleri Bakanı Kasım el-Araji, Riyad’a siyasi ziyaretler gerçekleştirdi. Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ile yaptığı görüşmede, sınır güvenliği ve terörizm ile mücadele, tarım, ticaret ve ekonomi alanlarında işbirliği ve iki ülke arasındaki kara ve havayolunun yeniden açılması için karşılıklı önerilerde bulundular.

Bu iki ülke arasındaki önemli gelişmeler, Suudi Dışişleri Bakanı’nın Irak’a gitmesi ve Irak Başbakanı’nın Cidde’ye ziyareti ile başladı.

İki ülke arasındaki koordinasyon için yüksek bir konsey kurulmasının, ikili ilişkileri sürekli kılacağı düşünülüyor. Mısır-Suudi Arabistan koalisyonun, Irak’ı siyasi gerçekliği idrak ederek Arap ülkeleriyle daha yakınlaşmaya ittiği bir sır değil.

Bu çabalar, bazı Arap ülkelerinin stratejik kararı olan, İran’ın bölgedeki mezhepsel projesini kamufle amacıyla en tehlikeli atılımı olan Müslüman Kardeşler’in finans, siyaset ve medya altyapısının tasviyesi ile kesişiyor.

Washington’daki İran lobisi, bu gelişmeler karşısında, Kongre ve medya düzeyinde aktif olarak, tüm gücüyle çalışıyor.

Arap karar alma mekanizmalarının, bölgesel ve uluslararası çözüm konularını İran, ABD ve Rusya’ya bırakmamak için daha fazla sorumluluk almaları gerekiyor.