Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Musul, Halep, Palmira ve Leptis Magna’ya zaman ve mekan içinde ‘sanal’ yolculuk | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Paris/Mişal Ebu Necm

Bugün Paris’teki Arap Dünya Enstitüsü’nde eşsiz bir sergi açılıyor. Resmi açılış 16 Ekim’de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından yapılacak. Bu sergi, resim, heykel veya antika eserlerin yer aldığı bir sergi değil. Aynı zamanda bir sanatçının veya belirli bir ülkenin sergisi de değil. Fakat sınırların ötesinde ve zamanın dışında bir sergi. Arap Dünya Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen sergi Enstitü’nün bu eşsiz deneyimi ilk kez yaşamasına neden oluyor. Sergi, Ortadoğu’daki antik kentlerde son yıllarda yaşanan savaşlar sebebiyle yıkım ve tahribata uğrayan tarih ve insanlık mirasına karşı farkındalık oluşturmak için ziyaretçinin zaman ve mekânda ‘sanal’ bir yolculuk yapmasını sağlıyor. Enstitü, ne kadar zengin ve faydalı olduklarını, bilimsel ve teknolojik gelişmelerden nasıl yararlandıklarını ortaya koyuyor. Bu kentler, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) Dünya Mirası Listesi’nde kayıtlılar. Ancak bu onları gelecek nesillere aktarabilmemiz için yeterli değil.

Roma Libya’sının önemli şehri Leptis Magna

‘Antik kentler’ sergisinin başlığı; ‘Palmira ve Musul arasında sanal yolculuk’. Ancak biz bu başlığa Halep ve Leptis Magna’yı da ekleyebiliriz. Suriye’deki Palmira ve Halep ile Irak’taki Musul bilinen üç şehir. Fakat günümüze neredeyse hiç bozulmadan gelmiş olan Roma Libya’sının önemli şehri Leptis Magna’yı birçok insan bilmiyor. Libya’nın batısında Akdeniz kıyısında yer alan Leptis Magna, savaş, sabotaj, hırsızlık ve bilinçsizlikle yok edilemedi. Fakat ülkedeki kaos ve doğal faktörler bu eşsiz antik kenti tehdit ediyor. Bu nedenle, serginin organizatörleri, tamamı UNESCO’nun Dünya İnsan Mirası Listesi’nde yer alan üç şehre Leptis Magna’yı da eklemişler. Bununla birlikte organizasyonun ortaklarından biri de Şarku’l Avsat.

Tarihi eserler hala risk altında

Arap Dünyası Enstitüsü Başkanı Jack Lang açılış konuşması için kaleme aldığı mesajda şunları yazdı:

“Dünya Palmira’nın yok edilmesiyle sarsıldı. Savaş aynı zamanda Musul ve Halep’in büyük bölümlerini de yok etti. Leptis Magna kaostan kurtuldu ancak hala risk altında. Bu Arap mirasının önemini nasıl anlayabiliriz? Arap dünyasındaki bu antik sitelerin büyüklüğünü ve yaşayan bu büyük medeniyeti gelecek nesillere nasıl aktarabiliriz? Arap Dünya Enstitüsü, bu soruları yanıtlamak için kendini şimdiye kadar görülmemiş bir meydan okumaya adadı. Açılan bu sergi, ziyaretçilerine bu kentlerin merkezinden alınan üç boyutlu görüntüleri, dev ekranlarda üç boyutlu (3D) olarak izlemeleri imkanı sunuyor. Bu görüntüler ziyaretçilere antik kentlerin geçmiş ve bugünkü hallerini düşünme şansı veriyor. Palmira’da bulunan Baal Shamin Tapınağı’nın ve Halep’teki Emevî Camii’nin restorasyonu, buraların güzelliğini ve nesilden nesile aktarmaya devam etmemiz gerektiğini anlamamıza yardımcı olacak. Bu mirasın önemini öğrenmemizi sağlayacak”.

Aslında serginin hedefleri daha da ileriye taşınabilir. Antik kentlerin bu görüntüleri, tarihi miras zenginliğini kucakladığımızda, savaşlar ve vandalizm sebebiyle yıkılanları geri getirme ve bozulmadan kalanları korumamız gerektiğine dair farkındalığı artıracak. Böylece son yıllarda tehdit altındaki tarihi zenginlikler ve zarar görmüş anıtların kurtarılmasına yönelik ortaya çıkan arzuyu temel alan çeşitli girişimlere rehber olacak.

Enstitü’nün bu iki aşamalı sergisi, ziyaretçilerin teknolojiye erişmesini ve uzmanlarla iletişim kurmalarını sağlıyor. Bu dört antik kentin geçmişi ile onun hüzünlü hikayesi arasındaki sanal yolculukta, kentlerin geçmişi ve bugününü gösteren görüntüler yer alıyor.

Bu sanal yolculuk ziyaretçinin, Fars, Yunan, Roma ve Arap medeniyetlerinin kalbine dalarak onlar hakkında tarihi bilgiler edinmesini sağlıyor. Sergi Musul’un ‘Eski Kent’ bölgesine odaklanıyor ve kentin DEAŞ örgütünün pençeleri henüz ona uzanmadan önceki özelliklerini gösteren resimler birbiri ardına geçiyor. İşte Musul Ulu Cami (Nuri Camii). 13. yüzyıla tarihlenen Hadba (Kambur) Minaresi ile birlikte tüm güzelliğiyle dev ekranda yerini alıyor. Bu ister bir kilise, ister bir sinagog olsun fark etmez. DEAŞ gibi örgütlerin tek amacı insan mirasını, kültürel çeşitliliği ve zenginliği yok etmektir. DEAŞ’ın havaya uçurarak yok ettiği Nuri Camii ve Hadba Minaresi’nin bugünkü harap olmuş kalıntıları ekrana yansıdığında insanı bir hüzün kaplıyor.

3D teknolojisi, ziyaretçinin, bu eserlerin restore edilmesi halinde nasıl olacaklarını görmesini sağlıyor. Musul’daki durumun benzerini Halep’te de görüyoruz. Kullanılan teknolojilerden biri ziyaretçinin Eski Çarşı’yı veya Musul Kalesi’ni gezmesini sağlıyor. Bu durum Palmira ve Leptis Magna için de geçerli.

Sergide kullanılan ‘sanal gerçeklik’, mirasın korunması hizmetinde teknolojiyi kullanan ‘Econium’ şirketi ortaklığı ile ‘Ubisoft’ tarafından geliştirilen çalışma sayesinde ziyaretçinin gönlüne giriyor. Econium CEO’su şirketin şu anda korunan ve sonraki nesillere aktarılması için çaba harcanan tarihi mirası korumak için ‘teknolojiyi’ kullandığını söyledi. Sonuç olarak sergiyi ziyaret edenler Musul’da Nuri Camii’ni, Halep’te Eski Çarşı’yı, Palmira’da Baal Shamin Tapınağı’nı ve Libya’daki Leptis Magna ‘Bazilikası’nı aynı anda gezebiliyor.

Sergi 4 ay sürecek

Serginin ilk salonunda ziyaretçileri büyük bir harita karşılıyor. Önceliği ‘eğitim’ olan harita, sergide yer alan antik kendilerin stratejik konumlarının önemini gösteriyor. Ziyaretçiler sergideki her adımlarında interaktif tekniklerden yararlanabiliyor. Bu yardımcı teknolojiler, ziyaretçinin gezisini benzersiz bir deneyime dönüştürürken geziyi büyük bir kolaylıkla tamamlamasını sağlıyor. 10 Ekim-10 Şubat tarihleri arasında gezilebilecek olan sergi 4 ay sürecek.