Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Musul özgürlüğüne kavuştu Irak’a ne oluyor? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Can sıkıcı bir bekleyişten sonra Musul’un, belalı DEAŞ’ın safsata devletinin işgalinden kurtulup özgürlüğüne kavuşmasında, Irak kuvvetleri başarılı oldu. Böylece DEAŞ, Irak’ın ikinci başkenti Musul’dan kovuldu. Bu haber, kötü haberler trafiği içinde uğurlu ve sevindirici bir haberdir. Bu haber, öyle bir haber ki bütün Irak halkı, Arap halkları, Müslüman halkları ve bütün dünya halkları bu haber üzerine tebriği hak etmektedir.

Tebrikler Irak halkı! Tebrikler Irak hükümeti, Irak askeri ve Irak polisi! Irak halkı dediğimizde Şiileri, Sünnileri, Kürtleri, Türkmenleri, ezidileri, şebekleri, sabileri, Asurlulardan olan Hıristiyanları ve bunların dışında kalan Irak hazinesinin inci gibi sosyal halklarını kastetmekteyiz.

Umarız bu büyük zafer; Irak’ın Enbar ilinde, Suriye sınırında ve diğer sığınaklarda bulunan geri kalan yerlerin DEAŞ’tan temizlenmesinin bir başlangıcı olur. Temenni ederiz ki, Musul’un zaferi, Suriye’nin Rakka ve Deyrizor şehirlerindeki DEAŞ’ın hezimetinin bir başlangıcı olur ve bu hezimetleri en yakın zamanda olur. DEAŞ katillerinin hezimeti, ertelenmiş soruları sormanın ve geri dönüşü olmayacak şekilde DEAŞ salgınından kurtulma yolunu açacaktır.

Irak Cumhurbaşkanı Haydar El-Abadi Musul’da zafer konuşması yaptı. Konuşmasındaki bir ifade şöyleydi, “Bu zafer bütün Iraklılarındır ve sadece savaşanlar Iraklıdır.”
Bu güzel sözün, ırkçı ve mezhepçi grupların oluşumunu engelleyecek ve ister Şii olsun ister Sünni, her türlü dini kışkırtmayı suç sayacak yeni Irak’ın sosyal ve siyasal yasalar ve garantiler şeklinde yansıyacak bir tarzda hakkıyla tercüme edilmesini temenni ederim. Zaten zaferin bütün Iraklılara ait olmasının gerçek anlamı da bu olsa gerek. Bunun dışında her söylem ırkçı ve mezhepçi bir söylemdir.

Diğer bir konu ise şudur ki; Musul’un zaferini destekleyen uluslararası koalisyonun rolünü inkâr etmek insafsızlıktır. Bu uluslararası koalisyonun başında Amerika ve İngiltere devletleri gelmektedir. Mümin insaflı olur. Yetmiş iki devletin katıldığı bir koalisyon söz konusudur. Bu ülkeler Musul savaşının arka planını tartışmak için Washington’da bir toplantı düzenlediler. Resmi kayıtlara göre bu uluslararası toplantının hedefi, yeni ırkçı ve mezhepçi kavga ateşiyle tekrar zafer savaşlarının buharlaşmamasını garanti altına almaktı. Evet, karada savaşan ilk saf Arap ve Kürtlerden oluşan komandolardır, ancak uluslararası koalisyonun da önemli rolünü inkar etmemek gerekir.

Bu zaferin, ister Şii’lere ister Sünnilere ait olsun, kara kültürler olmaksızın yeni Irak’a doğru giden yeni bir istasyona dönüşmesi gerekir. İranlı Kasım Süleymani gibi bir şahsın son günlerde Tesnim Haber Ajansı’na verdiği demecinde, “Irak ordusu ideolojik bir ordu olmak için yoluna devam etmektedir” sözünü söylemeye hakkı olmaması için; bu onurlu zafer, Irak Cumhurbaşkanı’nın, Başbakanı’nın ve hep birlikte yurtsever vicdan sahiplerinin sorumluluklarını artırmaktadır. Kasım Süleymani yukarıdaki sözünü, El-Abadi’nin bütün Iraklılar’a yaptığı zafer konuşmasına karşı söyledi.

Irak’a selam olsun. Bütün Irak’a….