Abdurrezzak Selman savaşın yıktığı kadim Şehir Musul’un kapılarında duruyor. Her şeyi kaybettiğini biliyor. Ancak evlerinin patlaması sonucu ölen akrabalarının cesetlerine ulaşmak, elinde kalan tek emelidir. Bir Kürt olan Selman, kadim şehrin kaldırımlarından biri üzerindeki yığılı enkazın ortasında oturarak şöyle diyor, “Küçük bir mağazam vardı, on yaşından beri evimin inşaatında çok sıkı çalıştım, şimdi ise onlardan kalan sadece taş yığını…”
Fransız Haber Ajansı’nın hazırladığı rapora göre, Irak yönetimi Musul’da DEAŞ’a karşı yardım soruşturması kararı aldı. Halen daha kadim şehre ulaşmak imkânsız. Tarama faaliyetleri, mayın izale işlemleri hala sürmekte. Dolayısıyla kadim şehirden kaçan bazı yerleşimciler ile Musul’un batı kıyısında sağ kalanlar engelleri aşıp şehre girmek istiyorlar. Fakat nafile…
Selman, eşi ve yedi çocuğuyla birlikte kaçarak Kürdistan bölgesinde bulunan Duhuk kasabasındaki akrabalarının evine sığınmış. Selman, bugün akrabalarından beşinin cesedini aramak için Musul’a dönmekte. Cesetler arasında babası, annesi ve küçük kardeşi de var. Selman, “İki cesedin çıkarılması tamamlandı, diğer cesetler bulununcaya kadar araştırmaya devam edeceğiz” dedi. Girişin yasak olduğuna da işaret eden Selman bölgede çalışan bir arkadaşından arama yapabilmek için yardım alıyor. 40 yaşındaki adam şöyle devam etti, “Bir bomba komşumun evine düştü. O ve aile fertlerinin ölülerine ulaşamadım, aynı şekilde arkadaşımın annesi de öldü.” Üç yaşındaki oğlundan bahsederken ise gözyaşları dökülmeye başlayarak, “Oğlum saldırgan bir hale büründü. Birçok ölüye şahitlik etti. Büyük kız kardeşi onunla her konuştuğunda, ondan bir şey istediğinde ona cevap vermeyip önünde bulduğu herhangi bir şeyle ona vuruyor. Bu çocukların her biri büyüdüğünde suç işlemelerinden korkuyorum” dedi.
Bu esnada büyük bir süratle giden zırhlı araçların sesleri, bölgeyi karartan ölümün sessizliğini böldü. Mahalleden çıkan, Haşd-i Şâbi ordusuna ait askeri birlik konvoyu, yüksek ses ile ulusal şiirlerini söyleyerek geçiyordu. Kadim şehre girme ümidiyle, Musul’un doğusundan gelen komşusu Kasım Casim sözünü keserek soruyor, “geçebilecek miyiz?” devamında kadim şehirden kaçarken erkek kardeşi ve kız kardeşinin dört çocuğunun keskin nişancılar tarafından vurulduğunu söyledi.
Casim ve ailesi, yüz binlerce şehir halkı gibi kadim şehre dönmek arzusuyla yaşamaktalar.
Birleşmiş Milletler kadim şehrin bir çok yerinin yıkılmış olduğunu belirtti.
Casim’in amcalarından biri olan Ali Muhsin, “Evimiz yıkıldı, ancak biz burada kalmak istiyoruz. Şu an bir daire kiralıyoruz, fiyatları çok yüksek. Daha ne zamana kadar sürgün kalacağız? Biz buradayız fakat ruhumuz orada…” dedi. Ahmet ise akrabaların cesetlerini aramak için kadim şehre girmeye çalışıyor. Ancak imkânsız… Bir hafta önce iki kız kardeşi hava saldırısına hedef olmadan evden kaçabilmiş. Görünüşüne önem veren bir genç saçlarını elleriyle düzelterek şöyle dedi, “Kız kardeşlerimden birini, eşini ve çocuklarını kaybettik. Irak’ta bize herhangi bir gelecek yok. Özellikle gençler için… herkes ölmek istiyor hiç kimsenin bu hayattan bir arzusu yok!”