Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Myanmar, BM’nin Rohingya soruşturmasını reddediyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Myanmar (Burma), 2016 ekim ayında Rohingya Müslümanlarına karşı yapılan ‘temizlik operasyonu’ kapsamında insan hakları ihlalleri yapıldığına ilişkin suçlamaları soruşturmak için Birleşmiş Milletler (BM) tarafından görevlendirilen üç uzmanın ülkeye girişine izin verilmeyeceğini duyurdu. Myanmar’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Thaung Tun, BM’nin diplomatik temsilcilerinin gelişinin işleri daha da karıştırmaktan başka bir işe yaramayacağını dile getirdi.

BM, geçtiğimiz şubat ayında Burma’da savaş suçu işlendiğine dair bir raporun yayınlanmasının ardından, mart ayında olayı soruşturmak için bağımsız ve uluslararası bir komisyon kurma kararı almıştı. Burma’nın Kuzey Rahin Eyaleti, geçen yıl Rohingya’da yeni bir silahlı örgüt tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen ekim saldırılarından bu yana hala ordu kuşatması altında.

Burma Yönetimi, Rohingya’da polis merkezlerine kanlı saldırılarda bulunan, silahlı grupları yakalamak için güvenlik güçleri tarafından yürütülen ve aylardır devam eden operasyonlardan sonra ilk kez geçen hafta basın mensuplarına, ülkenin Kuzeybatı Eyaleti’nin bir kısmına girme izni verdi. Burmalı yetkililer yönetimin tertip ettiği ziyaret boyunca, askeri müdahalelerin dozunu düşürmek için çabaladı. Güvenlik güçleri tarafından kitlesel tecavüz, cinayetler ve kundaklamalara maruz kaldığı gerekçesiyle Bangladeş’e sığınan 75 binden fazla Rohingya Müslümanının ifadeleri üzerine BM müfettişleri, bu operasyonun ‘etnik temizlik’ ile sonuçlanmasından endişeleniyor. Rohingya Müslümanları, korkunun kendileri için günlük öğün haline geldiğini söylüyorlar. Köylüler ziyareti tertip eden Burmalı sınır bekçilerinin gözetimi altında, gazetecilere köy halkının çoğunun kaçtığını, şiddetin ve güvensizlik ortamının sürekli arttığını dile getirdi. Rohingya Müslümanları arasından bir kadın Fransız haber ajansına, “Eşlerimiz, sınır polislerinden korktukları için kaçtılar. Evlerimizi yaktılar. Ne barınacak bir evimiz ne de yiyecek lokmamız kaldı. Eşlerimiz nerede olduğunu bilmediğimiz bir yerde saklanıyor” açıklamasında bulundu.

BM, azınlık durumundaki Rohingya Müslümanlarının, Budist çoğunluk tarafından, ülkenin işkence tarihinde daha kanlı bir fasıl açabilecek cinayetlere maruz kalmasından korkuyor. Rohingyalı ailelerden birçoğunun dedelerinin, nesiller boyu bu bölgede yaşadıklarını söylemesine rağmen, Rohingya Müslümanları, Bangladeş’ten yasadışı yollarla gelen muhacirler muamelesi görüyor. Yönetim, bu katillerin Müslüman azınlıkların komutanlarını hedef aldıklarını, bu konuda şüphesi olanların devlet ile irtibata geçmesi gerektiğini dile getiriyor. Onlara göre bu suçun sorumluluğu Rohingya savaşçılarına ait.

Bariz bir şekilde emniyetsizliğin hâkim olduğu ve söylentilerin arttığı bölgede, saldırıları gerçekleştirenlerin kimliği hala belirlenemedi. Kayıtlara geçen ve neredeyse her gün gerçekleşen cinayetlerin yarattığı korku her geçen gün artıyor. Kimliği belirsiz kişiler, bu ayın başlarında -Burma yönetiminin tertip ettiği ziyaret esnasında aile üyelerinin ve arkadaşlarının gazetecilere anlattığına göre- altı çocuk babası Etu Suvan’ı (44), uykudan uyandırıp öldüresiye dövdüler ve ceset ile birlikte oradan ayrıldılar. Suvan, zaman zaman resmi makamlar için çevirmenlik yapıyordu. Yaşlı annesi, hüznü yüzüne giyerek, “Oğlumu alıp götürdüklerinden beri yemek yiyemez oldum” diyor.

Haber kaynakları, cesedinin mermili vaziyette civardaki sokaklardan birinde bulunduğunu aktardı. Komşusu Hanumyar (67) Fransız haber ajansına, “Cinayetlerin tekrarlamasından korkuyoruz” ifadelerini kullandı. Burma hükümeti, öldürme eylemlerini kendisine, ‘Rohingya Arakan Kurtuluş Ordusu’ adını veren örgütün gerçekleştirdiğini iddia etti.

Bunun üzerine örgüt, kendilerinin bu cinayetlerle bir ilgisi olmadığını iddia ederek, Burma yönetimini gayri resmi Twitter hesabı üzerinden örgütün savaşçıları adına yazdıkları mesajlarla güvenilirliklerine gölge düşürmeye çalışmakla itham etti. Bununla birlikte örgüt, geçtiğimiz ekim ayında sınır karakollarına karşı yapılan saldırıları üstlendi.

Ordu, bölge sakinlerinden 70 binden fazla kişinin Bangladeş’e sığınmasına sebep olan saldırıları reddederek, ülkenin kuzeyindeki Rohingya Müslümanlarını tedbir amaçlı tutuklama kararı aldı. Kaçanlar çocuklarının kurban edilmesinden, insanların diri diri yakılmasından ve güvenlik güçleri tarafından kadınlarına toplu olarak tecavüz edilmesinden duydukları dehşeti anlattı.

Burma ordusunun Rohingya’ya karşı yürüttüğü baskı operasyonlarına karşı savunma yapmaya niyetlenen insan hakları örgütlerinin, emellerini boşa çıkaran Aung San Suu Çii’ye yönelik uluslararası baskılardan ötürü Rahin’de kriz büyüdü.

Yola çıkmalarını engelleyen fakirlik gibi sebeplerden ötürü kaçamayan Rohingya köylüleri, “Biz yetkililerin baskı çekici ile savaşçıların intikam örsü arasında asılı kaldık” açıklamasında bulundular.