Myanmar’da bir mahkeme, Arakan eyaletinde (Rakhine) yaşayan Müslümanların, Myanmarlı askerler tarafından öldürüldüğü iddiasını araştırırken, tutuklanan iki Reuters muhabirine yönelik davayı düşürmeyi reddetti.
Reuters Genel Yayın Yönetmeni Steve Adler, Reuters muhabirlerine yönelik davanın düşürülmesini talep eden dilekçenin mahkeme tarafından reddedilmesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.
“Mahkemenin kararından dolayı hayal kırıklığına uğradık”
Adler, “Mahkemenin kararından dolayı hayal kırıklığına uğradık. Mahkemenin bu davayı düşürmesi ve gazetecileri serbest bırakması için güçlü gerekçeler olduğuna inanıyoruz” dedi.
Reuters’ın Yangon’daki ajansı için çalışan muhabirler Wa Lone ve Kyaw Seo Oo, geçtiğimiz yıl Arakan eyaletinde toplu mezarda cesetleri bulunan 10 kişinin öldürülmesini araştırırken gözaltına alınmıştı.
“Hakim savunmalarımızı kabul etmedi”
Muhabirlerin avukatı Khin Maung Zaw, DPA’ya verdiği demeçte, “Hakim savunmalarımızı kabul etmedi. Bu kararın sebebinin, davayla ilgili 25 tanık olduğu, fakat bunların hepsinin dinlenmediğini açıklandı” ifadelerini kullandı.
Avukat, duruşmaya bakan hakimin, savcılığın sunduğu son 8 tanığın dinlenmesinin ardından kararını vereceğini ve bir sonraki duruşmanın 20 Nisan’da gerçekleştirileceğini söyledi.
Reuters muhabirleri Wa Lone ve Kyaw Seo Oo’nun, Myanmar’daki olaylara ilişkin raporları bağımsız ve tarafsız bir şekilde hazırladıklarını vurgulayan avukat, çalışmaları sırasında herhangi bir yasayı ihlal etmediklerini ve sadece çalışmalarını gerçekleştirdiklerini söyleyerek, “Serbest bırakılmalarını sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Gazetecilerin gözaltında tutulması ‘haksız’ bir durum”
Myanmar’da dün gerçekleştirilen duruşmaya katılan Avrupa Birliği (AB) delegasyonu, Facebook üzerinden yayınladıkları bir bildiride, mahkemenin davayı düşürmeyi reddetmesi nedeniyle hayal kırıklığına uğradıklarını ve gazetecilerin gözaltında tutulmasının ‘haksız’ bir durum olduğu belirtilerek, “Gazetecilerin derhal serbest bırakılması yönündeki çağrımızı yineliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Amal Clooney muhabirleri savunacağını açıklamıştı
İnsan Hakları davalarında tanınmış bir avukat olan Amal Clooney, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, 14 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalan gazetecilerin savunmasına katılacağını duyurmuş, “Wa Lone ve Kyaw Seo Oo, sadece haber hazırladıkları için yargılanıyor” demişti.
Myanmar ordusu iki gün önce yaptığı açıklama ile gözaltına alınan iki muhabirin hakkında araştırma yaptığı toplu mezarda cesetleri bulunan 10 Arakanlıyı öldürmekle suçlanan 7 askerin hapis cezasına çarptırıldıklarını bildirdi.
Mark Zuckerberg, şiddeti teşvik eden paylaşımları azaltma sözü verdi
Öte yandan Myanmar’daki sivil toplum kuruluşları (STK), Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg’in şirketinin şiddeti teşvik eden paylaşımları azaltma çabalarını güçlendirmesi yönünde verdiği sözden memnun olduklarını ifade etti.
Mark Zuckerberg, Salı günü ABD Senatosu Adalet Komitesi ve Ticaret, Bilim, Ulaşım komitesinin ortak düzenlediği oturumda ifade verirken, dün ise Temsilciler Meclisi Enerji ve Ticaret Komitesi önünde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Zuckerberg ifadesi sırasında, şirketinin Myanmar’daki nefret ve şiddeti teşvik eden paylaşımları durdurma çabalarını hızlandıracağı yönünde söz verdi.
Zuckerberg’in, 24 saat içinde şiddeti teşvik eden paylaşımları kaldırma yönündeki sözüne yanıt veren sosyal ağlar içeriği konusunda analist olan Victor Rio, “Bu, Facebook’tan çok kez talep ettiğimiz tarihi bir söz. Bu hedeflere ulaşmak için nasıl bir çaba gösterecekleri henüz belli değil. Onları izlemeye devam edeceğiz” dedi.
Zuckerberg, geçtiğimiz Salı günü ABD Senatosu’ndaki oturumunda, “Myanmar’da olan şey korkunç bir trajedidir ve daha fazlasını yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
“Myanmar’ın resmi dili olan Birmanca diline hakim personel istihdam edeceğiz”
Mark Zuckerberg, daha önce yaptığı bir açıklamada, Facebook şirketinin, tehdit içeren içerikleri kaldırmak için Myanmar’ın resmi dili olan Birmanca diline hakim çok sayıda personel istihdam edeceğini duyurmuş, “Bunu yerel dili konuşan insanlar olmadan yapmak zor. Çabalarımızı önemli ölçüde yoğunlaştırmamız gerekiyor. STK’lardan, Facebook’a erişiminin engellenmesi gereken kişileri tespit etmelerini istedik” demişti.
Zuckerberg ayrıca, etnik şiddetin yaşandığı Myanmar gibi bölgelerde, şirketin web sitesinde beyan edilmeyen değişiklikler yapabileceğini de sözlerine ekledi.
Facebook’un yayınlarının Birmanca’ya çevrilmesine yardım eden merkezi Yangon’da olan Vandiar’ın CEO’su Jess Peterson, Zuckerberg’in verdiği sözün 30 milyona yakın kullanıcısı olan bir ülke için yeterli olmadığına dikkat çekerek, “Facebook’un 24 saat süre için verdiği sözü burada nasıl yerine getireceğini görmek ilginç olacak. Çünkü Birmanca dilini konuşan personelin önemli ölçüde arttırılmasına ihtiyaç olacak” değerlendirmesinde bulundu.