Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Naci Ali’yi kim öldürdü? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Meslektaşımız Edip Ebu Alvan ve diğer arkadaşlar eşliğinde meşhur karikatürist Naci Ali’yle son kez suikaste uğramadan kısa bir süre önce, evinde akşam yemeğinde görüşmüştüm. Politik konularda hemfikir değildik. Fakat, usta sanatçı olduğu için kendisini çok takdir ediyorduk. Birisinin anlaşmazlık sebebiyle Naci Ali gibi önemli bir sanatçıya suikast yapmayı düşünebileceği aklımıza gelmedi. Londra’daki medya dünyası bu olay karşısında şoke olmasına rağmen; maalesef, belki de çokları siyaset bataklığına bulaşmaktan korktukları için, daha önce görülmemiş bu menfur olayı sadece kınamakla yetindi.

Olaydan 30 yıl sonra İngiltere polisi, soruşturma dosyası açmaya karar verdi. Belki de polisin elinde konuyla ilgili yeni gelişmeler vardır. Veyahut herkesin söylediği gibi uyuyan vicdanlar uyanmış olabilir. Fail yakalanmasa ya da suikasti organize edenler ortaya çıkarılmasa bile; bu çabalar, söz konusu olayı unutan vicdanları uyandırmak için önemlidir. Naci Ali’ye ateş açan tek bir suçludur. Bir suçlu işten çıkarılmıştı, fakat gerçeği sessizce dile getiren kişiler yanında, davaları uğruna hakikat karşısında susanlar, büyük bir toplumdur.

Siyasi karikatürist olarak Naci Ali, barışa, Filistin Kurtuluş Örgütü ve lideri Yaser Arafat’a karşı kendi perspektifini ifade ediyordu. Değişimin gücü, ifade bakımından nereye ulaşırsa ulaşsın mezkur suç, çizimler ya da makaleler için değil, kişisel bir intikamdan kaynaklanıyordu.

Şüpheleri ortaya çıkarmak bile kolay olmadı. Fakat biz, Hizbullah, Hamas ve bütün ideolojikleşmiş askeri kurumlar gibi, kurtuluş örgütünün de davaları uğruna öldürmeye ruhsat veren yüce çıkarlar adına, hile ve sahtekarlık ilkesini benimsediğini biliyoruz. Bir defasında Arafat’a “Sen yalan-dolanla itham ediliyorsun” dendiğinde şöyle yanıt vermişti: “Filistin için öldürüyorsam evet, bu uğurda kesinlikle yalan söyleyeceğim.”Şüpheler, 30 yıl önce Londra’da Naci’nin öldürülmesinin arkasında Arafat’ın örgütü olduğunu işaret etmesine rağmen; gerçekten merhum başkan, macera ve coşkulu konuşmaları sevmesine karşın onun, şiddete başvurduğuna ve hasımları tasfiye ettiğine şahit olunmadı. Fakat Arafat mı, yoksa istihbarat organlarından birisi mi veya Arafat’la anlaşmalı bir ekip mi ya da Arafat’a karşı başka bir ekip mi ya da Naci Ali’ye karşı bir grup mu bunu emretti? Söz konusu olay, polise ve tarihe bırakılmış bir meseledir.

Ebu Ammar’ın Naci’ye karşı öfkesi gizli değildi. Aksine, o hüzünlü yılda herkes bunu fısıldıyordu. Ebu Ammar önceden, Kuveyt’ten onu susturmasını istemişti. Ancak Kuveyt, onu uzaklaştırmayı seçti. Naci de Londra’ya yerleşti. Fakat fail kim olursa olsun, herkes susarak ya da inkar ederek katille anlaştı.

Meseleden kurtulmak için İsrail suçlanmıştı. Çünkü İsrail, bilindik bir şüpheliydi. Kahramanları, iyileri hatta kötüleri öldürdüğünden dolayı, bu konuda İsrail’in suçlanması kolaylaştı. Arap basınında İsrail suçlandı. Çünkü İsrail, önceden Gassan Kenfani ve Kemal Nasır’ı katletmişti. Naci’nin suikast olayıyla ilgili şüphelilerin sorgulanmasında ortaya çıkan bütün deliller, bunun tersini söylüyor. Yine bu deliller, silahı ve şüphelilerden birisini bilen İsrailli casusların olduğunu gösteriyor. Fakat İsrailli casuslar, hedefin İsrailli birisi olduğunu düşünerekten şüpheliyi takip ediyorlardı. Öyle görülüyor ki, İsraillilerin bu konuda bilgisi vardı. Ancak onlar, katilin Naci Ali’ye suikast yapmasına izin verdiler. İsrailliler, suçu işlemeyi emretmediler ya da söz konusu suç, İsraillilere zarar vermedi. Veyahut o zamanlar soruşturma dosyasından çıkanlar bu şekildeydi.

Naci Ali dosyasının açılması, tarihi ve ahlaki bir ödevdir. Bunun hedefi anlaşmazlıkları alevlendirmek değildir.