Şüpheli paketler ABD’nin gündemini meşgul etti. Gün geçmiyor ki terör saldırısı olmasın. En son radikal bir unsur, ABD’nin Pensilvanya eyaletinin Pittsburgh kentinde bulunan bir sinagogdaki Yahudilere yönelik saldırı düzenledi. Bu olaylar, artmakta olan nefret ortamından kaynaklanmaktadır. Nefret, yalnızca ABD’yle sınırlı kalmayıp tüm dünyaya ölümcül bir virüs gibi şaşırtıcı ve ürkütücü bir şekilde yayıldı.
Nefret, modern teknolojiyle kaybettiğini buldu. İçinde nefret duygusu saklayanlar, şu an sosyal paylaşım sitelerinde büyük trompetini elde etti. DEAŞ, Hizbullah ve el-Kaide gibi terör grupları, kendi unsurlarını sosyal paylaşım ağları aracılığıyla toplamaktadır. Nefret söylemi, farklı maske ve şekillere dönüştü. Örneğin nefret, din adı altında insanları inanan-inanmayan(mümin-kâfir) şeklinde ikiye ayırdı. Yine nefret, kendine vatanseverlik maskesi taktı. Vatanseverliğe dayalı nefret, din adına yapılan terör ve nefret grupları kadar tehlikelidir. Nitekim ABD Federal Soruşturma Bürosu(FBI), radikal ulusal güçlerin, DEAŞ terör örgütü kadar tehlikeli olduğunu ifade etmeye başladı.
İnancın, ırkın, bölgenin ya da kabilenin berraklığı, bunların ötekilerden üstünlüğü ve vatandaşların köklerinden şüphe edilmesiyle ilgili yayılan açıklamalar kabul edilerek nefret ortamı tasdik ediliyor. Tüm bu illetlerin cezasız kalması zamanla terör ve öldürme gibi suçların arttığı bir ortam doğuracağı kaçınılmaz bir gerçek.
Bugün nefret, sadece Müslümanları değil, aynı zamanda Latinleri, Yahudileri, Uzakdoğu halklarını ve Afrikalıları da hedef almaktadır. ABD’de meydana gelen olayları gözlemleyip bu olayları Arap dünyasında meydana gelen olaylarla karşılaştırıyorum. Sonuçta popüler saldırgan söylemin belirtilerini görüyorum. ABD’nin geleceğinden endişelenenler, ülkeyi nefret tehlikesinden ve sonuçlarından kurtarmak için bir hafta sonra yapılacak olan parlamento seçimlerinde popüler saldırgan söylemi slogan olarak benimseyeceklerdir.
Nefret tehlikesinin farkında olan ve bu tehlikeye erkenden karşı koymanın önemini bilen devletler ve halklar bulunuyor. Bunun için bu devletler, caydırıcı kanunlar çıkartıp bu kanunları kararlı ve ciddi bir şekilde uyguladı. Diğer yandan bu sorunu ipek eldivenlerle ele alanlar da mevcut. Vatanseverlik, kimliği muhafaza etme ve kökeni koruma gibi şeyler şüphe, endişe ve korku dolu sloganlardır. Bu tür söylemler, ahlaka, insan içgüdüsüne ve sağduyuya aykırı şeylerdir. Nefret ortamında mücadele edilmesi gereken parazitler yaşar. Sağduyunun ve insan içgüdüsünün asıl ve kalıcı olduğunu gösteren şu sözlerden daha açık bir söz bulamıyorum: Yaralandıktan sonra terör unsuru Yahudi katiline yardım etmeye ilk gelenler, üç Yahudi doktordu.
Nefret yanlıları, negatif enerjilerini aynı gruba yönlendirmeden ayakta duramaz. Bundan dolayı nefret, onlar için hayat iksiridir. Bu uğurda onlara göre her araç meşrudur. Nefret yanlıları, kılıktan kılığa girerek farklı sloganlar üretiyor. Fakat en nihayetinde bu sloganların ismi, nefret olarak kalmaya devam etmektedir.