İsrail Başbakanlığı, Netanyahu’nun önümüzdeki aralık ayında Lübnan’daki gelişmeleri görüşmek için Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya geleceğini duyurdu.

Netanyahu’nun Elysee Sarayı’nı son ziyareti temmuz ayında gerçekleşmişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un pazar günü, İsrail Başbakanı ile yaptığı telefon görüşmesinin de ana gündem maddesi Lübnan’dı. Görüşmede ayrıca İran’ın nükleer anlaşması ile Suriye ve bölgedeki faaliyetleri konularında da bilgi alışverişinde bulunuldu.

İsrail Başbakanlık Sözcülüğü, görüşmenin Fransa liderinin talebi üzerine yapıldığını ve Macron’un Netanyahu’ya Lübnan’daki krizle ilgili bilgi verdiğini kaydetti. Sözcü ayrıca iki liderin gelecek ayın başında Paris’te bir araya gelmek üzere sözleştiğini aktardı.

Lübnan’ın bölgesel etkisi

İsrail Hükümeti ve medyası Lübnan’daki gelişmeleri yakından takip ediyor. Tel Aviv, birçok kez İran’ın bölgedeki nüfuzunu artırdığı, Basra Körfezi’nden Yemen’e uzanan hattın yanı sıra Tahran’dan başlayan Irak ve Suriye üzerinden Lübnan’a ulaşan bir çizgide konuşlanmaya çalıştığı yönünde uyarılarda bulunuyor. Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin istifasının ardından İsrail, Beyrut, Tahran ile Moskova’dan yapılan ve güvence vermeye yönelik mesajlar ön plana çıkmıştı. İsrail, Suriye’nin güneyindeki İran güçleri ve milislerinin kendileri ile bir savaşa girmeyi düşünmediğini, bu nedenle Golan’da geri durduklarını belirtmişti.

Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil’in “İsrail, Lübnan’a savaş açmayacak. Çünkü orada biz kazanırız” açıklamasına karşılık İsrailli bir yetkili Lübnan ile arasındaki sınırda 11 yıldır sakinliğin hüküm sürdüğünü vurguladı. Tel Aviv’in güvence altında olduğunu ve Hariri’nin istifasının Hizbullah’ın İsrail’e olan temkinli yaklaşımını değiştirmeyeceğini ifade etti.

Yetkili, İsrail medyasına yaptığı açıklamada Hizbullah’ın bölgedeki hamlelerine dikkat çekti:

“İsrail, İran’ın Lübnan’daki müdahalesinin artmasından endişe duyuyor. Hizbullah militanlarını yavaş yavaş Suriye’den Lübnan’a taşımaya başladı. Bu durum İsrail için tehlikeli bir gelişme. İsrail, Hizbullah ile çatışmak istemiyor. Ancak yapılan analizler gelecekte böyle bir çatışmanın kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor. İran, Lübnan’daki siyasi sistemi kontrol ediyor ve bunun için Hizbullah’a yılda 800 milyon dolarlık yatırımı yapıyor. Bunu ücretsiz olarak yapmaz. Bu bir yatırım şekli ve bu yüklü yatırımdan hızlı bir şekilde vazgeçmez. Bununla birlikte sükûneti korumak ve İsrail ile Lübnan’ın savaşa girmemesi için resmi olmayan bir anlaşma var.”

Bölgeden gelen haberler bir İsrail tankının Golan Tepeleri’nin doğusunda, Hadar köyü yakınlarında mevzilenmek amacıyla Suriye ordusuna ateş açtığı yönünde. Köy sakinleri İsrail’i HTŞ’ye bölgede yardım etmekle suçlamıştı. İşgal altındaki Golan Tepeleri sakinleri, yaşananların ardından Hadar halkını desteklemek için sınırı geçmeye çalışmıştı. Ancak İsrail ordusu, güç kullanarak girişimi engelledi. İsrail, iki ülke arasında 1974’te imzalanan anlaşmayı ihlal ettiğini iddia ederek rejim güçlerinin mevzilenmesine mani oldu.