Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Netanyahu, Putin’i, İran konusunda uyardı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Suriye ve genel olarak Ortadoğu bölgesinde İran’ın uygulamalarını uyardı.

Netanyahu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’de yaptığı görüşmede, “İran Suriye’de varlık kazanmak için büyük çaba sarf ediyor. Bu durum İsrail, Ortadoğu ve inanıyorum ki bütün dünya için tehdit teşkil ediyor” dedi.

Netanyahu Putin’e hitaben, “Bay Başkan, hepimiz DEAŞ’e karşı başarılı olmak için ortak çaba sarf ediyoruz. Ancak burada olumsuz bir durum var. O da bizim DEAŞ’a karşı başarılı olduğumuz bölgelere İran’ın yerleşmesidir” dedi. İsrail’i yok etmek isteyen İran tehdidini görmezden gelemeyeceğini vurgulayarak, “İran, terör örgütlerini silahlandırıyor. Onları terör eylemlerine teşvik ediyor” açıklamalarınsa bulundu.

Bu görüşme, İsrail Başbakanı’nın bu yılın başından bu yana Rusya’ya yapığı ikinci ziyarettir. Geçtiğimiz mart ayında Moskova’da Putin ile bir toplantı gerçekleştirilmişti. Ancak önceki ziyaretten sonra hiçbir şey, Tel Aviv açısından değişmiş görünüyordu. Bundan dolayı Netanyahu, terörle mücadelede ortak çaba olgusunu vurgulayarak, DEAŞ ve Heyetu Tahriru’ş Şam terör örgütlerinin yerine İran terörünün geçmesini istemedikleri uyarısında bulunarak Putin ile görüşmeler gerçekleştirmeye başladı.

Moskova, Suriye’deki hava sahasıyla ilgili, İsrail ve Rus askerleri arasındaki koordinasyonun olduğunu vurguladı. Suriye topraklarında İsrail uçaklarına karşı kullanılan gelişmiş Rus hava savunma sistemlerinin olmadığına işaret etti. Olanların ise İran’a veya Hizbullah’a ait olduğunu söyledi.
Rusya, Suriye’deki durumla ilgili, sürekli olarak İsrail’in kaygılarını gidereceği sözünü veriyor. Haaretz gazetesi, İsrailli yetkililerin Rus ve ABD’li yetkililerle geçtiğimiz temmuz ayının başından beri bir dizi gizli görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı. Görüşmeler sırasında, Suriye’nin güneybatı bölgesinde tırmanan gerilimin azaltılması tartışıldı. Bu görüşmelerde İsrail tarafı, İran’ın Suriye’deki varlığı sorunun çözülmesi ve bölgedeki gerginliğin azaltılması gerektiğini vurguladı. Bu şekildeki talepler doğrultusunda İran’ın rolü bölgeden uzaklaştırılmıştı. Ancak yaşanan yeni gelişmeler İsrail’in korkularını yeniden başlattı. Bu durum Netanyahu’yu tekrar Rusya’ya yönelmeye sevk etti. Konu Putin ile yüz yüze görüşüldü. Oryantalizm Enstitüsü’nde İsrail Çalışmaları Departmanı Müdürü olan Tatiana Carlasova, durumun telefonla çözülemeyecek kadar ciddi bir hal aldığını belirtti.

Amman’da, Güney Ateşkesi’ni gözetleme merkezi kuruluyor

Rus Savunma Bakanlığı, 23 Ağustos’tan itibaren, Suriye güney-batı hattındaki tırmanışı azaltmak için Amman’da ortak çalışma merkezi yapımına başlanacağını duyurdu. Bakanlık bu konuda yaptığı açıklamada, “Ürdün, ABD ve Rusya arasında gerçekleşen anlaşma gereği bölgenin denetlenmesi için bir gözlem merkezinin kurulması kararlaştırıldı.

Bakanlık, bu merkezde kimin çalışacağı hakkında açıklama yapmadı. Ancak, bölgedeki savaşların durmasında, insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılmasında, sivillere tıbbi ve diğer yardımların sağlanmasında önemli bir göreve sahip olacağını belirtti. Buna paralel olarak, Sergei Ryabkov, Rusya Dışişleri Bakanı’nın, “Suriye konusunda ABD ile Rusya arasında son zamanlarda bir ilerlemenin olduğu gözlemleniyor” dediğini aktardı.

Moskova, kimyasal karşısında Şam’ın tutumunu destekliyor

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye rejimini savunmaya devam ederek, sert ifadeler içeren bir açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler (BM) ABD daimi üyesi Nikki Haley’in, kimyasal Guta katliamının dördüncü yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamalar sebebiyle Amerika’ya karşı ağır bir dille saldırıda bulundu. Haley, ABD’yi kimyasal silahlarla yapılacak olan herhangi bir saldırı konusunda uyardı. ABD’nin cevabının, Suriye ordusunun kimyasal silahla saldırmak için kullandığı havaalanını bombalamak olduğuna dikkat çekti. Rus Dışişleri, Washington’un genel olarak Esed’i sorumlu gördüğünü belirtti. Ancak ABD’nin bu saldırılarla, Suriye’nin içişlerine olan müdahalesini genişletmek istediğine dikkat çekti. İsveçli Prof. Aoki Sellstriom’un yönetimindeki Araştırma Komitesi raporunun, Rus uzmanların söylediklerini doğrulayarak, sarin gazının muhalifler tarafından kullanıldığını tekit ettiğini vurguladı.

Rus Dışişleri’nin işaret ettiği Uluslararası Araştırma Komitesi, 2013 yılı Guta saldırılarından sonra, kimyasal saldırılarda kara roket tipinin kullanıldığını söylemişti.