İsrail Başbakanı, Binyamin Netanyahu, tüm dünya ülkelerini terörle mücadeleye çağırdı. Latin Amerika’ya gerçekleştirdiği ziyaretin başında, özellikle İran’a dikkat çekti.

Netanyahu yaptığı konuşmada 90’larda Buenos Aires’de gerçekleşen saldırının ardında İran olduğunu belirtti. İran’ın bir terör ahtapotu olduğunu söyleyen Netanyahu, Latin Amerika’ya silah ve dünyanın dört bir yanına da terör grupları gönderen Hizbullah’ın da İran gibi olduğunu ifade etti.

Latin Amerika’ya pazartesi günü ulaşan Netanyahu,”Gelişmiş tüm ülkelerin terörle özellikle de İran terör rejimiyle mücadele etmesi gerek. İsrail, müttefikleri Latin Amerika ve Kuzey Amerika’nın yanında yer alarak her tür terörle ve İran terörü ile mücadele etmeye devam edecek” dedi.

Netanyahu, Trump’tan müdahaleyi arttırmasını isteyecek

İsrailli kaynakalardan edinilen bilgilere göre, Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump’tan İran, Suriye ve Irak’a yönelik politikasında köklü bir değişiklik yapmasını talep edecek. Ayrıca Netanyahu, müdahaleyi arttırmasını ve Tahran ile imzalanan nükleer anlaşmanın askıya alınmasını hatta feshedilmesini isteyecek. Söz konusu duruma gerekçe olarak da Hamaney yönetiminin bu sözleşmeyi günbegün ihlal etmesi ve bölgedeki tüm ülkeleri tehdit eden bir hakimiyet sistemi haline gelmesi gösterilecek.

İsrail İstihbarat Bakanı Yisrael Katz, “Netanyahu, dokuz gün boyunca yapacağı görüşmelerinde New York’taki BM merkezinde Trump ile yakın zamanda yapılacak olan toplantıda İran’la nükleer anlaşmayı askıya alma veya feshedilmesini talep etmeye odaklanacak. Çünkü, Washington’da bu eğilimi destekleyen verimli bir zemin mevcut” dedi.

Tel Aviv’deki bir diğer yetkili dün, başkanın çevresinde yenir bir strateji şekillenmekte olduğunu belirterek mevcut ABD anlaşmasını değiştime ve Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren İran askeri güçlerine karşı daha sert bir yanıt verme imkanı sağlamakta olduğunu ifade etti. Öte yandan yetkili sözlerine, İran’ın Hamas’a ve darbeci Husilere silah nakliyatına darbe indirmek için Beyaz Saray’dan çok fazla desteğin söz konusu olduğunu ekledi.

ABD anlaşmadan çekilebilir

Katz, Hertsliya’da yaptığı konuşmada, “ABD yönetimi şu an 15 Ekim’e hazırlık amacıyla İran’la nükleer anlaşmanın geleceği konusunda iç tartışmalar yürütmekte. Başkan Trump, daha sonra Kongre’ye İran’ın sözleşmeye uyup uymadığını veya anlaşmayı ihlal edip etmediğini bilgilendirmekle yükümlü bulunmakta. Başkanın İran’ın sözleşmeyi ihlal ettiğini duyurması, ABD’nin İran’ın nükleer projesine yönelik yaptırımlarının yeniden dayatılmasına ve Çin, Rusya, İngiltere Fransa ve Almanya tarafından da imzalanan anlaşmadan çekilmesine yol açacak. İsrail Başbakanı’nın, yakın zamanda ABD’ye gerçekleştireceği ziyarette ilk görevi başkandan İran’la nükleer anlaşmayı askıya almasını, değiştirmesini veya feshetmesini talep etmek olmalı. İran, yeni Kuzey Kore’dir. Yarın, dün adına pişman olmamak için bugün bu sorunlarla uğraşmak zorundayız. Kore krizi, ABD’nin müttefikleri Güney Kore ve Japonya tarafından ortaya çıkarılan sert ve imkansız gerçek, Trump‘ın vaat ettiği gibi İran’ın nükleer silahlara ilerlemesine izin verilmeyen, füzeleri ve İran’ın teröre verdiği desteği kapsayan yeni bir anlaşma imzalamak zorunda kalındığını göstermekte” dedi.

Trump hayal kırıklığına uğratmıştı

Netanyahu’nun, Trump’ın ABD yönetimini devralmasından bu yana, bazıları aleni bazıları kapalı görüşmelerde yapılan çeşitli açıklamalarına bakıldığında, Trump’ı İran ile imzalanan nükleer anlaşma ile ilgili ikna etme arzusu dikkat çekmekte. Geçtiğimiz temmuz ayında Netanyahu, danışmanları ve üst düzey bakanları tarafından ikna edildikten sonra Trump, ABD Kongresi’ne sözleşmenin iptal edilmemesi gerektiğini söylediğinde hayal kırıklığına uğradı. Ancak Netanyahu ve yandaşları, bir dahaki sefere Trump Kongreye gittiğinde, İran’ın sözleşmeye saygı duymadığını söylemesini beklemekteler.