Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Obama yönetimi ve hatalarının sonuçları | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Önceki ABD’li politikacıların Ortadoğu’da işledikleri hataların sonuçlarına ne Amerikalılar ne de Amerikalı siyasetçiler katlanıyor. Aksine bu hataların sonuçlarını bölgedeki halk ve liderler çekiyor. Hatta bölge liderleri, bu yanlışların sonuçlarını düzeltmeye çalışıyor ve bu hataların yıktığı şeyleri onarmak için halkla birlikte bedel ödüyor.

Size bir beyit söyleyeyim:

Bu gecikmiş hataları kabul etmek, önceki politikacıların geçim kaynağıdır.

Bu hatalar, büyük paralar karşılığında yaptıkları televizyon röportajlarının tuzudur.

Bu yanlışlar, yayınladıkları kitapların ve düzenledikleri sempozyumların özüdür.

Şöyle ki diyalog programlarındaki konuk ya da yazar, manşetlere çıkacak yeni bir haber getirmelidir. Yoksa programda ağırlanmasının bir faydası olmayacaktır. Önceki yanlışları kabul etme haberinden daha iyi bir haber olamaz.

Önceki ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, geçen hafta Davos’ta CNN kanalına verdiği demeçte İran’ın, yaptırımların kaldırılmasından sonra elde ettiği 150 milyar doların bir kısmını terör gruplarını desteklemek için kullanıp kullanmadığıyla ilgili bir soruya yanıt olarak “Çözümden sonra İran’ın aldığı borçlar, yaklaşık 55 milyar dolara ulaştı. İran, bunun bir kısmını terör listesinde yer alan gruplara göndermiş olabilir.” dedi.

Kerry, “Bu paranın bir kısmının İran Devrim Muhafızları’na ve terör listesinde yer alan diğer gruplara gittiğini düşünüyorum. ABD’nin bunu engellemek için yapabileceği bir şey yok.” açıklamasında bulundu.

Kerry’nin itirafı, görevden ayrıldıktan sonra ABD’nin yanlışlarını kabul etme zincirinin son halkası olacak mı? Daha önce de Hillary Clinton, Kissinger, Madeleine Albright ve diğerleri bu tür itiraflarda bulunmadı mı? John Kerry, nükleer anlaşmayla ilgili müzakerelerin etkili bir şekilde devam ettiği sırada politikalarının incelenmiş olduğu hususunda ve anlaşmadan sonra İran’ın davranışlarının düzeleceğine dair garanti verecekleri konusunda ısrar etmedi mi?

O dönemde kendilerine karşı çıkanları, barış istememekle ve müttefik olmamakla suçlamadılar mı? Kendilerine karşı gelenlerin, barış istemeyen İranlı radikal kesim gibi tamamen aşırılardan olduğunu ifade etmediler mi?

İran’ın tutumunun düzeleceği ve onun tarihi derinliğe sahip medeni bir ortak olduğu konusunda garanti vermediler mi? Ilımlılığa götürecek, insan haklarının gerçekleşmesini sağlayacak ve komşulara iyi davranacak Cevat Zarif’in liderliğinde ılımlı bir kanadın olduğunu vurgulamadılar mı?

Kerry’nin, Zarif’i nasıl savunduğunu, onun radikal kesimle yüzleştiğini nasıl tasvir ettiğini ve kendisine yardım edilmesi gerektiğini söylediğini hatırlıyor musunuz?

Uzun görüşmelerin ardından Cenevre’de John Kerry’yle beraber yürüyen Zarif’in fotoğrafı sebebiyle İran’da çıkan gürültüyü hatırlıyor musunuz? Ki İran gazeteleri, Zarif’in, şehitlerin kanı üzerinde yürüdüğünü yazmıştı. Tüm bu propaganda, İran’ı radikal ve ılımlı kanat olarak tasvir etmişti.

O dönemde biz, bu politikanın yanlış olduğunu, İran rejiminin; ılımlı ve radikal kanadın olmadığı kanlı bir terörist olduğunu, hatta terörün kaynağı olduğunu ve Ortadoğu’ya girmelerinin terörü artıran en önemli sebeplerden birisi olduğunu dile getirmedik mi?

O zamanlar biz hatalı, John Kerry haklıydı. John Kerry, 5 yıl sonra halkın karşına çıkıp “İran, ABD’den aldığı paralarla terör gruplarını finanse etmiş olabilir.” diyor. Olabilir mi? Bunun kesin olduğunu o da biliyor.

Sinir bozucu olan bu değil. Asıl sinir bozucu olan, hataların sonuçlarına kayıtsız kalınmasıdır. John Kerry’nin önem vermediği şey şu ki hatalarının kurbanları, ölen aileler ve evsiz-barksız kalan çocuklar, kadınlar ve yaşlılardır. Onların hataları, kâğıt üzerindeki hesaplamalarda değil, aksine halk ve toplumların üzerinde meydana geldi. Bu yanlışların bıraktığı yarayı iyileştirmek için yıllara ve çabalara ihtiyaç var.

Molla rejimi, İran içerisinde ve Ortadoğu’da yaptıklarını Barack Obama yönetiminden özellikle de nükleer anlaşmanın babası John Kerry’den aldığı sınırsız destekle yaptı. Zira İran, Kerry’nin elinden 55 milyar dolar aldı. Bu paralarla milyonlarca insan, yerinden edildi, katledildi ve zorla göç ettirildi. İran’dan dolayı Avrupa, mali, sosyal ve siyasi açıdan göçmen krizinin sıkıntısını çekiyor. İran’dan dolayı şu an Suriye, Irak, Yemen ve Lübnan’da vekâlet savaşları ve çatışmalar meydana geliyor. İran’dan dolayı her gün gençlerimiz ölüyor. Ülkelerimizi savunmak için milyarlar ödüyoruz. Sonra da Kerry çıkıp “Bunun karşısında hiçbir şey yapamayız.” diyor. Yani milyonlarca insanın hayatına mal olan bu teröre karşı herhangi bir şeye sahip olmadıklarını söylüyor.

Görevden ayrıldıktan sonra her ABD’li yetkilinin başına gelen bu uyanışlar, onların bizi tanımadıklarını gösteriyor. Bizi iyice tanısalar bile bize önem vermiyorlar. Belki de bizi tanıyorlar ama kayıtsız kalıyorlar. Bunun için bölgemize ve güvenliğimize zarar veren kararlar, sadece bizim sorumluluğumuzdur. Onların politikalarına aykırı olsa da bağımsız kararlarımızın sonuçlarına yalnızca biz katlanacağız. Amerikalıların yanlış yaptığında bile hala onların haklı olduğunu zanneden Arapların bu kuruntularından uyanması gerekiyor.