Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Öğretmenleri silahlandırmak… | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Böyle bir sahne ancak ormanlardaki kabilelerin birbiri ile savaşlarında olur. İzlense akıldan çok hayal gücüne yakın bulunur. İnsan nerede olursa olsun bir öğretmenin silahı bilgisidir. Görevi de öğretmen olarak ders vermektir. Ancak öğrencilerini aileleri gibi koruması için öğretmenleri de silahlandırma önerisi gibi bir vizyon, şartlar göz önüne alındığı zaman zorlama gibi görünüyor. ABD Başkanı Donald Trump, bir hafta önce Florida’da meydana gelen katliamın ardından okullardaki öğretmenleri silahlandırma önerisinde bulunduğunda, kendisinden önceki ABD başkanlarının yaptığı gibi Ulusal Tüfek Birliği (NRA) ile mücadele edenlerin kuyusuna kendi ipini salladığı gayet açıktı. ABD’nin silah fabrikaları ve satıcıları, çıkarlarını savunan en güçlü lobi gruplarını oluşturuyor. Tüm eski ABD başkanları, onların etkisini sınırlayacak hiçbir girişimde başarılı olamadı. ABD’deki silah satışlarındaki kaosun yansımalarını ve bedelini büyüklerin yanında küçüklerin de ödediği felaketleri, trajedileri takip edenler bu motivasyonu anlamaya çalışacaklardır.

Başkan Trump’ın amacının netliği ile birlikte konunun düşüncesi bile şaşkınlık nidalarına neden oldu. Özellikle de demokrasi böylesine gelişmişken… Başkan öneriyor ve halk bunu yadırgıyor, hatta reddediyor. ABD’de bu sahneler yaşanırken diğer yanda Çin’de başkanlık süresinin iki dönemle sınırlandırılmaya yönelinmesi dikkat çekici. Bu belki de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in ömür boyu iktidarda kalmasını sağlayacak.
ABD Başkanı, önerisinin ardından yönetiminin herhangi bir silahı satın almak için başvuruda bulunanlara sicil kontrolünü sıkı bir şekilde gerçekleştirmeye kararlı olduğunu söylediği bir açıklama yaptı. Bu zorunlu bir prosedür. Tuhaf olansa bunun temelde bilinmiyor olması. Başkan Trump’ın ABD’de birçok okulda meydana gelen silahlı saldırılar sonucu ölenlerin ailelerini kabul ederek bir saati aşkın bir süre ayırması yüksek sorumluluk düzeyine sahip bir insani işaretti. Trump, söz konusu olaylarda sevdiklerini kaybeden anne, baba ve kardeşleri büyük bir dikkatle dinledi. İçlerinden bazıları ABD yönetiminin ülke içindeki trajedilerden olan alışveriş merkezleri ve okullarda gelişigüzel öldürme algısına karşı gereken önlemleri almaması konusunda öfkeliydi.

Aralarında Donald Trump yönetiminin de bulunduğu farklı ABD yönetimleri süresince meydana gelen bu tür olaylardan olumsuz etkilenen birçok ailenin hem içeride hem de dışarıda onların peşini bırakmayan söylemlerini tahmin etmek zor değil. Zor olan, ABD’de bir noktada bir başarısızlık olsa veya bir durumla uğraşmak zorunda kalınsa bile toplum üzerinde insanların dertleri ve çektikleri acılardan bağımsız otoriter bir diktatörlük kısıtlaması ile politik uygulamalarda bulunmaktır. Bununla birlikte, ABD demokrasisini ‘oyun’ olarak kabul edenlerin olduğunu duymak şaşırtıcıdır. Bundan daha da şaşırtıcı olansa bazılarının sözü bir ‘tiyatro’ olabileceğine kadar götürmesidir. Her şeyin önceden hazırlandığı ve rollerin önceden belirlenmiş oyuncular tarafından oynandığının söylenmesidir. Acaba, o halde ABD’de bu demokrasi anlayışına sahip olanların bu anlayışlarına binaen Çin’in ABD’de gerçekleşen hezimeti takip etmesi bir zamanlama meselesi mi? Elbette bu şaşılacak bir şey değil. Bu düşünceyi benimseyenlerin Arap dünyasında seçkin pozisyonları işgal etmelerini sağlayacak derecede büyük bir kültür birikimine sahip olmaları da oldukça dikkat çekicidir.

Bazı ABD’li ve genellikle Batılı gazetecilerin Başkan Trump’ın kendisinden başkasını ilgilendirmemesi gereken şahsi meselelerine önem vermeleri de ilginç olan bir başka konu. Bu bağlamda, geçen perşembe günü yapılan ABD’li Muhafazakârlar Birliği (ACU) konferansında tuhaf bir sahne yaşandı. Başkan iç ve dış medyadaki görünümüne dair soruları yanıtlarken halka dönüp saçını gösterdi. Herhangi bir konumun sorumluluğunu üstlendiğinde kamuya mal olmuş bir şahsiyetin gizliliğinin büyük kısmını kaybettiği doğrudur. Ancak medyanın kapsamlı incelemesine tabi olduğu anlaşılan bu özel durum, kamu işleri görevlisinin, ailesi veya görünümünü ilgilendiren işlerle değil, yönetimiyle bağlantılıdır. En önemli görünüm öncelikle Başkan’ın sözleri, sonra eylemleridir. Buradan hareketle Başkan Trump’a öğretmenlerin silahlandırılması önerisinin gezegenin en güçlü devletinin ve özgürlük dünyasının liderinden çıkacak en son fikir olduğunu söylemek doğal bir hale geldi.