ABD, Washington ve müttefikleri arasında uluslararası çapta bir ticari savaşa neden olabilecek bir hamleyle bugünden başlayarak Avrupa Birliği (AB), Kanada ve Meksika’ya ithal çelik ve alüminyuma yönelik yüksek gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu.
Almanya yaptığı açıklamada, Birleşik Avrupa’nın ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin aldığı karara yanıt vereceğini söyledi.
ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, 31 Mayıs’ta ülkesinin AB üyesi ülkeler ile Kanada ve Meksika’dan ithal edilen çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı.
Washington ayrıca Kanada ve Meksika’ya yönelik kararın Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) yenilenmesi için geçen yıldan bu yana sürdürülen görüşmelerde henüz sonuç alınamamasından kaynaklandığını belirtti.
Ross açıklamalarını Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) toplantısına katılmak üzere gittiği Paris’te telefon aracılığıyla gerçekleştirdiği basın toplantısında yaptı. Bakan, ABD’nin AB’nin 28 üye ülkesine “gümrük vergilerinden daimi ve koşulsuz muafiyet” vermek istemediğini söyledi. Wilbur Ross, “Avrupa Komisyonu ile görüşmelerde bulunduk. İlerleme kaydetmiş olsak bile geçici veya daimi muafiyeti sağlama konusunda ileriye gidilemedi” dedi.
AB ise ABD’nin uygulamasına tepki vermekte gecikmedi. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker yaptığı açıklamada AB’nin Washington’ın AB, Kanada ve Meksika’dan çelik ve alüminyum ithalatına yönelik gümrük vergisi uygulama kararıyla ilgili olarak alınacak önlemleri önümüzdeki saatlerde açıklayacağı belirtildi.
Juncker, Brüksel’de yaptığı basın toplantısında “Bu dünya ticareti için kötü bir gündür. ABD bize Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) uzlaşmazlıkları giderme mahkemesine gitmek ve ABD ürünlerine ilave gümrük vergiler uygulamaktan başka seçenek bırakmıyor” ifadelerini kullandı. Komisyon tarafından yayınlanan bildiride de “ABD’nin uygulamalarının, uzlaşılmış uluslararası kurallara aykırı olması dolayısıyla DTÖ’de anlaşmazlıkların çözümü için dava sürecini başlatacağız” denildi.
AB Komisyonu Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström ise “Biz bunu önlemek için elimizden geleni yaptık” diyerek son aylarda ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross ile çeşitli vesilelerle birçok defa görüştüğüne dikkati çekti.
Berlin yönetimi de ABD’ye cevaplarının yalnızca ‘Birleşik Avrupa’ olabileceğini belirtti. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Bakanlık resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, “Önce Amerika, tutumuna cevabımız yalnızca Birleşik Avrupa olabilir” ifadelerine yer verdi. Ticaret savaşında kazananın olmadığını söyleyen Maas “ABD’nin AB’ye karşı çelik ve alüminyum konusunda ilave gümrük vergisi uygulamaya koymasını anlayamıyoruz ve bunu kabul etmiyoruz” diyerek AB’nin karşı tedbirlerle uygun şekilde cevap vermeye hazır olduğunu vurguladı.
Fransa’nın Avrupa İşleri’nden Sorumlu Devlet Bakanı Jean-Baptiste Lemoyne da ABD’nin söz konusu kararını “yersiz” olarak nitelendirdi. Bakan, Brüksel’i dengeli uygulamalarla karşılık vermeye çağırdı.
Yetkili, OECD’in Paris’teki yıllık toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Fransa, bu yersiz uygulamaları reddediyor” diyerek ABD’nin “uluslararası ticareti yeniden kurma gerekliliğine” kötü bir şekilde ret cevabı verdiğini vurguladı.
AFP’nin aktardığına göre Lemoyne, “Bugün, uluslararası ticaret açısından uçurumun eşiğindeyiz” ifadelerini kullandı. Fransız Bakan, ABD’nin yanlış yola saptığını göstermek için çok fazla kontrol yeteneğine ihtiyaçları olduğunu söylerken, bir an önce köklü yanıtlar bulmak zorunda olduklarını belirtti. AB tarafından alınacak önlemlerin ABD ürünlerine darbe vuracağını ifade eden Jean-Baptiste Lemoyne, “Fakat bunu eşit ve yeterli bir şekilde yapacağız. Zira tırmanış iyi olmaz” diye konuştu. ABD yönetiminin söz konusu kararı Avrupalı müttefikleri açısından sürpriz sayılmazken Ross’un açıklamasından saatler önce ticaret savaşı uyarıları yayınlanmıştı. Öyle ki Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB’nin bu tür vergilerin uygulanması halinde “akıllı, birleşik ve sağlam” bir tavır takınacağının altını çizmişti. Merkel ayrıca bu vergilerin DTÖ’nün düzenlemelerine uymadığına da dikkat çekmişti.
Avrupalılar, Washington tarafından kendilerine verilen ve bugün sonlanan geçici muafiyet hakkının yerine sürekli bir muafiyet talep ediyor. Ancak ABD yönetimi bu talebi reddederek Avrupalıları ticaret savaşını alevlendirmekten sorumlu tutuyor. Dün Le Figaro gazetesine röportaj veren ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, “Eğer bir tırmanış yaşanırsa, AB’nin karşılık verme kararından kaynaklı olacak” dedi.
Ross, Avrupa ithalatlarına uygulanan gümrük vergileri ve ABD’deki ekonomistlerin olumsuz ifadelerine de karşı çıktı. Yönetimin kararının ABD çelik ve alüminyum sektöründe çok fazla iş fırsatı oluşturduğunu söyleyen Wilbur Ross, “Araba şirketlerinin kapılarını kapattığına ve piyasa dışına çıkıldığına tanık olmayacağız” şeklinde konuştu. ABD Ticaret Bakanlığı yetkilileri de alüminyum ve çelik vergilerinin Ticaret Bakanlığı’nın ABD ticaret politikalarını düzeltmek için gösterdiği güçlü çabaların sadece bir adımı olduğunu vurguladı.
ABD’li yetkililer geçtiğimiz aylarda ABD’nin bu ülkelerden ucuz ithalat konusundaki endişelerini gideren bir anlaşmaya varmak için AB, Kanada ve Meksika’daki ticari ortaklarıyla müzakerede bulundu. Trump yönetimi bu çerçevede daha önceki maden ithalatlarının yerli üretimi baltalayarak ABD ulusal güvenliğini tehdit etiğini ifade etti. Güney Kore, Avustralya, Arjantin ve Brezilya’nın da aralarında bulunduğu birçok ticari ortak da gümrük vergileri karşılığında ABD’ye ihracat kotalarını belirli oranda sınırlandırmayı kabul etti.
Trump yönetimi dün, ABD Ticaret Kanunu’nun 232 sayılı maddesini uygulamaya koydu. Madde, ABD ulusal güvenliğini korumak için ithalata yönelik gümrük vergisi uygulanmasını kapsıyor. Bu bağlamda yönetim, söz konusu maddeyi Alman otomobil ithalatına yönelik yürürlüğe koyabilir. ABD yönetimi geçen hafta daha geniş bir ekonomik güvenlik de dâhil olmak üzere Avrupa otomobil ithalatının ABD ulusal güvenliğine bir tehdit oluşturup oluşturmadığını incelemeye başladı.
AFP’nin aktardığına göre atmosfer, dün başlayan ve Kanada’nın North Vancouver şehrinde yarına kadar devam edecek “G7” Ülkeleri Maliye Bakanları tarafından yapılan toplantı sırasında da devam edebilir. Durum, euro bölgesindeki üçüncü ülke olan İtalya başta olmak üzere Avrupa tarafından sınırları aşan eşi benzeri görülmemiş bir somut gerginliğe yol açabilir. Bir kaynak, Almanya, Kanada, ABD, Fransa, İtalya, Japonya ve İngiltere’yi kapsayan G7 toplantısının, gergin bir ortamda gerçekleşeceğini vurguladı. 28 AB ülkesini pazarlarını ABD ürünlerine yeterince açmamakla eleştiren ABD, 2017 yılı Ticaret Bakanlığı verilerine göre, G7 ortaklarından yüzde 51,3 oranında alüminyum ve yüzde 35,8 oranında çelik ithal ediyor. Avrupalılar, ABD’ye karşı birleşik bir pozisyon takınmaya çalışırken ikili görüşmeler yerine ABD Başkanı’nın hoşlanmadığı çok devletli diyalog çağrısında bulunuyor. Kanada’da bu ülkeler, büyük olasılıkla geçtiğimiz Mart ayında Trump, tarafından ilan edilen bu vergilerin uygulanmaya başlandığı Japonya’nın da desteğine sahip olacak. Nitekim Washington da G7 zirvesi sırasında Çin’e yönelik ticaret politikasındaki çalkantılara dair sorulara yanıt vermek zorunda kalacak. ABD yönetimi geçen salı günü, 19 Mayıs’ta ticaret savaşına ilişkin sağlanan ateşkesin ardından Çin’e saldırılarını yinelemişti.
ABD’nin gümrük vergisi kararı, Washington’ın AB ihracatçılarına zarar verebilecek uzun vadeli petrol ve enerji sözleşmelerini onaylamak için Pekin’e baskı yaptığı müzakereler çerçevesinde ABD Ticaret Bakanı’nın önümüzdeki günlerde yapılması planlanan Çin ziyaretiyle aynı döneme denk geliyor.
Çin ise dün giyim eşyaları, elektrikli ev aletleri ve kozmetik ürünleri ithalatındaki vergileri önümüzdeki temmuz ayı itibariyle hafifleteceğini açıklayarak iyi niyet göstergesinde bulundu.