Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Oscar’da spor filmleri rüzgarı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yılın en iyi yapımlarına 24 kategoride verilen Oscar ödüllerinde bu sene birbirinden iddialı spor temalı filmlerin adlarını aday listesine yazdırması dikkati çekiyor.

ABD’nin Los Angeles kentindeki Dolby Tiyatrosu’nda 5 Mart Pazartesi TSİ 04.00’te başlayacak ödül töreninin iddialı spor içerikli adayları arasında Ben, Tonya (I, Tonya), Icarus, Molly’nin Oyunu (Molly’s Game) ve Sevgili Basketbol (Dear Basketball) yer alıyor.

Tonya Harding’in hayat öyküsü favoriler arasında

Yılın en başarılı filmleri arasında yer alan “Ben, Tonya”, en iyi kadın oyuncu, yardımcı kadın oyuncu ve kurgu olmak üzere 3 dalda Oscar’a aday gösterildi.

Daha önce Real Girl, Million Dollar Arm ve The Finest Hours gibi başarılı filmlere imza atan Avustralyalı yönetmen Craig Gillespie’nin son filmi, kariyerinde birer ülke şampiyonluğu ve dünya ikinciliği bulunan doksanların ünlü Amerikan buz pateni yıldızı Tonya Harding’in iniş çıkışlı kariyerine odaklanıyor.

Belgesel ve kara komedinin iç içe geçtiği yapıt, sorunlu aile yapısına ve yaşadığı ekonomik zorluklara rağmen artistik buz pateninin en zorlu hareketlerinden üçlü atlayışı (triple axel) gerçekleştiren ilk ABD’li sporcu olmayı başaran Harding’in öz yaşam öyküsünü gerçekçi bir bakış açısıyla sergiliyor.

ABD’nin en sevilen ve nefret edilen spor figürleri arasında gösterilen Tonya Harding’in spor kariyeri, kendi branşındaki en önemli rakiplerinden olimpiyat madalyalı ABD’li buz patenci Nancy Kerrigan’a yaptığı şantajın ortaya çıkmasıyla büyük bir düşüşe geçiyor.

Hakkında açılan davanın ardından buz pateninden ömür boyu men edilen Harding, iflas batağından kurtulmak amacıyla bu kez şansını profesyonel boksta denemek zorunda kalıyor.

ABD’li patencinin hayatını canlandıran son dönemin en yetenekli kadın oyuncuları arasında gösterilen Avustralyalı Margot Robbie, üstün performansıyla sinemaseverlerin beğenisini kazanıyor. Filmde canlandırdığı rol ile Uluslararası AACTA, Kadın Film Gazetecileri Birliği, Florida, San Francisco ve Empire gibi festivallerde en iyi kadın oyuncu seçilen 1990 doğumlu Robbie, Oscar’da da aynı kategoride favori adaylar arasında gösteriliyor.

Harding’in sert mizaçlı annesi rolünü başarıyla canlandıran kariyerinde 7 Emmy ödülü bulunan ABD’li aktris Allison Janney de Oscar’da en iyi yardımcı kadın oyuncu adayları arasında öne çıkan isimler arasında bulunuyor.

Icarus, doping skandallarına yakından ışık tutuyor

Sporda son yıllarda birçok branşta görülmeye başlayan doping olaylarını mercek altına alan Icarus, Oscar’da en iyi belgesel kategorisinin favori adaylarından.

Yönetmenliğini ABD’li Bryan Fogel’in üstlendiği yapıt, aynı zamanda özellikle atletizmde doping konusunda son dönemde yaşanan skandal gelişmelere ayna tutuyor.

Sporun birçok branşında herkesin kolaylıkla testleri geçerek doping yapabileceğini kanıtlamak amacıyla belgeseli çekmeye başlayan Fogel, kendisine bir fizyoterapist ve beslenme uzmanı tutarak profesyonel bisiklet yarışına dopingli girmeyi hedefler.

Bunun için doping testlerinden geçmesini sağlayacak bir uzman arayışına giren Bryan Fogel, kendisine tavsiye edilen Rus bilim insanı Grigory Rodchenkov ile ortak çalışır.

Dönemin Moskova Doping Kontrol Laboratuvarı Başkanı Rodchenkov’un “özel programını” uygulayan Fogel, bu sayede profesyonel bir bisiklet yarışını sorun yaşamadan tamamlar.

2014 Soçi Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Rusya’nın devlet desteğiyle doping yaptığı yönünde elindeki kanıtları basın ve yasal makamlarla paylaşan Rodchenkov, itiraflarıyla atletizm tarihinin karanlık iç yüzünü gösterir.

Bryan Fogel’in yardımıyla ABD’ye kaçan Rodchenkov ise Rus yetkililer tarafından aldığı ölüm tehditleri nedeniyle halen tanık koruma programı altında tutuluyor.

Sporda hızla yayılan bir sorun haline gelen dopingin iç yüzünde yatan bilim, rant ve politika gibi unsurları başarıyla anlatan Icarus, birçok sporseverin ve bu konuda bilgi sahibi olmak isteyenlerin mutlaka izlemesi gereken bir kaynak olarak da öne çıkıyor.

Kayak pistinden poker organizatörlüğüne

A Few Good Men, The Social Network, Moneyball, Steve Jobs gibi başarılı yapımların senaristi Aaron Sorkin’in ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturduğu Molly’nin Oyunu ise en iyi uyarlama senaryo kategorisinde Oscar adayı.

ABD’li ünlü girişimci Molly Bloom’un öz yaşam öyküsünü yazdığı kitaptan uyarlanan yapıtın oyuncu kadrosunda Jessica Chastain, Idris Elba ve Kevin Costner gibi ödüllü oyuncular yer alıyor.

Filmde, en büyük hayali ABD’yi kadınlar kayak kategorisinde olimpiyatlarda temsil etmek olan ve bunun için yıllarca antrenman yapan Molly’nin, seçmeler sırasında pistteki bir çam parçasına takılarak yaptığı kazanın ardından tamamıyla yön değiştiren kariyeri gözler önüne seriliyor.

Omuriliğindeki kırıklar nedeniyle ameliyata alınan ve spora erken veda etmek zorunda kalan Molly, hukuk eğitimine devam etmek yerine kariyerini pokere doğru yöneltir. Dünyaca ünlü birçok Hollywood yıldızı, iş adamı ve sporcunun katıldığı poker müsabakaları düzenleyen Molly, kısa sürede adını duyurur. Oyunlardan yasa dışı komisyon almaya başlayan Molly’nin başı, FBI ile derde girer ve düşüşü de çıkışı kadar hızlı olur.

Kobe Bryant bu kez Oscar’da ter dökecek

Amerikan Basketbol Ligi’nin (NBA) efsane oyuncularından iki sezon önce emekliye ayrılan Kobe Bryant, senaryosunu üstlendiği kısa filmi “Sevgili Basketbol” ile oyuna olan tutkusunu sinemaseverlerle paylaşıyor.

Oscar’da en iyi animasyon kısa film kategorisinde yarışan filmin yönetmeliğini, aynı kategoride birçok başarılı filme imza atan Glen Keane üstleniyor.

Tenis filmleri dikkat çekiyor

Oscar adayları arasına girememesine rağmen kadrosunda ödüllü oyuncular Emma Stone ile Steve Carell’ın yer aldığı eski sporcular Billie Jean King ile Bobby Riggs arasında 1973 yılında oynanan tarihi maçı anlatan Ezeli Rekabet (Battle of the Sexes) ile 80’li yıllara damga vuran İsveçli Björn Borg ile ABD’li John McEnroe arasındaki çekişmeli mücadeleyi gösteren Borg-McEnroe, son dönemin başarılı tenis temalı filmleri olarak adından söz ettiriyor.

Otomobil yarışında ise İngiliz yapımı “Williams” adlı belgesel, Formula 1’de takımı bulunan eski pilot Frank Williams’ın hayatı ve kariyerine odaklanıyor.