Cemaat’ul Dava’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından terör listesine eklenmesinin ardından, İslamabad Yüksek Mahkemesi Başkanı Amir Faruk, Cemaat’ul Dava’nın kurucusu ve lideri Hafız Muhammed Said tarafından cemaatinin faaliyetlerinin yasaklanması için alınan cumhurbaşkanlığı kararının iptali için verilen dilekçeye istinaden, Pakistan Cumhurbaşkanlığı Ofisi müdürlüğüne mahkemeye katılmak üzere bir temsilci gönderilmesi için tebligat gönderdi.

Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin, geçtiğimiz ay BMGK’nın terör örgütü listesinde yer alan bireylerin ve grupların faaliyetlerini yasaklayan terörle mücadele yasasındaki bir değişikliği onaylamıştı. Bu karar, Hafız Muhammed Said’in adıyla bağlantılı olan ‘Cemaat’ul Dava’ ve ‘Felah-ı İnsaniyet Vakfı faaliyetlerini hedefliyordu.

Değişiklik, 1997 Terörle Mücadele Yasası’nın 11B ve 11 H maddelerinde yapıldı. 11 B maddesi, grupların yasaklanması için gerekli kriterleri belirlerken, madde 11 H bireylerin faaliyetlerini yasaklamak için gerekçeleri tanımlıyor.

Cumhurbaşkanlığı kararına göre, Pakistan yasaları, BMGK listesinde yer alan yukarıda belirtilen maddelerdeki kriterlere uyan grupları ve bireyleri kapsayacak.

“Leşker-i Tayyibe ile ilişkilerimizi kopardık”

Öte yandan Hafız Muhammed Said verdiği dilekçede, Cemaat’ul Dava’yı, Leşker-i Tayyibe ile 2002 yılında ilişkilerini kopardıktan sonra kurduğunu, ancak Hindistan’ın, yasaklı Leşker-i Tayyibe ile olan eski bağlantılarından dolayı Cemaat’ul Dava’ya yönelik iftiralara devam ettiğini iddia etti.

Said dilekçesinde, Hindistan’ın Pakistan üzerindeki baskısı nedeniyle geçmişte iki kez tutuklandığını, ilkinin 2009’da ve ikincisinin 2017’de gerçekleştiğini belirterek, BMGK’nın Cemaat’ul Dava’yı yasaklayan bir kararı onaylamasının ardından Pakistan hükümetinin de söz konusu grubu takip listesine eklediğini de sözlerine ekledi.

Pakistan’ın egemen bir devlet olduğu, ancak uluslararası kararın buna uygun olmadığına dikkat çeken Cemaat’ul Dava Lideri, grubunun eylemleri hakkında alınan kararı, Pakistan egemenliğinden uzaklaşmak olarak nitelendirdi.

Cemaat’ul Dava Lideri dilekçesinde, ‘Terörle Mücadele Yasası’nın 11H maddesinin değiştirilmesi, sadece ülkeyi egemenliğinden uzaklaştırmakla kalmıyor, Pakistan Anayasası tarafından garanti edilen içsel haklarla çelişiyor. Bu yüzden Anayasa hükümlerine aykırı olan her yasa geçersiz ve hükümsüzdür. 199 sayılı madde, Anayasa’nın hükümleri ile açıkça çelişen bir yasayı geçersiz kılar ifadelerini kullanarak mahkemeye 11 sayılı terörle mücadele yasasındaki değişiklikleri dikkate almama çağrısında bulundu.

Duruşmanın ardından mahkeme başkanı Amir Faruk, davayı, bu ayın üçüncü haftasında yapılacak olan başka bir duruşmaya erteleme kararı aldı.