Tebliğ Cemaati resmi Sözcüsü Nedim Avvan, Şarku’l-Avsat’a telefon ile verdiği demeçte, Pakistan hükümetinin, son otuz gün içinde, Tebliğ Cemaati ve ona bağlı Pakistan’daki kuruluşlara ait yüzden fazla banka hesabını dondurduğunu aktardı.
Resmi Sözcü Avvan’ın Şarkul Avsat’a aktardığı bilgilere göre, Pakistanlı yetkililer, hükümetin dondurduğu banka hesaplarında, okullar, kolejler, tıbbi klinikler ve hastaneleri gibi bazı projeler için toplanmış, ‘Tebliğ Cemaati’ ve ‘Felah-ı İnsaniyet Vakfı’na ait milyonlarca doların bulunduğunu söylediler. Avvan, hükümetten emekli maaşı alan Hafız Said’in kişisel hesabının da dondurulduğunu kaydetti.
“Farklı bir süreç izleniyor”
Pakistan devlet kurumları, Aralık 2017’den bu yana Tebliğ Cemaati, Leşker-i Tayyibe ve Felah-ı İnsaniyet Vakfı’na karşı harekete geçtiler. Bu süreç önceki operasyonlardan farklı gelişti. Güvenlik güçleri bu grupların üst düzey isimlerine yönelik kitlesel tutuklama operasyonu yapmadı. Bu sürecin tek amacı, grupların güçlerini felce uğratmak ve ülke içinden dışarıya herhangi bir para transferinin yapılmasını engellemekti. Grubun sözcüsüne göre, gruba ve kurumlarına ait yüzden fazla banka hesabı son 30 gün içinde donduruldu.
Her ne kadar, Tebliğ Cemaati’ne karşı 2008’de uygulanan yaptırımlar hemen hemen aynı olsa da son yaptırımlar karar alıcıların bu kez operasyonun sona ulaştıracağı anlaşılıyor.
Pakistan Hükümeti, BM kararından sonra harekete geçti
Pakistan Dışişleri Bakanlığı, devlet kurumlarını 2017’deki operasyonun başlangıcında, Tebliğ Cemaati ve ona bağlı kuruluşlarının yurt içi ve yurt dışında faaliyetlerini sürdürerek bankacılık kanalları aracılığıyla fon yaratmaya devam etmeleri halinde uluslararası bir yaptırımın uygulanabileceği yönünde uyardı.
Sonuç olarak Maliye Bakanlığı, tüm bakanlıklara ve başkent yönetimine 19 Aralık’ta, Tebliğ Cemaati’nin Pakistan’ın içinde ve dışındaki faaliyetlerini engellemenin yanı sıra ona bağlı kuruluşlar ve Felah-ı İnsaniyet Vakfı üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması için bir plan uygulanmasını talep etti.
Hükümet, 9 Şubat 2018’de, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından terörist gruplar listesine eklenmesinin ardından Pakistan topraklarındaki tüm bu grupların çalışmalarını yasaklama kararı aldı. Karardan sonra Pakistan’daki okullar, hastaneler ve klinikler de dahil olmak üzere, her iki gruba ait kurumlara el konuldu. Ancak, bu grupların kadrolarından hiç kimse, üyelerinin ülkenin farklı bölgelerinde taciz ve istismara uğranıldığını iddia etmesine rağmen tutuklanmadı.
Sağlık alanında 5 bin kişi çalışıyor
Sözcü Avvan, Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamada, Tebliğ Cemaati’nin tüm faaliyetlerinin durduğunu belirterek, cemaate bağlı bütün okullar, hastaneler ve projelerin hükümet tarafından ya kapatıldığını ya da el konulduğunu aktardı. Bu kuruluşlarda çalışan ambulans şoförleri, sağlık görevlileri, öğretmenler, doktorlar ve mühendisler de dahil olmak üzere bu projelerde yaklaşık 5 bin kişinin kendileriyle çalıştığının altını çizen Sözcü, ülke genelinde hizmet veren ambulansların, güvenlik güçlerinin otomobillerine el koymasının ardından durduğunu kaydetti.
Sağlık ve eğitim komplekslerimize el konuldu
Sözcü Avvan konuşmasını şöyle sonlandırdı; “9 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı kararı alınmasının hemen ardından güvenlik güçleri kurumlarımıza el koymaya başladı. Güvenlik güçleri önce başkentteki kurumlarımıza el koydu. Ardından Pencap eyaletine doğru ilerledi. Ardından diğer bölgelere yayıldı. Pencap bölgesindeki sağlık ve eğitim kompleksimize önce el koyuldu ardından adı değiştirildi.”