Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Pakistan terörün gölgesinde seçimlere gidiyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Pakistan’da 2008 yılında Hindistan’ın Bombay şehrinde gerçekleştirilen kanlı eylemin arkasında olduğu gerekçesiyle başına 10 milyon dolarlık ödül konulan din adamı Azhar Rizvi’nin liderliğindeki Tehrik-i Lebbek partisi’nin seçime katılmasına izin verildi.

Tehrik-i Lebbeyk destekçileri 2017 yılı Kasım ayında Pakistan’ın “Hatm-i Nübüvvet” kanununu değiştirmekle suçladıkları Navaz Şerif hükümetine karşı da, başkent İslamabad’da haftalar süren yol kapama eylemi yapmışlardı.

Pakistan önümüzdeki hafta Çarşamba günü yapılacak seçimlere hazırlanıyor. Bu seçim ülkenin 70 yıllık darbeler tarihinde sivil yönetimden başka bir sivil yönetime iktidarın devredilmesine ikinci kez şahit oluyor. Buna rağmen 224 seçmenin oy kullanacağı Pakistan’da demokratik bir yönetim hayali buharlaşıyor. Pakistan İnsan Hakları Bağımsız Komisyonu bu hafta yapılacak seçimleri en yoğun katılımın olduğu en kirli seçim olarak nitelendirdi.

Komisyonun İslamabad sözcüsü İra Rahman “Serbest ve adil seçimlerin yapılması konusunda ciddi şüphelerimiz var. Ordunun seçimleri manipüle ettiği yönünde yaygın iddialar var. Gazeteciler susturulduklarını siyasiler ise kanlı eylemlerle korkutulduklarını söylüyorlar” dedi.
Pakistan Seçim Komisyonu, 100 milyondan fazla insanın seçmen olarak kaydedildiğini ve bu sayının seçimi dünyanın en büyük demokratik uygulamalarından biri haline getirdiğini iddia etti.

Komite sözcüsü Eltaf Han, Almanya merkezli Deutsche Presse-Agentur gazetesine verdiği demeçte, yerel gözlemcilerle birlikte seçimleri gözlemlemek için Avrupa Birliği ve İngiltere’den onlarca uluslararası gözlemcinin Pakistan’a geldiğine işaret etti.

Han, son birkaç hafta içinde seçim kampanyalarını hedef alan şiddet olaylarının artması nedeniyle seçim sürecini güvence altına almak için yaklaşık 370 bin asker ve yüz binlerce polisin sandık merkezlerinde görevlendirileceğini söyledi.

Ancak siyasi partiler seçimin adil olacağına inanmıyor ve çoğu aldatılacaklarını düşünüyor. Seçim çalışmalarının ordu tarafından dolaylı ya da doğrudan engellendiğini düşünüyorlar.

Eski Başbakan Navaz Şerif’in partisi, “Seçimleri manipüle etme girişimlerini açıkça görebiliyoruz ve oylamada sahtekârlık varsa sonuçları kabul etmeyeceğiz” açıklamasında bulundu. Şerif, 2016 yılında Panama belgelerinde ailesinin yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak ülkenin Yüksek Mahkemesi tarafından başbakanlık görevinden alındı. Şu anda kızıyla birlikte 10 yıl hapisle yargılanıyor.

Ancak bu durum Şerif’in popülaritesini etkilemedi. Pek çok kişi ordu ve yargı mensupları tarafından kendisine tuzak kurulduğuna inanıyor. Siyasi analist Urfan Şehrizad, “Şerif, yargının elinde olabilir ancak politik düzeyde en güçlü kişi. Pek çok kişi askerlerin Şerif’in alınmasında etkili olduğuna inanıyorlar” dedi. Ordunun gücüne işaret ederek Şerif’in partisinden onlarca kişinin ordunun desteklediği başbakan adayı yıldız sporcu Umran Han’a katıldığını da aktarıyor.

Pakistan tarihinin yaklaşık yarısında ülkeyi yöneten ordu, perde arkası manevralarıyla seçime hile karıştırmakla suçlanıyor. Şerif’in yardımcıları, orduyu Şerif’in bir kez daha seçilmemesi engellemekle suçluyor. Seçilmek istenmesinin nedeni ise eski liderin, yabancı ve güvenlik politikaları üzerinde sivil denetimi kurmaya çalışmasıydı.

Seçim kampanyalarının kızgınlaşmasıyla birlikte basın, Şerif taraftarlarının korkutulduğunu yazıyor. “Dun” gazetesinin haberine göre, özellikle ordu tarafından kontrol edilen bölgelerde dağılım düzensiz. Yine silahlı örgütler, siyasilerin de içinde bulunduğu topluluklara saldırı düzenleyerek 175’ den fazla kişinin ölümüne sebep olarak baskı yapıyorlar. Güvenlik analisti Feda Han, “isyancılar belli partileri engellemek istiyorlar” dedi.

Han, “siyasi örgütlerin orduya düşman olarak düşünüldüğünü” söyledi. Şiddet ve manipülasyon iddialarına rağmen, seçmenlerin çoğunluğunun yine de ülkenin yeni liderlerini seçme haklarını kullanmaya kararlı oldukları görülüyor.

İş insanı Ezher Ali, “Kesinlikle oy vereceğim. Bombalardan korkmuyorum ve ordunun ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor” dedi. Analist Şahzade ise “kimin kazanacağının bir önemi yok bu bir güç savaşı” dedi.