Rusya’nın dün itibarıyla Doğu Guta’da yürürlüğe koyduğu ‘Günde 5 saat ateşkes’ uygulamasına rağmen, rejim güçleri ile muhalefet grupları arasında çatışmalar yaşanmaya devam ediyor. Ateşkes kararına rağmen sivillere yardım ulaştırılamıyor.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), rejim güçlerinin 18 Şubat günü Doğu Guta’da gerçekleştirdiği, askeri operasyonlarının şiddetini uluslararası topluluk ve kuruluşlar tarafından şiddetle kınanacak şekilde arttırmaya başlamasından bu yana, dörtte birini çocukların oluşturduğu yaklaşık 590 sivilin hayatını kaybettiğini duyurdu.

5 günlük ateşkes

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), geçen Cumartesi günü Suriye’de ‘gecikmeksizin’ kapsamlı bir ateşkes uygulanmasıyla ilgili bir karar alınmasına rağmen, Rusya, Doğu Guta’da insani bir koridor oluşturulması amacıyla, yerel saatle 09:00 – 14:00 arasında uygulanacak bir ateşkes anlaşması yapıldığını açıkladı.

SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, Doğu Guta eteklerindeki şiddetli çatışmaların salı gece yarısından itibaren devam ettiği söyledi.

Çatışmalar, ateşkes olmasına rağmen bu sabah da devam ederken, Doğu Guta’da, Duma da dahil daha sakin olan diğer bölgelerinde de, hava saldırıları yeniden başladı. Ancak ateşkesin yürürlüğe girmesiyle hava ve topçu bombardımanları durdu.

Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor

Duma sokakları enkaza dönmüşken, bazı insanlar ateşkes vesilesiyle duran hava saldırılarını fırsat bilip dışarı çıkarak, yemek ve malzeme ihtiyaçlarını gidermeye çalışırken, yardım görevlileri de, enkaz altından insanları canlı çıkarabilmek umuduyla arama-kurtarma çalışmalarına devam ettiler.

Duma şehrinin kuzey doğusundaki sivilleri tahliye etmek için insani koridorun açıldığı saatlerde, rejimin ateşkesi ihlal etmesinden dolayı 2 sivil hayatını kaybetti.

Muhalifler, rejimin iddialarını reddetti

Suriye devlet televizyonu, muhaliflerin, sivillerin geçişini önlemek için insani koridoru bombalamaya çalıştığını iddia ederken, bölgedeki önde gelen muhalif gruplardan olan Ceyşul İslam’ın askeri sözcüsü Hamza el-Birkdar AFP’ye konuşarak, bu iddiaları reddederek, kimsenin bölgeden ayrılmasını engellemediklerini söyledi.

“Doğu Guta halkından hiç kimse bölgeden çıkmıyor”

Duma sakinlerinden olan 60 yaşındaki Muhammed Ebu el-Mecd ise insani koridor konusuna değinerek şunları kaydetti, “Doğu Guta halkından hiç kimse bölgeden çıkmıyor. Biz bu meseleyi reddediyoruz. Eğer dışarı çıkarsak, gençlerimiz nereye gider? Suriye halkıyla savaşmaları için onları orduya götürürler. Halkımız, halkımızı öldürüyor. Birkaç saatlik ateşkes anlaşması ne anlama geliyor? Ateşkes süresinin bitmesinden sonra, daha fazla bombalama ve cinayet demek.”

“Siviller insani yardım koridorunu kullanmaktan korkuyor”

Suriye’deki Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Sözcüsü İnci Sıdgi, “Yeterli garanti yoksa, herhangi bir sivilin insani yardım koridorlarını kullanması zor. Bir anne, gerekli güvenlik garantisine sahip değilse, çocuğu ve ailesi ile hayatını tehlikeye atmaz. Sivillerde bir tür korku var. Çünkü taraflar arasında fikir birliği yok. Ayrıca, 5 saatlik bir ateşkes yardım sağlamak için yeterli değil. Hazırlık aşamasındayken saatlere ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü, bir noktadan diğerine geçip yardımları boşaltıyoruz” diyerek, sivillerin insani yardım koridorunu kullanmaya korktuklarını söyledi.

ICRC, daha önce yaralıları tedavi etmek için Doğu Guta’ya girmek istemişti. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Doğu Guta’da 700’den fazla kişinin tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyduğunu bildirdi.

“HTŞ unsurlarını 15 gün içinde bölgeden çıkarmaya hazırız”

Öte yanda, Doğu Guta’daki muhalif güçler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından alınan ateşkes kararının yürürlüğe girmesinden itibaren, Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) unsurlarının aileleri ile birlikte bölgeyi 15 gün içinde boşaltmaya hazır olduğunu duyurdu. Muhalifler şu anda, Doğu Guta bölgesinin üçte birini kontrol ediyor.

BMGK’nin, ‘insani yardımın düzenli olarak sağlanması ve ağır hastaların tahliye edilmesi’ amacıyla aldığı Suriye’de 30 günlük ateşkes kararı, DEAŞ, El Kaide ve Heyetu Tahriru’ş Şam (Nusra) gruplarını ve onlarla bağlantılı kişileri kapsamıyor.