Paris ve Berlin, Tahran’ın Ortadoğu’daki hegemonyasının yanı sıra, balistik füze geliştirmekten de vazgeçmesi gerektiğini vurguladı. Tahran ise bir kez daha füze programına tutunurken, bu durumun pazarlık meselesi olmadığını kaydetti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, dün yaptığı açıklamada, Fransa ve Almanya’nın, İran’ın balistik füze programından ve Orta Doğu’ya yönelik hegemonya kurma çabalarından vazgeçmek zorunda olduğu konusunda anlaştığını belirtti.

Fransa ile Almanya hemfikir

Reuters’ın belirttiğine göre, Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel ile düzenlediği ortak basın açıklamasında Le Drian şu ifadeleri kaydetti; “İran’ın balistik füze programından ve hegemonya kurma çabalarından vazgeçmek zorunda olduğu konusunda Almanya ile hemfikiriz.”

Gabriel ise, Almanya ve Fransa’nın 2015 yılında İran ve dünya güçleri arasında imzalanan tarihi nükleer anlaşmayı savunmaya devam edeceğini söyledi.

İran, anlaşmaya aykırı hareket ediyor

Nükleer anlaşmaya katılan Avrupalı taraflar ve Tahran arasında füze programı hakkında sağlanan anlaşmanın, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Tahran’ı nükleer anlaşmanın ruhuna saygı göstermemekle suçlayarak, anlaşmaya onay vermemesinin ardından önümüzdeki günlerde Kongre tarafından alınacak nihai karara da hâkim olması bekleniyor.

ABD yönetimi geçtiğimiz ay, Batılı müttefiklerine, Tahran’a füze programını ve Orta Doğu’da istikrarı bozma faaliyetlerini durdurması için baskı yapma çağrısında bulunmuştu.

“Müttefiklerimize yönelik füze testlerine cevap vereceğiz”

Bu bağlamda, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, dün NATO Dışişleri Bakanlarının Brüksel toplantısından önce düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Stoltenberg, NATO’nun İran’la imzalanan nükleer anlaşmayı desteklediğini, ancak müttefiklerine karşı tehdit oluşturan füze testlerine cevap vereceğini kaydetti. Nükleer silah ve füze yetenekleri arasında bir ayrım yapılmasını talep eden Stoltenberg, nükleer anlaşmanın İran’ın nükleer silahlara ulaşma becerileri ile ilgili olduğunu ve NATO’nun baştan beri anlaşmayı desteklediğini söyledi.

Stoltenberg sözlerini şöyle sürdürdü, “NATO müttefiklerinin güvenliği üzerinde doğrudan bir etki bırakacağı için şuan bütün odaklar, anlaşmanın tam olarak uygulanması üzerindedir. Aynı zamanda İran’ın füze yeteneklerini geliştirme çabalarını gözden geçiriyoruz. İran’ın füze yetenekleri, özellikle de Avrupa’daki NATO müttefikleri arasında endişe kaynağıdır.”

“Paris, Tahran’ı anlamak zorundadır”

Söz konusu bu açıklamalar, Paris’in Tahran’a yönelik füze programını terk etme çağrısının İran tarafından reddedilmesinden birkaç saat sonra geldi. Öyle ki İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, Tahran’ın füze seçeneğine bağlı olduğunu yinelediği basın açıklamasında, “Paris, Tahran’ın füze programının pazarlık konusu olmadığını anlamak zorundadır” şeklinde konuşmuştu.

Resmi medya organları ise Kasımi’nin, “Savunma ve füze konularında kesinlikle pazarlık yapmayacağız.” sözlerine atıfta bulunarak, Fransız yetkililerin, son on yılda bölgede yaşanan olumlu gelişmeleri görmezden geldiğini belirtti.

Fransa, İran’ın hegemonya kurma çabasını kınadı

Öte yandan İran ve Fransa arasındaki gerginlik geçtiğimiz ay yapılan karşılıklı açıklamalarla arttı. Zira Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “Tahran, bölgede daha az agresif olmalı ve balistik füze programını açığa kavuşturmalıdır” açıklamasında bulunmuş ve Fransa Dışişleri Bakanı da Suudi Arabistan ziyareti sırasında İran’ın hegemonya kurma çabasını kınamıştı.

Ruhani, Macron ile telefonda görüştü

İran basını, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin iki hafta önce Macron ile bir telefon görüşmesi yaptığını belirtti. Basında yer alan haberlere göre görüşmede, Fransa’nın “Gerçekçi ve tarafsız bir yaklaşım” izleyerek Orta Doğu’da yapıcı bir rol üstlenebileceğine dikkat çekildi.

Medya organları, Ruhani’nin Macron’a, karşılıklı saygı ve ortak hedefler temelinde ve ikili, bölgesel ve uluslararası konular hakkında İran’ın Fransa ile ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu bildirdiğini kaydetti.