Kasım 2015’te Paris ve Mart 2016’da Brüksel saldırılarının maliyetlerinin bir kısmının, 2014 yılında soyulan bir Belçika bankası tarafından karşılandığı belirtildi.
Belçika basınında çıkan haberlere göre, 2014 yılında Belçika’da gerçekleştirilen bir banka soygunu sonrasında elde edilen paraların, Kasım 2015’te Paris ve Mart 2016’da Brüksel saldırılarının finanse edilmesinde kullanıldığı belirtildi. Haberin devamında, söz konusu durumun başkent Brüksel’e bağlı Auderghem Belediyesi’ndeki Credit Agricole Bankası’nın soyulmasıyla ilişkili olduğu kaydedildi. Bilad News haber ajansının aktardığına göre, bu bilgi, şu anda tutuklu bulunan ve terörizmle ilişkili olduğundan şüphelenilen birinin itirafları sırasında elde edildi.
Soygun 2014 yılında yapıldı
Banka soygunu 11 Haziran 2014 yılında gerçekleştirildi. Üç silahlı adam tarafından yürütülen soygun sonrasında yaklaşık 240 bin avroluk bir vurgun yapıldı. Bu meblağ, arabaların kiralanması ve barınağın teçhiz edilmesinde kullanıldı. Brüksel basınında çıkan haberlere göre, Belçika Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturmalara ve DNA örneklerinin elde edilmesine rağmen, herhangi bir sonuç alınamadı. De Morgan gazetesinin sitesinde kaydedildiğine göre, delil yetersizliği nedeniyle soruşturma kapatıldı.
Paris’i kana buladılar
Paris’te bir futbol müsabakası sırasında üç kişi tarafından gerçekleştirilen intihar saldırılarının ardından 130 kişi hayatını kaybetti. Paris’in merkezinde gerçekleştirilen bir diğer bombalı saldırının ve kalabalığa ateş açılmasının ardından Bataclan sanat merkezi yakınlarında bulunan 90 kişi hayatını kaybederken, rehinelerin bir kısmı kurtarıldı. Saldırganların bazıları polis tarafından öldürülürken, diğer bazısı ise kendini patlattı.
2019 yılında ceza mahkemesine sevk edilecekler
Paris polisi, Molenbeek şehri yakınlarında faaliyet gösteren terörist bir hücreyle Paris saldırıları arasında doğrudan bir bağlantı kurdu. Nitekim bu teröristlerden bazıları Mart 2016’da Brüksel havaalanında ve Maelbeek metro istasyonunda meydana gelen patlamaların sorumlularıydı. Bu yılın başlarında açıklanan verilere göre, Brüksel saldırılarına yönelik soruşturmalar son aşamaya ulaştı ve bu yılın sonuna kadar soruşturmaların tamamlandığının duyurulacağı kaydedildi. Bu nedenle, soruşturma süresini uzatabilecek herhangi bir gelişme yaşanmadığı takdirde, bu davadaki sanıkların 2019 yılında Brüksel’deki ceza mahkemesine sevk edilmeleri bekleniyor.
Duruşmalar gelecek sene görülecek
Belçika Başsavcısı Frederick Van Leo, Belçika yargısının bu yılın bitiminden önce soruşturmaları bitirmeyi istediğini söyledi. Geçen Nisan ayında Belçika televizyonu Vlaamse Televisie Maatschappij’e (VTM) konuşan savcı, “Soruşturmaların bu yılın sonlarında sona ereceğini söylemek, söylenebilecek son söz değil. Bu kesin bir şekilde garanti edilemez. Çünkü davayla ilgili herhangi bir gelişme söz konusu olabilir. Fakat işler doğal seyrinde ilerlediği takdirde gelecek sene söz konusu dosyaya ilişkin duruşmalar gerçekleştirilebilir. Duruşma sırasında 12 kişiden oluşan bir jüri heyeti hazır bulunacak” açıklamasında bulunmuştu.
Belçika tarihinin en büyük davası
Yargılama sırasında hak beyan eden binlerce kişinin olacağı beklentisiyle, söz konusu davanın Belçika tarihinin en büyük davası olması bekleniyor. Başsavcı bu hususta, “Çok farklı bir mahkeme olacak. İlk kez çok sayıda kurbanın ve mağdurun bulunduğu bir adli dosyaya tanık olunacak. Mahkemenin güvenliğinin sağlanması gibi birtakım pratik problemler söz konusu olacak. Çünkü kolay bir iş olmayacak” ifadelerini kullandı. 2016 yılının Mart ayının ortasında Brüksel’de polis memurlarının vurulmasıyla ilgili bir dosyaya ilişkin geçen Şubat ayında gerçekleştirilen Salah Abdeslam ve Süfyan el-İyari’nin duruşmaları sırasında güvenlik faktörünün en öncelikli meselelerden biri olduğuna işaret eden başsavcı, bu nedenle Abdeslam ve el-İyari’nin duruşmalarına tanıklık edecek Adalet Sarayı’nın küçük bir yer olacağını düşündüğünü belirtti.
Başsavcı davadaki sanık sayısına ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Şimdiye kadar bu dosyada yer aldığından şüphelenilen on kişi var. Fakat bu onların hepsinin Yüksek Ceza Mahkemesine sevk edileceği anlamına gelmiyor. Muhammed Ebrini ve Usame Kerim’in mahkeme önüne çıkacakları teyit edildi. Bunlardan ilki, saldırıyı gerçekleştirmek için Brüksel havaalanına giden üç kişinin arasında bulunuyordu, fakat son anda geri döndü. Diğer ikisi kendilerini havaya uçurdu. Ebrini ise Brüksel’deki saldırılardan iki hafta sonra tutuklandı. Maelbeek metro istasyonu kameraları Kerim’in saldırının gerçekleştirildiği yerde bulunduğunu gösteriyor. Halid el-Bekravi onu çağırdı ve ayrılmadan önce onunla kısa bir görüşme yaptı. Görüşmeden kısa bir süre sonra patlama meydana geldi. Mart 2016’da meydana gelen Brüksel bombalamalarından birkaç gün önce tutuklanan Salah Abdeslam ise muhtemelen saldırıların ne zaman gerçekleştirileceğinden haberdardı. Çünkü o bombalamaların planlanmasına katılan terör hücresi unsurlarından biriydi. Onun bu dosya ile ilgili olarak mahkemeye sevk edilmesi meselesi henüz net değil. Önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek soruşturmalar ile durum açıklığa kavuşturulacak ve sonrasında mahkeme sevk edilmesi olasılığına ilişkin açıklamada bulunulacak.”