Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Paris’te ‘terör finansmanı ile mücadele’ konusu ele alındı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yoğun toplantılara tanık olan Paris, yaklaşık 500 uzman, 22 uluslararası ve bölgesel kuruluşun temsilcilerinin yanı sıra 72 ülkeden bakanların da katılımıyla terör finansmanıyla mücadele konulu zirveye ev sahipliği yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kapanış konuşmasında birçok ülkede faaliyet gösteren finans şebekelerini çökertmek üzere kapsamlı ve yeterli bir birlik çağrısı yapan bir dizi öneri sundu. Zirvenin her şeyden önce “siyasal bir sinyal” niteliğinde olması istenirken, Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) genel merkezinde dün güçlü bir şekilde yer alan uluslararası toplumun da arzuları yansıtılmış oldu. Nitekim uluslararası toplum, terörle mücadeleye, El-Kaide ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerine fon akışını engellemeye devam etme konusundaki isteklerini gündeme getirmişti.

Bu çerçevede Fransa Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada, terör finansmanı konusunda “mutlak şeffaflık ve uluslararası iş birliği”’nin önemine vurgu yaptı. Birçok ülkenin terör örgütlerine fon sağladığını ve “tehlikeli bir oyun oynadıklarını” söyleyen Macron, Irak ve Suriye’de DEAŞ ile mücadele eden askeri koalisyon gibi uluslararası bir “koalisyon” çağrısında bulundu.

Emmanuel Macron’un açıklamasına göre, söz konusu koalisyon, ortak düşmanlara karşı birlikte çalışmayı kabul eden ülkeleri içerecek. Aynı şekilde ortak bir düşman ile yüzleşmek için somut önlemler ve taahhütler ortaya koyan “Paris Gündemi”’ni de benimseyecek. Fransa Cumhurbaşkanı ayrıca, savaş meydanlarındaki askeri başarının terör finansmanı ile mücadelede ve fon kaynaklarının engellenmesinde de sağlanacak başarıya eşlik etmesi gerektiğini söyledi. Macron konuşması sırasında, Ortadoğu’daki Arap devletlerinin terörle mücadelede “ayrıcalıklı yükümlülüklerine” de dikkati çekti.

Öte yandan 2 gün süren söz konusu konferansın sonuçlarının “farklılıkları aşma” ve somut yönelimlerde mutabık kalma konusuna katkı sağladığı ifade edildi. Nitekim finans kaynaklarının çökertilmesinde sağlanacak başarının, “mutlak bir iş birliğini gerektirdiği, zira düşmanların bölünmelerden faydalandığına” vurgu yapıldı. Bununla birlikte Macron, söz konusu “Paris Gündemi”’ni 2019 yılında Birleşmiş Milletler (BM) toplantılarına ev sahipliği yapacak Avustralya ile ortaklaşa gerçekleştirme sözü verdi.

Macron, konuyu yakından takip edeceğini ve gündemdeki taahhütleri gerçekleştirmek için “siyasi ödenekleri” korumaya kararlı olduklarını yineledi. Terör tehditlerinin hemen yarın yok olmayacağına dikkati çeken Fransa Cumhurbaşkanı Macron, DEAŞ ve El-Kaide’nin saldırılarına devam edeceğini, bu nedenle herhangi bir zayıflıktan uzak durulması, samimi bir şekilde iş birliğine ve yükümlülüklerin yerine getirilmesine önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Macron, terör riskinin herkes için bir tehdit oluşturduğunun da altını çizdi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, konuşması sırasında teknik açıdan yardıma ihtiyaç duyan ülkelere de yardım eli uzatma sözü verdi.

“Terör için fon yok” sloganını taşıyan Paris toplantısı, bu konudaki ilk zirve değil. Zira 1999 yılından bu yana farklı düzeylerde onlarca toplantı ve konferans düzenlendi. Nitekim çalışmanın sonunda yayınlanan “bildiri”, yerel ve uluslararası tüm düzeylerde çalışma ihtiyacını, ayrıca tüm kamu ve özel sektörlerdeki kuruluşlar arasında bir iş birliğinin gerekli olduğunu ortaya koydu. Bildiri, bilgi alışverişinde bulunma, deneyimleri paylaşma, ihtiyaç duyulan devletlere yardım ve teknik destek sağlama gerekliliğine de dikkati çekti.

6 sayfalık söz konusu bildiri, giriş bölümünün yanı sıra 9 kapsamlı öneri içerirken, önümüzdeki yıl Avustralya’da ortaya konulacak meseleleri değerlendirmek üzere görüşmeleri yineleme taahhüdünü de kapsadı. Ancak konferansın başarısına rağmen, devlet ve kuruluşlar arasında bir bağ kurulmasını sağlayan takip mekanizmasının oluşturulması, Paris’in kararları içerisinde yer almadı.

Öte yandan zirvede ortaya konulan ilk öneri, bir ülkedeki terör finansmanına ilişkin bilgi toplama hususunda yasal ve operasyonel çevrelerin güçlendirilmesi etrafında gelişti. Aynı şekilde söz konusu öneride, finansal işlemleri kontrol ederek, mali araştırma işlevleri yaratarak ve yargı organlarıyla iş birliğine giderek “ulusal” düzeyde yapılması gerekenler yer aldı. Öneri ayrıca, anonim transferlerin veya nihai varış yerlerinin sıkı bir kontrolünü gerektiren ikinci öneriyle bağlantılı nitelikte.

“Paris Gündemi”, hayır kuruluşları ya da kar amacı gütmeyen kurumlara daha fazla fon aktarımı kontrolü yapılması gerektiğini de içerdi. Zira terör örgütlerine yönelik yardımlar da dahil, söz konusu aktarımların gerçek hedeflerinin gizlenebileceğine dikkat çekildi.

Diğer taraftan zirve, terör örgütleri tarafından kullanılmasını önlemek için yeni finansal araçlarla nasıl başa çıkılacağı üzerinde durdu. Aynı şekilde son yıllarda ortaya çıkan ve hükümet kontrolünden kurtularak bugüne kadar ulaşan “sanal para birimleri” masaya yatırıldı. Dördüncü öneri olarak ise, “söz konusu mali araçların terör içerikli amaçlar için kullanılması” etrafında gelişti. Bu bağlamda genel olarak “Paris Gündemi”, özel sektörle, yani dijital ekonomi ile “daha yakın iş birliği” üzerinde yoğunlaştı. Nitekim beşinci öneri “dijital sektörün, terör finansmanının amaçları doğrultusunda sömürülmesini engelleme” etrafında gelişirken, altıncı öneri ise uluslararası iş birliğinin tüm şekliyle güçlendirilmesine, terör ve finansmanıyla mücadelede uluslararası bir stratejiye çağrı yaptı. Aynı şekilde öneri, 1999 yılından bu yana yayınlanan birçok uluslararası kararların yükümlülüklerini de içerdi.

Diğer taraftan yedinci öneri, terör finansmanını engellemek üzere temelleri oluşturan bilgi alışverişi teşviki üzerinde yoğunlaştı.

Bu çerçevede bildiri, kara para aklama operasyonlarına karşı mücadeleyle ilgilenen kuruluşların meşruluğunun güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.

Paris Gündemi son olarak ise, belirli standartlar içermeyen ve yardıma muhtaç ülkelere karşı ortak eylem planı güçlendirme üzerinde durdu.