Suudi Arabistanlı gazeteci ve yazar Memduh el-Muheyni ‘Al Arabiya.net’ sitesinde ‘Solun fikir hayatındaki egemenliği’ olgusundan bahsetti. Bence, adam haklı, bu olgu nesiller boyu genel düşünce dünyasında devam ediyor. En üst düzey düşünce kurumlarından tutun da, medya ve halk arasında da varlığını sürdürüyor.

Makalesinde, Memduh bey, ABD üniversitelerindeki sol düşünce taraftarlarının ortamını, bu ortamda yaygın ve güçlü sol akımların cevvalliğini ve politika ve olaylarla ilgili sol düşünce dışındaki bakış açılarına uygulanan baskıyı irdeleyerek ele alıyor, ama olay sadece ABD ile sınırlı değil.

Amerikan üniversitelerinde, özellikle de tarih, siyaset ve sosyoloji fakültelerinde sol görüşlerin egemenliğinden şikayet eden tanınmış tarihçi Neil Ferguson bu konuda çarpıcı bir örnek; Ferguson, en son yapılan röportajda: “Ne kadar naifmişim. Yetenek, azim ve üretkenliğin akademik çalışmada ve her yerdeki ilerlemenin standardı olduğunu düşünürdüm ama yanılmışım. İdeolojik düşüncenin en önemli faktör olduğunu daha yeni keşfettim”. Sol entelektüeller grubu, birbirlerini destekler ve farklı fikirleri kendi sesleri ve etkileri ortadan kayboluncaya kadar dışlar. Kolejden ayrılan her muhafazakâr akademisyen yerine, sol eğilimli bir tarihçi getirilerek solcu ideolojinin egemenliği perçinlenir.

Ferguson, bir defasında Berkeley Üniversitesi’nde bir hocanın yerine ders vermek için bulunduğunu ve derste 11 Eylül saldırılarının ardındaki dini gerekçelerden bahsettiğinde öğrencilerin bu gerçeğin karşısında hemen rahatsız olduklarını ve bu gerçek yerine kafalarına enjekte edilen Amerikan “emperyalizmine” tepki gibi başka sebepleri tercih ettiklerinden bahsetti.

Sol düşüncenin rahminden veya daha dakik olmamız gerekirse, ‘sol için kültür’den doğan bu kişiler Amerikan, belki de tüm Avrupa’nın, medyasını kontrol altında tutmaktalar. Bunlardan dolayı ABD Başkanı Trump’a, adamlarına ve tüm politikalarına karşı Obama düşüncesi lehine bir savaşa şahit olmaktayız. Bu savaş o denli güçlü ki, Florida’da yapılan bir politik toplantıda sol düşüncenin önde giden temsilcisi CNN America’nın muhabiri Trump taraftarlarınca kovulmuştur.

Dünya adına, hatta Arap Dünyası ve Suudi Arabistan adına savaştığını söyleyen Amerika’nın ‘direnişçi’ medyasının ürünleri, ufkumuzu kalın bir duman katmanıyla kaplamaktadır. Bu duman sayesinde insanlar nefes alamıyor, gözler görmüyor ve basireti olmayanlar yolunu şaşırıyor…. Öyle bir duman katmanı ki bu, Arap kanallarının, gazetelerin ve gençlerin yöneldiği elektronik gazeteciliğin çoğunu kaplamaktadır. Bu dumandan dolayı ‘sonuna dek devrim’ sloganlarını atmayan veya devrim yanlısı olmayan bir Arap entelektüelini bulmak zor oldu.

Ulusal entelektüel olma hakkını kendine münhasır hak gibi gören Arap Dünyasındaki sol idolleri veya sol düşünce yalakalarını gözden geçirmemiz gerek. Tüm düşünce ve fikir kalıplarını da.