Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Pekin muhalif Xiaobo’nun cesedini gözlerden uzakta yakıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Çin, Barış Nobel ödülü sahibi Liu Xiaobo’nun cesedini medyadan uzak fakat şu ana kadar nerede olduğu bilinmeyen eşinin huzurunda gizli bir törenle yaktı.
Şhenyang’da ki Haber Ajansı sorumlularından biri olan Şang Teşicyang şöyle dedi, Muhalifin cesedi ailesinin isteğine uyularak yakıldı.

Yetkililerin yayınladığı fotoğraflar, 2010 yılından beri zorunlu ikamete tabi tutulan vefat eden merhumun Şair, dul olan eşi Liu Taşya’yı siyah gözlük takmış olarak eşinin naşının etrafını kuşatan akrabalarının önünde ağlarken naşın etrafını da beyaz güllerle kaplı olarak göstermektedir. Cesedin yakılması esnasında hiçbir yetkili kabul edilmedi. Kaynak şunları söyledi, “Uygulamalar Kuzey Çin geleneklerine göre özel bir merkezde naşın yakılmasıyla ve vefattan sonra üç gün taziye verilmesiyle oluyor.”

Kendisine 2010 yılında Nobel Ödülü verilen Liu 61 yaşında ciğer kanseri sebebiyle hayatını kaybetti. Çin rejimin ömrünün son günlerini dışarıda hür olarak geçirmesine izin vermediği için ölümünden öncesine kadar Çin’e sert eleştirilerde bulundu.

Yazar ve üniversite hocası olan Liu Xiaobo, 2008 Aralık ayında tutuklandı. Bir yıl sonra yıkıcı eylemle suçlanarak 11 sene hapse mahkûm edildi. Mayıs ayının sonunda kanser teşhisiyle hastaneye yatırılmış ve kendisine şartlı tahliye verilmiştir.

Çinli yetkililer Liu Xiaobo’nın külünü ne yapacaklarını açıklamadılar. Ancak Şang Teşicyang, ailesinin isteklerine göre özen gösterileceğini vaat ederek şunu söyledi, “ Hepsini uygun bir yere koyarak ulaştıracağız.”

Muhalif Liu’nun vefatından sonra gözler 2010 yılından beri mecburi ikamete mahkûm edilen, vefatından öncesine kadar hastanede eşiyle kalmasına müsaade edilen, fakat dış dünyayla teması çok sınırlı olan şair ve ressam dul eşi Liu Taşya’ya odaklandı.

Avrupa Birliği ve ABD, onun serbest bırakılmasını ve istediği zaman Çin’den ayrılmasına izin verilmesini istedi.

Çinli yetkili basın açılmasında, seyahatlerinde hür olduğuna dair bir açıklama yapmaksızın şunu söyledi, “Bildiğime göre Liu Taşya hanımefendi serbesttir.”
Cenazenin teşyi merasiminde Mozart’ın Cenaze marşından bir bölüm çalındı. Vefat eden zatın dul hanımı gözlerini eşinin naşına dikmişti. Çang, “en iyi şey bu matem esnasında onun dışarıdan talepler almamasıdır. Fakat bu durum ailenin isteği ile olmuştur” dedi.

Nobel Teşvik Heyeti Cuma günü ‘derin kaygısını’ Liu Taşya’ya iletti. Pekin’i onun ülkesinden ayrılmasına izin vermeğe çağırdı.

Liu Xiaobo’nın ABD’deki avukatı ـJarid Ginshir şöyle dedi, “Dünya onu hızla kurtarmak için seferber oldu.” Sonra sözlerine şunu ekledi, “O isteğine uygun olarak geri kalan hayatını Çin’in dışında korkudan uzak, barış ve huzur içinde yaşamayı hak ediyor.”

Devletler bir çok kez Pekin’i vefatına sebep olan hastalık için muhalif yazarın dışarıda tedavisi için izin vermeye çağırarak eleştirmişti.
Çin, ABD, Fransa ve Almanya’nın nezdinde protestosunu bildirdi.

Bazı zamanlarda ırkçı ve şiddet yanlısı tutumlarıyla bilinen Çin’in resmi gazetesi Global Times şunları yazdı, “kuşkusuz batı Liu Xiaobo’yu oyun kağıdı gibi kullanıyor. Gazete onu “takıntılı, saf ve kaba” olarak niteledi.

Çin Liu Xiaobo’yu özellikle hür seçimlere çağıran ‘08 sözleşmesi’ diye isimlendirilen belgeyi imzalaması sebebiyle cezalandırmıştı.