Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Pompeo: Kuzey Kore parçalanabilir maddeler üretmeye devam ediyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un arasındaki tarihi zirveden altı hafta sonra, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, dün, Kuzey Kore’nin parçalanabilir maddeler üretmeye devam ettiğini kabul etti.

Pompeo, Kongre’deki bir dinleme oturumu sırasında, “Evet, parçalanabilir maddeler üretmeye devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Senato’daki Dış İlişkiler Komitesi’nin yönelttiği soruları yanıtlayan Pompeo, “ilerleme” nin devam ettiğini ve Trump’ın “Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılmasına yönelik fırsatlar konusunda iyimser” olduğunu söyledi.

Fransız Haber Ajansı’nda (AFP) çıkan haberlerde, Dışişleri Bakanı Pompeo’nun, ABD’nin durumun kötüleşmesine asla izin vermeyeceği konusunda uyarıda bulunarak “Biz şu anda bir sabır diplomasisi yürütüyoruz. Ancak bu durum sonsuza kadar sürmeyecek” dediği belirtildi.

Uzmanların, son zamanlardaki uydu görüntüleri üzerinden yaptığı bir analize göre, Kuzey Kore, kıtalararası balistik füzelerinin denemelerini yaptığı büyük bir uydu fırlatma istasyonundaki bazı tesisleri yıkmaya başladı.

Bunun doğru olması halinde, Amerika’ya ait “38 North” sitesinin analizine göre, bazı uzmanlar bu ilk işaretin önemini sorgulamış olsalar bile, geçen ay Kim ve Trump arasında gerçekleştirilen tarihi zirveden sonra ileriye yönelik bir adımın göstergesi olabilir. Bu bilgiyi memnuniyetle karşılayan Trump, Salı günü Missouri Eyaleti’ndeki Kansas City’de düzenlenen gaziler toplantısında şu açıklamalarda bulundu: “Yeni görüntüler Kuzey Kore’nin büyük bir roket fırlatma tesisini yıkma işlemine başladığını gösteriyor. Bunu takdir ediyoruz. Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un ile harika bir toplantı yaptık ve sonuçları çok iyi görünüyor. ”

Trump ve Kim arasındaki tarihi zirvede liderinin arabuluculuk yaptığı Güney Kore, yıkım sürecini nükleer silahlardan arınmaya yönelik bir adım olarak nitelendirdi. Başkanlık Ulusal Güvenlik Ofisi müdür yardımcısı Nam Guan Pew gazetecilere verdiği demeçte şunları söyledi: “Bu adım, hiçbir şey yapmamaktan daha iyi bir göstergedir. Nükleer silahlardan arınmaya doğru adım adım ilerlediklerini düşünüyorum.”

Pompeo’nun geçen hafta New York’a giderek BM Güvenlik Konseyi’ne Kim’e karşı zorlu ekonomik yaptırımlar uygulama çağrısında bulunması, Washington’un, Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arınma meselesinde yavaş hareket etmesine karşı sabrının tükendiğine işaret ediyor. Bununla birlikte Çin ve Rusya, Kuzey Kore’nin füze denemelerini durdurması ve ABD ile yaptığı diyalog dikkate alındığında, yaptırımların hafifletilmesi ile ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Söz konusu oturumda, en önemlisi Beyaz Saray’da siyasi kargaşa yaratan Helsinki zirvesi olmak üzere birkaç konu ele alındı. Pompeo, ABD’nin “Rusya’nın Kırım Yarımadası’nı ilhak etmesini reddetme” şeklindeki eski tavrının devam ettiğini vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı, Washington’un, Kremlin’in uluslararası hukuku ihlal ederek zorla ele geçirdiği topraklar üzerindeki Rus egemenliği konusundaki iddialarını reddettiğini de yineledi.

Pompeo, önceki akşam Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı konuşması sırasında, Moskova ile yapılan görüşmelerin, başta Suriye’deki durum ve İran’ın nüfuzunun azalması olmak üzere, dünyanın askıya alınmış sorunlarının çözümündeki önemine işaret etti. ABD’nin geçmiş dönem boyunca Rusya’ya karşı yaptığı şeyin, Başkan Trump’ın Rusya karşısında güçlü bir tutum sergilediğini doğruladığını belirtti. Ayrıca, Rusya’nın ABD seçimlerine tekrar müdahale etmesi halinde Moskova’nın sert sonuçlarla karşı karşıya kalacağını söyledi.

Pompeo, senatörlerden gelen sorulara yanıt olarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı toplantıda konuşulanlar hakkında Trump ile görüştüğünü ve tartışılan şeyleri öğrendiğini söyledi. Çevirmenlerin yaptıkları işe güvenmediğine işaret eden Pompeo, Putin ile yaptığı iki saatlik kapalı toplantıda Trump’a eşlik eden çevirmenle konuşmadığını söyledi. Trump’ın, ABD’nin politik ilkelerine aykırı herhangi bir taahhütte bulunmadığını belirtti.

Dışişleri Bakanı, Kongre’de, ABD seçimlerine “müdahale etmesinin” sonuçları ve Moskova’ya yönelik yeni yaptırımları göz ardı etmemesi konusunda Rusya’yı “şahsen” uyardığını söyledi. “Topun Rusya’nın oyun sahasında olduğunu açıklamıştık. Trump, Rusya’nın ABD’ye, müttefiklerimize ve ortaklarımıza karşı çıkardığı zorlukları gayet iyi biliyor” ifadelerini kullandı. ABD Yönetiminin, kötü niyetli faaliyetlerine tepki olarak Rusya’ya güçlü yaptırımlar uygulamaya devam edeceğini ısrarla belirtti.

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı, Washington’un Rusya’nın Kırım Yarımadası’nı ilhak etmesini reddettiğini yinelemesine yönelik açıklamanın önemini küçümsedi. Washington’un büyük uluslararası meselelerin birçoğundaki tutumunu değiştirdiğini belirtti. Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova Facebook’tan paylaştığı mesajında, alaycı bir üslupla: “Bunların değerini biliyoruz (açıklamalar gerçekten önemli)” ifadelerini kullandı.

Sözcü, 2015 yılındaki İran’ın Nükleer Anlaşması ve Paris İklim Anlaşması konusunda, “Bu iki anlaşma, kısa bir süre öncesine kadar ABD’nin resmi politikasının bir parçasıydı, çünkü bu Donald Trump’ın selefi Barack Obama’nın şahsen aldığı bir karardı. Sonra Trump geldi ve farklı bir karar aldı” diyerek ABD’nin Kırım konusundaki tutumunun değişebileceğini ima etti.

Ukrayna ve Batı ülkeleri tarafından yasadışı kabul edilen bir referandumun akabinde Mart 2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi, ABD tarafından kınanmıştı. Bu nedenle ABD ve Avrupa Birliği, Rusya’ya yaptırım uygulamıştı.

Suriye’deki durum hakkında Pompeo, “Trump, Suriye’deki durum ve İsrail’in güvenliğinin korunması konusunda kendisinden farklı tutum sergileyen Rusya Başkanı’na hiçbir taahhüt vermedi” dedi. İran’ın nükleer programı konusuyla ilgili olarak ise bugün, İran’ın bir yıl öncesinden -yani ABD’nin yaptırımlarını uygulamaya koymadan öncesinden- çok farklı olduğuna işaret ederek, “ABD yönetiminin Tahran’a uyguladığı yaptırımların İran rejimi üzerinde önemli bir etkisi var. Bu yaptırımlar, İran’ın nükleer programındaki ilerleyişini sınırlandırmasına katkıda bulunuyor” ifadelerini kullandı. ABD’nin, İran’ın ve Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirmesine asla izin vermeyeceğini, bunun İçişleri Bakanlığı’nın önemli bir görevi olduğunu vurguladı.

Bakan ayrıca NATO’nun önemi hakkında da konuştu. Donald Trump ile NATO arasındaki gergin bir zirveden iki hafta sonra Pompeo, “NATO, ABD ulusal güvenliğinin temel direklerinden biri olmaya devam edecek. Bir NATO ülkesi toplu savunmaya ne kadar çok katkıda bulunursa ülkelere yönelik tehditleri caydırma misyonunu yerine getirmesi de o kadar başarılı olacak” ifadelerini kullandı. Öte yandan, ABD Başkanı’nın yeni mali katkılar sağlanmasını mümkün kılan stratejisine övgüde bulundu.