ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile ülkenin başkenti Pyongyang’da yapacağı görüşme öncesinde, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile buluştu.
Pompeo Abe’ye Washington’un, Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılması konusunda bölgesel müttefiklerle “tam bir koordinasyon” içinde olacağı taahhüdünde bulundu.
Şinzo Abe ile konuşan Pompeo şu ifadeleri kullandı: “Pyongyang’a giderken görüşlerinizi dinlemek, görüşlerimizin tamamen uyum içinde olduğundan emin olmamız açısından önemli.”
Kuzey Kore’yi füzelerini ortadan kaldırmakla tehdit eden Japonya, Pyongyang’a karşı tarihi ve sert bir tavır takınmış ve rejim üzerinde baskı kurmaya devam edilmesinin gerekliliği konusunda ısrarcı olmuştu.
Abe, kısa bir süre önce, gergin ilişkileri düzeltmenin tek yolunun Kim ile doğrudan bir görüşme yapmak olduğunu söylemişti. Washington, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda tam bir koordinasyon içinde olmayı ve ortak bir vizyona sahip olmayı istiyor. Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılmasında başarılı olmanın buna bağlı olduğunu belirtiyor.
ABD Dışişleri Bakanı, Çin’in Kuzey Kore krizine yönelik çözümün bir parçası olacağını söyledi. Bakan ABD’de ile Pekin arasındaki gerginliklerin artmasının, Pyongyang’ı nükleer silahlarından vazgeçmeye ikna etme çabalarını engelleme ihtimalinin söz konusu olmadığını ifade etti.
Pompeo, ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında ikinci zirve toplantısının düzenlenmesi için “tarih ve yer” konusunda “genel olarak” anlaşma sağlanacağını umduğunu belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “Çin’in çözümün bir parçası olacağını biliyoruz. Bu, işin nihayetinde bir sonuca vardığımızda olacak. Bunu iyi bir şekilde yaparsak, ateşkesi sona erdiren bir barış anlaşması imzalayacağız ve Çin bunun bir parçası olacak.”
Kuzey Kore’nin 1950-1953 yılları arasında gerçekleşen Kore Savaşı’nın bittiğine dair bir bildiri yayınlanmasına yönelik taleplerini veya Güney Kore’nin şu anki çıkmazı kırmak amacıyla Kuzey Kore’nin nükleer silahlarının bir listesini almak için yeniden baskı yapmaktan kaçınılması gerektiğine yönelik önerisini kabul edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Pompeo, planlanan görüşmeleri konusunda ayrıntı vermekten kaçındı.
Bakan Pompeo’nun Kuzey Kore’ye yaptığı son ziyaret iyi bir sonuç vermemişti. Pompeo, Temmuz ayında Pyongyang’dan kaydedilen ilerlemeyi överek ayrılmıştı. Ancak Kuzey Kore, Pompeo’yu “mafya adamları gibi isteklerde” bulunması nedeniyle eleştirmişti. Pompeo, geçtiğimiz günlerde, Kuzey Kore nükleer silahlarından vazgeçene kadar uluslararası yaptırımların devam etmesi gerektiği konusunda ısrar ederek Kuzey Kore’yi kızdırmıştı. Çarşamba günü ise şunları söylemişti: “Geçtiğimiz günlerde BM Genel Kurul toplantısında bu konuya oybirliği ile destek verildi. Her ne kadar Rusya ve Çin, yaptırımları azaltmanın uygun olacağı bir zamanda düşünmeye başlayabileceğimiz konusunda bazı fikirlere sahip olsa da.”
Dışişleri Bakanı Pompeo, Kim ile yaptığı toplantı sonrasında, yarın Seul’de ve yarından sonra ise Pekin’de müzakereler gerçekleştirecek.
Trump, bu hafta bir halk kongresinde, 2017’deki savaş tehditleri konusunda karşılıklı atışmalar yaşasalar da kendisi ile Kim’in “birbirlerine âşık oldukları” ifadelerini kullanmıştı.
Sıcak bir konuşmaya ve ikinci bir zirve den bahsedilmesine rağmen, istihbarat ajansları, Kuzey Kore’nin silahsızlanma sözünü tutmasını sağlamak için çok az bir ilerleme kaydedildiğini söylüyor. Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Ri Yong Ho, geçen ay BM Genel Kuruluna yaptığı konuşmada şunları söylemişti: “ABD’ye güveninceye kadar nükleer silahlardan vazgeçmeyeceğiz. Kuzey Kore, müzakerelerin bir parçası olarak kendisine yönelik yaptırımların hafifletilmesini umuyor. ABD’nin nükleer silahsızlanma konusundaki tutumu “zorlayıcı” ve güvensizliği güçlendiriyor.”