Rusya’da 111 milyon seçmen bugün, önümüzdeki 6 yılın yeni Devlet Başkanını seçmek için sandık başına gidiyor.

Seçimler sırasında özellikle metro istasyonları, demiryolları ve havalimanları yakınlarında terör saldırıları beklenirken sıkı güvenlik önlemleri alındı.

Rusya’da Devlet Başkanlığı için sekiz aday yarışıyor. Anketlerde oyların yaklaşık yüzde 7’sini alan Pavel Grudinin’in aday olduğu Komünist Partisi ve yüzde 5 oy alan Rusya Liberal Demokrat Partisi Lideri ise Duma Meclisi’nde mevcut iki partiyi temsil ediyor. Diğer beş aday da oyları yalnızca yüzde 1’i aşacak şekilde sınırlı potansiyele sahip. Bu bağlamda büyük bir güven içinde hareket eden Vladimir Putin’in, oyların yaklaşık üçte ikisini kazanması bekleniyor.
Başkanlık seçim kampanyaları, seçmenleri oy vermeye teşvik etmek için büyük çaba sarf etti. Kamuoyu anketleri 3 ay önce başlarken, katılım oranında kötümser tahminler ortaya çıktı. Uzmanlar, seçmenlerin isteksizliğinin sebebinin, seçim sonuçlarının hemen hemen bilinmesinin yanı sıra kötüleşen ekonomik koşulların ağırlığı altında artan endişeler olduğunu belirtti. Bu durum, siyasi partileri, sendikaları, komiteleri ve hükümet kuruluşlarını içeren geniş çaplı kampanyalar başlatmış Kremlin için de endişe vericiydi. Seçmenleri oy kullanmaya çağıran seçim kampanyaları, Batı ile mücadele, ‘ulusun birliği ve önemli kararlar vermeye katılması gerektiği’ üzerinde yoğunlaştı. Bu bağlamda son anket sonuçları Kremlin açısından güzel bir gelişme ortaya koydu. Öyle ki son anketler, beklenen katılım oranının 2012 başkanlık seçimlerindekine kıyasla hemen hemen aynı olacağını ve yüzde 65’in altına düşmeyeceğini gösterdi.

Seçim Komisyonu, ülkede kayıtlı seçmen sayısının 111 milyon olduğunu açıkladı. Özellikle de 2014 yılında Rusya’ya dahil edilen yaklaşık 2 milyon Kırım vatandaşının katılacağı ilk seçim göz önüne alındığında bu rakam, 2016 yılında Rusya’da kayıtlı seçmen sayısından yaklaşık 700 bin daha az.

Öte yandan oy merkezlerinin açılmasıyla güvenlik önlemleri daha da sıkılaştırıldı. Bu kapsamda Merkezi Seçim Komisyonu, yapılan ihlalleri yakından takip edeceklerini açıkladı. İhlallerin bazılarının Kırım’da gerçekleşeceğine dikkat çekildi. Nitekim bölge yetkilileri de “seçimleri boykot çağrısı yapan kamu sektörü çalışanlarının işlerinden kovulacağını” duyururken, bunun vatandaşın ifade özgürlüğü üzerinde doğrudan baskı olarak kabul edildiğini söyledi. Bölge nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan Kırım Tatarları, Kırım’ın Rusya’ya ilhakını kabul etmediklerini duyurmuş ve bölgede seçimlere karşı itirazda bulunmak için son zamanlarda örgütlenme çağrısı yapmıştı.

Diğer taraftan güvenlik durumu, özellikle son iki aydır terör saldırılarına tanık olan Rusya’da seçim gününde de endişe oluşturdu. Güvenlik birimleri, radikalizm yanlısı grupların aktif olduğu uyarısında bulunurken, bazılarının seçim günü saldırı hazırlığında olduğuna dikkati çekti.

İçişleri Bakanlığı, toplu taşıma, metro ve tren istasyonları başta olmak üzere kalabalık mekanlara binlerce polis ve güvenlik gücü konuşlandırdı.

Geçtiğimiz haftalarda güvenlik birimleriyle yapılan bir toplantıda Putin, birilerinin saldırı yapmaya çalışması durumunda teröristlerin harekete geçmesinden önce, onları etkisiz hale getirmek zorunda olduklarını söyledi.

Seçim sonuçları uzun bir süredir bilinmesine rağmen, Putin’in son görev süresine başlayacak olması bu seçimleri öncekilerden farklı kılıyor. Zira Putin, daha önce görev süresini uzatmak için herhangi bir anayasa değişikliği planlamadığını açıklamıştı. Nitekim bu durum da önümüzdeki 6 yıl boyunca Kremlin tahtında oturmaya hazırlanan başkanın, çalışma ekibini bir an önce oluşturması ve kapsamlı değişiklikler yapması gerektiği anlamına geliyor. Rus uzmanlara göre bu durum, ülkedeki siyasi, mali, askeri ve güvenlik güçleri arasındaki kesin dengeleri sağlamayı gerektiriyor.

Gözlemcilerin aktardığına göre, özellikle Batı baskısının artması ve Rusya’ya abluka koyma girişimleri altında bu süreç, Putin’in üstlendiği en zor görevlerden biri olacak.

Ayrıca Rus basını, kazandığı oyların şu ana kadarki oranını aşması halinde Putin’in geniş bir yetki alanına sahip olacağını duyurdu. Zira bu da Batı baskısına karşı koymak için daha fazla alan oluşturacak ve Rusya’nın dört bir yanındaki karmaşık koşullara yeni bir dönem başlatacak.